Takım liderleri olarak Holston ve Kelly’e sahip olmak
İmzaladığınız oyuncuyu tanımanız ve onu ne için kadroya kattığınızı bilmeniz her zaman için önemli. Eğer Fransa Ligi’ni televizyon başından izlerseniz, diğer takımların ne kadar kaliteli olduğunu fark edemezsiniz. Bu sene yedi veya sekiz takım geçen seneye oranla bütçesini %30 ila %40 civarında artırdı. Takımımız şu an bütçe olarak ligin 10. sırasında.
Alex Chassang ve Axel Julien’i kaybetmek büyük bir kayıptı çünkü Fransa’da yerli oyuncuları yabancı oyuncularla değiştirmek kolay bir iş değil. Ve Dijon da en iyi Fransız oyunculara sahip olabilme açısından zirvede yer alan takımlardan biri değil. Bu yüzden Rashard Kelly ve David Holston gibi yüksek seviye profesyonel oyunculara sahip olmak elbette bir koç olarak benim işimi kolaylaştırıyor. Tabii ki hala çevrelerinde iyi bir takım kurmanız gerekiyor ancak bu iki oyuncuya sahip olmak bizim için oldukça değerli, özellikle de BCL maçları açısından.
Robin Ducote’nin yükselişi
Yerli oyuncuları ana rotasyonumun bir parçası yapmak için her daim çaba gösteriyorum. Özellikle de Dijon gibi bazı oyuncuların katkı sağlayabileceği takımlarda. Robin geçen seneki sakatlıklar sebebiyle oynamaya başlamış, yalnızca 20 yaşında bir oyuncu. Yalnızca bu sebeple oynamaya başladı, kimse onu potansiyelli gördüğü için değil.
Dijon bana teklif yaptığında lig henüz tamamlanmamıştı. Koçları mart ayında ayrılmaya karar vermişti. Takımın başına geçen sonraki koç da iki ayın ardından takımla devam etmek istememişti. Ben de maçlarını takip etmeye karar verdim. Mayıs sonu, haziran başı gibiydi, hala play-offlarda mücadele ediyorlardı. Maçı izlerken ‘bu çocuğu sevdim’ dedim. Şut atarken topu elinden hızlı çıkarıyordu, sahada oldukça süratliydi ve savunmada iyi oynuyordu.
O dönemde kulüp yönetiminin aklında farklı bir plan vardı. Başka bir oyuncuyla imzalamak istiyorlardı ve Robin ile profesyonel sözleşme imzalayıp imzalamama konusunda emin değillerdi. Kalmasını istedim. Her şeyden önce, o bir Dijon’luydu. Onunla sözleşme imzalamanın kendilerine bir şey kaybettirmeyeceğini fark ettiler. Ben geldiğim zaman Fransa U20 Milli Takımı’ndan davet almıştı. Zannediyorum ki bu deneyim ona özgüven kazanması noktasında oldukça yardımcı oldu.
Sezon öncesi maçlarda neler yapabileceğini görmek için onu ilk beş başlattım. Bu süreçte iyi bir atlet ve iyi bir şutör olduğunu fark ettim. Öte yandan oldukça patlayıcı ve sertti. İniş çıkışları vardı ancak akademiden yetişmiş ve kulübe maddi yük getirmeyen yerli bir oyuncuya sahip olmak her zaman için bir artıdır.