Burak Eşlik Galatasaray altyapısının İstanbul’daki rekabetçi jenerasyonlarından olan 1994 jenerasyonunda kendisine yer bulmadan önce başka bir spor ile meşguldü. Onun basketbola ilk adımını kendi ağzından dinlemektense buna sebep olan kişinin bu tercihini ve bunun sebebini ona sormak istedim. Hasan Serbest (şu an Galatasaray Altyapı Sorumlusu) o dönem Burak’ın Galatasaray Basketboluna katılmasında pay sahibi olmuştu. Hasan Serbest bu olayı şöyle anlatıyor:
‘Burak Eşlik Galatasaray’da futbol altyapıda oynarken Bizimkent İlköğretim Okulu’nda da Ertuğrul Ağabey’de (Bölükbaşı) basketbol oynuyordu. Futbol altyapıda antrenmanını izledim kendi yaş grubunda atletik özelliklerinin yaşıtlarına göre ileride olduğunu gözlemledim. Futbol antrenörü ile yaptığım görüşmeler sonucu Burak’ı da ikna edip, basketbol altyapıya kazandırdım. Küçük takımda çok savaşçı ve çok çalışkan bir karaktere sahipti. Açıklarının üstüne giden ekstra antrenmanlar yapan sporcumuzdu. İleri ki dönemde Türkiye’ye geldiğinde Basketbol Süper Ligi’nde kendine yer bulacağından hiç şüphem yok.’
Burak Galatasaray altyapısında geçirdiği uzun yıllar boyunca skor potansiyeli olan, çembere atak etmeyi seven ve Galatasaray altyapılarındaki oyuncuların bir dönem karakteristik özelliği haline gelmiş olan ileri şut performansını da sahaya yansıtan bir oyuncuydu. Onu izlerken gözünüze batan en önemli özelliği vücudunu rahat ileri atması ve penetre üzerine dayalı net bir bire bir silahının olduğunu hemen fark etmenizdi. Yıllar içinde gelişen düzgün top kontrolü ve dribbling yapısı ile toplu mesafe kat etmede ve crossover ile adam geçmede belirgin gelişimler yaşadı. Yüksek ve kontrollü dribblingi ile açık sahayı da etkin kullanabilen bir yapısı olan Burak’ın azımsanmayacak bir statik şut silahı da vardı. Amerika’daki en önemli gelişim yönlerinden birisi de şutu oldu. Kendi deyişiyle şutunu daha da uzun menzile çekmesinin yanında hareketli duruşların ve perde çıkışı şutlarında da gelişim gösteren oyuncu bu özelliği ile komple bir bireysel hücum silahı olarak takımına önemli bir saldırı bataryası imkanı sunuyor. Burak ise buradan taşıdığı temel ekseninde Amerika’da gelişen oyununu ve profilini şu cümlelerle tanımlıyor:
‘Oyun tarzım hep agresifti ama buraya geldiğimde rakiplerimin daha atletik, hızlı, çabuk olduğunu bildiğim için agresifliğimi arttırmalıydım. Vücudumu güçlendirerek çembere atak özelliğimin üzerine ekledim. Onun dışında en önemli silahım şutum, şutumun üzerine gerçekten çok çalıştım özellikle uzun mesafeli NBA üçlükleri seviyesine… Çünkü topu aldığımda kimse oradan atmamı beklemiyor genelde bende uzak mesafeli atışları sokmaya başlayınca rakiplerimi kendime çok daha yakın savunma yapmasına sebep veriyordum. Öyle olunca da çembere gitme, çabukluğumu kullanıp kendim veya takım arkadaşlarım için pozisyon yaratıyorum. Skorerlik özelliğimi daha çok yönlü yapmış oldum.’
Burak Eşlik’in güçlü ve zayıf yönlerini ise kendi gözlemlerim üzerinden şu şekilde sıralayabilirim:
Güçlü yönler:
- İleri, mesafe kat eden atletizmi, çabukluğu ve motorik özellikleri iyi seviyede.
- Gerek bu fiziksel özellikleri gerekse oyun zekası olarak hem yarı sahada hem de açık sahada tempolu oyuna ayak uydurabilecek durumda.
- Top kontrolü ve dribbling mekaniği mesafe kat etmesine, izole hücumlarda ve yarı sahada açılan savunmaya karşı atak etmesine müsait. Kendi şutunu yaratabilecek durumda. Ball handling iyi durumda.
- Yarı sahada etkili delici, üst üste penetrelerle savunmayı açabilir.
- Dengeli bitirici. Potaya yakın olarak farklı bitiriş kombinasyonları (stop, adımlama, farklı adım kompozisyonları vs) skor bulabiliyor.
- Temas alır. Savunmada ve hücumda rakibi ile temaslı oyun oynayabilir.
- Faul çizgisine gelebiliyor. Takımının formasıyla bu sezon %80.7’lik faul isabeti yüzdesiyle mücadele etti.
- Şutu statik olarak kuvvetli. Uzun menzilli atış imkanı mevcut. Statik şutu kadar kuvvetli olmasa da hareketli aldığında da çembere bakabilecek ve tehdit oluşturabilecek şut imkanı mevcut.
- İzole hücumlarda bire bir oyunlarını şutla bitirebilme özelliği sınırlı da olsa tehdidi var.
- Bire bir müdafaada konsantrasyon sorunu olmadığı takdirde etkili bir savunmacı olabilir. Topa baskı yapabilir.
Zayıf yönleri:
- Hücumda ikili oyun oynama konusunda eksikliği mevcut. Hücum yarı sahasında perdelemeleri genel olarak kendi şutunu yaratmak için kullanıyor. Kenar ve tepe ikili oyunlarında asist çıkarma oranı düşük.
- İkili oyun müdafaasında da zaman zaman problem yaşayabiliyor.
- Beşe beş müdafaa da dönem dönem pozisyon ve rotasyon hataları yapabiliyor ki bu oyun konsantrasyonu ile ilişkilendirilebilecek bir sorun.
- İniş çıkışları olan bir oyuncu. Maç içinde olmasa da sezon boyu dalgalanmaları olabiliyor.
- Genel hücum yüzdesi düşük, az top ile hücumda verimli olabilecek mi bu bir soru işareti…
Burak NCAA’de geçirdiği ilk sezonu hakkında ‘’Daha iyi olabilirdi’’ derken bunun sebeplerini ise şu şekilde açıklıyor: Çünkü ben kendi potansiyelimin farkındayım, zihinsel olarak hazır olduğum zaman beni durduracak insanın olmadığını biliyorum. Sezonu 15.5 sayı ortalamasıyla bitirdim konferansta, bunu insanlar duyduğunda çok başarılı olduğumu düşünüyorlar ama ben öyle düşünmüyorum. Çünkü haftanın, ayın oyuncusu seçildiğim zaman sayı ortalamam 30.5 (ppg) maç başınaydı. Bu demek oluyor ki ben maksimumu verdiğimde hikaye daha farklı oluyor. O yüzden kendimden beklentilerim her zaman çok yüksek, kolay kolay tatmin olmuyorum bu da beni daha iyi oyuncu yapıyor + çok sıkıntı çektirdiği de oluyor. 40 sayılık perfomansımdan sonra kendi içimde bildiğim potansiyeli herkese de kanıtlamış oldum o yüzden her maç, her yeni gün kendimden beklentilerim daha da yüksek.
Burak Eşlik’e basketbol içerisindeki hedeflerini sorduğumuzda ise her Türk oyuncunun kolay kolay dile getiremeyeceği bir cevap alıyoruz: NBA! Burak bu hedefini şu şekilde açıklıyor:
Gelecek planlarim yüksek, bunları konuşmaktan çok işleve dökmeyi istiyorum. Geleceği bilmiyoruz ama ben her gün eksiklerime çalışarak NBA hayalime ulaşmaya çalışıyorum. Hedefim NBA’de oynamak ve ülkemi en güzel şekilde temsil etmek diyebilirim.
NCAA’deki Türkler #1 Burak Eşlik