Ana Sayfa TB Özel Köşe Yazıları NBA’de Takas Fırtınası ve Değerlendirme

NBA’de Takas Fırtınası ve Değerlendirme

4

NBA’de takasın son günü beklenenin çok üzerinde renkli ve hareketli geçti. Takas konuşmalarında ve eylemlerinde aktif olan pek çok takım vardı. Her zamanki gibi kimi takaslar bu sezon için, kimileri ise gelecek odaklı yapılırken, hangi takımın bu takaslardan ne kadar kârlı çıktığını veya zarar ettiğini —gelecek zaman hamleleri ve oyuncu performansları doğrultusunda— uzun zaman dilimi içinde öğrenebileceğiz.

Yine de bu yazıda ilk izlenimler itibariyle dün yapılan takasları değerlendirmek isterim. Aslında en başından sezon içinde gerçekleşeceği beklenen kimi takasların (Rondo, Cavs-Knicks-Thunder takası, Mozgov, Brewer, Jeff Green vs..) daha önceden yapılmış olması, hem oyuncular hem takımlar bazında takasın son gününün geçen sezon olduğu gibi biraz sönük geçebileceği beklentisi yaratmıştı.

Ancak gerçekleşen, beklenenin üzerinde bir hareketlilik ve başdöndüren bir yoğunlukla sadece son günde toplam 17 takımın dahil olduğu 11 farklı takas ile 38 oyuncu, yedisi birinci tur olmak üzere 11 draft hakkı ve önceden seçilmiş üç oyuncunun haklarının el değiştirmesiydi.

Özellikle Vahşi Batı’daki playoff savaşlarında kadrolarını güçlendirmek isteyen takımlar ile Doğu’da son sıralardan da playoff potasına tutunmak isteyen takımların dünü daha hareketli geçirdiğini de vurgulamak gerekir.

Takasları ilk izlenimler olarak yorumlarken, mümkün olduğunca yönetim bakış açısını ve gelecek sezonların hesapları ile salary cap stratejileri açısından da değerlendireceğimi belirtmek isterim. 

 

Temsilcimiz Enes Kanter’in Oklahoma City’ye gönderildiği üç takımlı takas ile başlayalım.

PG Reggie Jackson -> Detroit Pistons
F/C Enes Kanter, G/F Kyle Singler, PG D.J. Augustin, F Steve Novak -> Oklahoma City Thunder
C Kendrick Perkins, F Grant Jerrett, Korumalı 1. Tur Draft Hakkı (Thunder), C Tibor Pleiss’ın hakları ve 2. Tur Draft Hakkı (Pistons) -> Utah Jazz

Öncelikle Detroit’ten başlayalım, Jennings’in sakatlığının ardından sararan playoff umutlarını, Reggie Jackson eklemesiyle yeniden yeşertmiş oldu. Ufak tefek parçalar karşılığında çok iyi ve daha önemlisi çok ihtiyaç duydukları türden bir oyuncu aldılar. Reggie Jackson istediği süreyi ve görevi alınca çok iyi bir oyun ve istatistikler ortaya koyacaktır diye düşünüyorum. Ancak yazın sınırlı serbest olacak Jackson’ın kontratının miktarının ne olacağı, başka takımdan yüklü bir offer sheet alırsa karşılanıp karşılanmayacağı, kalırsa sonradan Jennings ile ne kadar uyumlu olacağı yakın gelecekteki soru işaretleri olacak.

Sam Presti, Oklahoma City adına, sezon içinde yapılan Dion Waiters takası ile beraber yine yetenek / fiyat performansı açısından bakıldığında bir kez en kârlı çıkan isimlerden biri oldu. Bu kez kadronun dengesi ve kimyası adına da iyi bir iş yaptığını düşünüyorum. Hoş, gerçi Perkins takım içinde çok sevilen bir isimdi ancak artık teknik sebeplerle hem de salary cap kuralları doğrultusunda gitmesi gerekecekti.

Enes Kanter’in takım içindeki rolünün ve uyumunun nasıl olacağını kestirmek de çok kolay değil. Ancak en azında oyunda olduğu sürelerde işin hücum tarafında Perkins’in aksine bir “saksı” olmayıp, rakip savunmanın artacak iş yükü ile beraber Durant ve Westbrook’u rahatlatan bir başka değer olacaktır. Belki de Adams’ın ilk beşte olduğu ve Enes’in Waiters ile beraber benchten gelip yedek ünitesinin skor ve sorumluluğunu üstlendiği bir yapı görmek de mümkün olabilir.

Fazla üzerinde durulmuyor ancak, D.J. Augustin ideal bir yedek PG olmanın dışında, Kevin Durant’in kolejden takım arkadaşıdır ve aralarının çok iyi olduğunu okumuştum bir zamanlar. Bu yönüyle düşünülünce, zaten takım içinde sorunlu olduğu söylenen ve yaza başka takımdan alacağı yüklü bir offer sheet çok büyük ihtimalle karşılanmayacak olan Reggie Jackson’dan tam zamanında ve çok iyi karşılıklarla kurtulmuş görünüyor Thunder.

Novak en iyi ihtimalle takımın çok sıkıştığı bazı özel durumlarda dış şut tehdidi ve isabetleri ile iş yapabilir. Onun dışında fayda etmez, keza Singler da Thunder kadrosunda çok kısıtlı rol oyuncusu olmaktan öteye gidemez.

Utah’ın, Jackson’ın durumuna benzer bir şekilde, hem takasını isteyen hem de yazın alması çok muhtemel olacak yüklü offer sheet’i karşılayarak cap’i şişirmek istemeyecekleri Enes’i takas etmek istemesi gayet anlaşılır. Özellikle de Rudy Gobert’e çok daha fazla şans ve süre vermek istediklerini de düşününce.. Ancak yine de Enes için alabilecekleri karşılık bunun daha fazlası olmalıydı diye düşünmüyor da değilim…

 

F Tayshaun Prince -> Detroit Pistons
F Jonas Jerebko, F Gigi Datome -> Boston Celtics

Prince’in yuvaya döndüğü bir diğer takasla Pistons, iki forvetini gönderip eski ve kadim dost Prince’i takıma geri almış oldu. İki Avrupalı Jerebko ve Datome’nin NBA’de faydalı rol oyuncuları olabileceğini düşünüyordum. Detroit’de pek de başarabildikleri söylenemez ancak Boston ve Brad Stevens onlar için yeni bir şans olacaktır.

Danny Ainge Prince’i eline bişey geçmeden waive etmektense, salary de düşürdüğü bir takasta kullanarak yine çok iyi bir iş yapmış oldu.

Bu takasın en büyük kaybedeni ise Prince’in waive edilmesini ve böylece onlara katılmasını dört gözle bekleyen Clippers oldu.

 

PG Goran Dragic, G/F Zoran Dragic -> Miami Heat
F Danny Granger, G/F John Salmons, İlk-7 korumalı 2017 1. Tur Draft Hakkı ve 2021 1. Tur Draft Hakkı (Heat) -> Phoenix Suns
F Shawne Williams, PG Norris Cole, F Justin Hamilton -> New Orleans Pelicans

Dünün en önemli takaslarından birinde, Dragiç kardeşler Arizona çöl sıcağından, Florida Kum-Deniz-Güneş sıcağına transfer oldular.

Aslında Phoenix’te Dragiç meselesinin neden karmaşıklaştığına dönersek söyleyebilecek başka şeyler de vardı belki ancak son gelinen noktada Goran’ın yazın takımında kalmayacağını belli etmesi, takımdaki rolünden memnun olmaması gibi gelişmeler oyuncunun takasını bir nevi kaçınılmaz kılmıştı. Bu şartlar altında Suns’ın Dragiç için iki adet birinci tur draft hakkı koparabilmesi bence büyük bir başarı.

Heat açısından baktığımızda ise, yaşı ilerleyen ve maaşı da oldukça yüksek olan Wade ve Bosh ikilisi varken geleceğe değil özellikle bugünlere odaklanmaları gerekiyordu. Yukarıda da söylediğim gibi belki de bedeli yüksek oldu ancak Dragiç için riske girmek anlaşılır bir kumardı. Heat LeBron döneminde dört sezon doğru düzgün bulamadığı -belki de aramadağı- oyun kurucu ve pivot eksikliğini önce Hassan Whiteside şansı şimdi de Goran Dragiç takası ile gidermiş görünüyor. Şu anda merak edilen, Dragiç’le güçlenmiş Heat’in playofflarda ne kadar etkin olabileceği ve Dragiç’in yazın kalıp kalmayacağı veya ne şartlar altında kalacağı? Bu soruların cevaplarına göre Heat için takasın iyi mi kötü mü olduğunu zaman içinde göreceğiz.

Pelicans ve diğer oyuncular… ehh işte..

 

PG Michael Carter-Williams, PF Miles Plumlee, PG Tyler Ennis -> Milwaukee Bucks
G Brandon Knight, PG Kendall Marshall -> Phoenix Suns
Korumalı 2015 1. Tur Draft Hakkı (via Lakers) -> Philadelphia 76ers

Phoenix gecenin en aktif takımıydı kanımca ve Dragiç’ten başka yukarıda ve aşağıda detayları yazan iki takas daha yaptı. Dragiç ile Isaiah Thomas’tan hangisi gönderilecek diye düşünülürken, Suns her ikisini de gönderirken sürpriz bir şekilde Bucks’ta çok iyi bir sezon geçiren Brandon Knight’ı kadrosuna kattı. Eğer Knight, Bledsoe ile iyi bir uyum yakalayacaksa ve eğer bu yaz –bence Bledsoe’nunkinden daha yüksek olmaması gereken– yeni bir kontrat ile takımda kalırsa, karşılığında verilen korumalı Lakers pickinin ardından çok da üzülmeyeceklerdir.

Ancak genel toplamda diğer takaslarla beraber değerlendirince, takımdaki uzun-kısa dengesizliğini giderecek bir hamle yapmadıkları gibi eldeki az sayıda uzun yedeklerinden birini de bu şekilde göndermeleri bu sezonki playoff yarışından kafaca çekilmiş olduklarını gösteriyor sanki?? Bi de özellikle her iki point guardı gönderiyorken, taze çaylak birinci tur seçimi Tyler Ennis’i de bu kadar çabuk  elden çıkarmak da tartışılır bir hamle..

Bu takasta pek çoklarını şaşırtan Bucks’a gelince, öncelikle Brandon Knight ile veya değil her durumda bu sezon playoffa kalıp ilk turda eleneceklerini düşünmüşlerdir bence. Kaldı ki Milwaukee’nin hesabı zaten en başından bu sezon ile ilgili değildi. O yüzden bu yapılan hamleyi kendi ayağına sıkmak olarak düşünmek yanlış olacaktır. Bence Bucks’ın Knight’a biçtiği değer piyasanın gördüğünün altındaydı. O yüzden oyuncuyu bu yaz overpay etmek (hak ettiğinden fazla ödemek) veya karşılıksız kaybetmek seçenekleri arasında gidip gelmektense geçen sezonun çaylağının da içinde bulunduğu bir paket çok daha cazip gelmiş olabilir.

Jason Kidd’in MCW ile çok ilgili olduğu söyleniyor. Aslında bir yandan düşününce MCW-Jabari-Giannis çekirdeği ile bir iki sezon içinde Milwaukee izlemesi en keyifli takımlardan biri olacaktır belki. Ancak böyle bir takıma iç-dış dengesini sağlayabilmek adına mutlaka keskin bir şutör de eklemek elzemdir. Miles Plumlee, buyout edilen Larry Sanders için iyi bir telâfi olurken, Tyler Ennis de gelişme gösterebilecek denemeye değer bir genç. Ve hepsinin de yaşları genç ve çaylak kontratları çok hesaplı. Daha ne olsun 😉

Sixers’ın ise ne yapmaya çalıştığını anlayan beri gelsin. Aynı soruyu bu yazıda Sixers gördüğünüz her yerde yeniden kendinize sorun lütfen!

 

PG Isaiah Thomas -> Boston Celtics
G Marcus Thornton, 2016 korumalı 1. Tur Draft Hakkı (via Cavaliers) -> Phoenix Suns

Suns’ın son hamlesi Isaiah Thomas’ı Celtics’e göndermek oldu. Thornton ile benche destek aldılar ve biten kontratı zaten onları gelecekte rahatsız etmeyecektir. Aldıkları pick de elde dursun tabi, lâzım olur yarın öbür gün..

Celtics ise çoktandır peşinde olduğu söylenen Isaiah Thomas’ı kadrosuna katarken, günün sonunda hem gelecek planlarını bozmayan hem de bu sezon için playoff yarışını sürdürebilecek seviyede bir kadro yapısını sağlamış oldu.

Celtics için bir paragraf açmak istiyorum bu vesileyle, dünkülerle beraber bu sezon başladıktan sonra yedi takas yapmış oldular. Bu takaslarda çoğunlukla iyi oyuncuyu verip, karşılığında gelecek draftlardan takas hakkını alan rolündeydiler. Şu anda ellerinde önümüzdeki dört sezon için (kendi hakları hariç) yedi adet birinci tur ve sekiz adet ikinci tur draft seçimi alacakları var (Koruma durumlarına bakmak gerek tabii). Buna karşın sözleşmesi devam eden çok sayıda genç oyuncu kontratları var. Soru şu: Bu kadar draft hakkını bir veya birden çok yıldıza çevirebilecekler mi, ve de nasıl?? Ancak bu sorunun gelecekteki cevabı doğrultusunda kendilerinden bu takas döneminin kazananı veya kaybedeni olarak bahsetmek mümkün olacaktır.

 

C JaVale McGee, 2015 1. Tur Draft Hakkı (Thunder), F Chukwudiebere Maduabum’un hakları -> 76ers
G Cenk Akyol’un hakları -> Denver Nuggets

Sanırım Sixers taraftarı salona çekmenin bir yolunu buldu: Shaqtin-à-fool’u taraftarın ayağına getirmek.. Noel’in, gelecek sezon Embiid’in, yedeklerden Sims ve Furkan Aldemir’in olduğu kadroya yeni bir pivot daha getirmek.. Üzgünüm ama JaVale McGee ve kontratı için bir draft hakkı daha almış olsalar da –ki onlar da Celtics gibi ne yapacaklarsa bu kadar draft hakkını, ayrıca korumalı olduğu için ilk 15 dışında kalacak bir seçim bu– yanlış ve yersiz bir hamle olarak görüyorum bunu..

Denver içinse iyi hamle.

 

SG Will Barton, G/F Victor Claver, PF Thomas Robinson, 2016 İlk 14 korumalı 1. Tur Draft Hakkı -> Denver
G/F Arron Afflalo, G/F Alonzo Gee -> Portland Trail Blazers

Bir başka Denver hamlesiyle devam edelim, aslında daha çok Portland odaklı bir takas oldu. Denver sezon başı hedeflerinden uzak kalınca kadroyu yavaş yavaş boşaltıp yenilenmeye karar vermişti. Bu gözle bakınca Afflalo’nun biten kontratını (oyuncu opsiyonlu daha doğrusu) draft haklarına çevirmek bir başarı. Mozgov için de bunu başarmışlardı. Ancak Lawson, Faried ve özellikle Chandler için alıcı bulamamaları da bakış açısına göre eksi olarak düşünülebilir.

Portland ise Afflalo ile bench ve rotasyona çok iyi bir ekleme yapmış oldu. Temel 7-8 oyunculuk rotasyonlarında bir sıkıntı olmazsa playofflar için çok daha güçlenmiş oldular.

 

G Pablo Prigioni to Houston Rockets
G Alexey Shved, Two 2nd-round picks in 2017 & 2019 to New York Knicks

K.J. McDaniels to Houston Rockets
Isaiah Canaan, 2nd-round pick to Philadelphia 76ers

Houston’ın iki ayrı takasından beraber bahsedersek, Prigioni ile benche tecrübeli ve kendileri için ideal bir oyuncu almış oldular. Prigioni yaşlı ve yavaş bir oyuncu olsa da, doğru zamanda doğru yerde durmasını, doğru pası vermesini, doğru şutu atmasını bilen bir isim olarak özellikle James Harden ile uyumlu olabilir diye düşünüyorum, alacağı kısa sürelerde. K.J. McDaniels ise oldukça potansiyelli ve özellikle çerez parasına alındığı düşünülürse oldukça iyi bir transfer oldu. Risk sıfıra yakın, kazanç bir “ilk beş oyuncusu” ise neden olmasın?

Öte yandan Houston’ın aslında Beverley’nin üzerinde bir oyun kurucu aradığını ve Dwight Howard’ın olası sağlık sorunları ve bazen oyun içi gereklilikler sebebiyle iyi bir yedeğe ihtiyacı olduğunu düşününce bu eksikleri giderememiş olması da -yukarıdaki takaslardan bağımsız olarak- bir başarısızlık olarak görülebilir.

Philadelphia 76ers için “Hedef 2023” diye okudum Ekşi Sözlükte, buraya da eklemek isterim bu ifadeyi. Tanrı taraftarlarına sabır versin..

Knicks’e gelince onlarda hedef 2023 değilse de, 2014 playoffları hiç değil zaten..

 

F/C Kevin Garnett -> Minnesota Timberwolves
F Thaddeus Young -> Brooklyn Nets

Minnesota için “The Return” bu kez şaka değil, gerçek!

Tabi Minnesota’nın mevcut durumu ile kısa ve orta vadeli hedefleri düşünülünce Garnett’in gelişinin basketbolun taktik, teknik yönleriyle pek bir ilgisi olduğunu söyleyemeyiz. Bu durum biraz takıma abilik yapsın, biraz da taraftarların ağzına bir parmak bal çalalım hesaplarından başka bişey değil. Thad Young için o kadar da yüksek piyasa yoktu zaten dışarıda anladığım kadarıyla, her ne kadar şu anki oyun değeri Garnett’in çok üzerinde olsa da..

Oyun değerinden Brooklyn’e geçersek eğer, Young Garnett’in bu sezonki etkisizliğinden sonra takıma artı bir değer olacaktır. Brook Lopez ve Deron Williams’ın sakatlıklarının da geçtiğini düşünürsek belki de takım yeniden playoff potasına girecek ritmi tutturabilir.

Öte yandan Brooklyn’de hedef bu değildi aslında. Brook Lopez, Deron Williams, Joe Johnson başta olmak üzere bir sürü oyuncuyu elden çıkarmak istiyorlardı. Dedikodu çok oldu ama sonuçta yapmayı arzu ettikleri hamlelerin çok uzapında kaldılar..

 

G Ramon Sessions -> Washington Wizards
G Andre Miller -> Sacramento Kings

Kings için bakınca, çok da ihtiyaç duymadıkları Sessions’ı göndererek pek bişey kaybetmediler. Öte yandan yeni koç George Karl’ın eski ve sevdiği öğrencisi Andre Miller’ı getirdiler. Gerek oyunu gerekse abiliği ile gittiği takımlara her zaman pozitif katkı sağlayan bir oyuncu.

Wizards ise, John Wall’un kenarda olduğu dakikalarda, Miller gibi çok daha farklı bir oyuncu tarzı yerine, benzer bir oyunu oynatacak bir nevi Wall’un yan sanayisini elde bulundurmayı tercih etti. Miller’ın arandığı bazı zamanlar olacaktır belki ancak Ramon Sessions’ın katkısı onlar için genel toplamda daha çok fayda getirecektir bence..

 

Şimdiye kadar yapılan takasları ve taraf olan takımları değerlendirdik. Biraz da kısa kısa günü sessiz geçiren bazı takımlara değinelim:

Charlotte Lance Stephenson ile yollarını ayırmadı ve günü ekstra bir hamle yapmadan geçirdi. Sakatlanan Kemba Walker’ın yerine daha önceden Mo Williams’ı almışlardı gerçi. Yine de Doğudaki playoff yarışında hemen arkasından gelen Heat, Nets, Pistons ve hatta Celtics’in yaptığı hamlelerden sonra günün en çok kaybedeni oldular diyebiliriz. Bir başka hamle yapmayan Pacers ile beraber günün kaybedenlerinden olduklarını söyleyebiliriz..

Keza Pacers da Reggie Jackson için şansını deniyordu ancak olmadı. Asıl sorunları şu ki, bu sezon için playoff hedefinde olup olmadıklarını kendileri de bilmiyorlar. Bi karar verebilselerdi takas pazarında da alıcı mı yoksa satıcı mı olacaklarına göre bir yol haritası çizebilirlerdi.

Batı’nın önde giden takımları Warriors ve Grizzlies de günün dolaylı olarak kaybeden takımları oldular. Zira hem rakipleri güçlendi, hem de çok büyük ihtimalle bu iki takımdan birisinin ilk turda eşleşeceği Oklahoma City Thunder daha da güçlenmiş ve bence Phoenix’in yoldan çekilmesi ile beraber playofflara kalmayı garantilemiş oldu.

Yukarıda da andığımız şekilde herhangi bir hamle yapamayan, umudunu buyout edilebilecek oyunculara –özellikle de Tayshaun Prince’e, belki biraz da Kevin Garnett’e– bağlayan Clippers’ın bu hayalleri büyük darbe aldı. Hoş Utah’ın bırakması beklenen Perkins ile ilgileniyorlar, ama ne ona ihtiyaçları var ne de Perkins’in bir derde derman olacağı..

Günü hamle yapmadan geçirmesi şaşırtan son takım ise Lakers oldu. Açıkçası tanking yolundaki rakiplerinin (Sixers, Knicks, Wolves) güçlerinden (!) güç kaybettiği bir günde, sezon sonunda ilk beş içinde tutmaları gereken draft pickleri için rotasyondan bir kaç oyuncuyu (Wesley Johnson, Ed Davis, Robert Sacre, ve özellikle Jordan Hill gibi) pick karşılığında dışarıya vereceklerini düşünüyordum. Ancak ya alıcı bulamamış veya belki bu oyuncular için gelecekte daha farklı şeyler planlamış olabilirler..

Nihayetinde oldukça hareketli geçen günün ardından değişen takım yapılarıyla beraber, Batı’da yer ve playoff savaşları, Doğu’da yine sıralama ve playoff’a kalma mücadelesi ve draft giden takımların nadir kazanacakları maçları beklemek sezonun kalan kısmına daha yoğun bir heyecan katacaktır.

 

Volkan BAHÇECİ

twitter: @mecik32

 

not: bütün resimler bleacherreport.com adresinden alınmıştır.

4 YORUMLAR

  1. Detaylı, güzel bir yazı olmuş. Elinize sağlık. Yerinde, güzel tespitleriniz var. Ayrıca biraz farklı bakış açıları ve bilgiler okumakta iyi oldu.

    Milwaukee ile ilgili yazdığınıza ise katılmıyorum. Michael Carter Williams bana göre istatistikleri şişmiş balon bir oyuncu. Kesinlikle knight’ın yarısı bile etmez. Bence Milwaukee Brandon Knight’ı göndererek çok yanlış bir hamle yapmış oldu.

    Bu arada Miami’ye de yazık oldu. Chris Bosh sakatlanınca Dragiç takası da boşa gitmiş oldu..

  2. @Aras, Cihan, Chris
    Teşekkür ederim :))

    @Chris Bosh
    Öncelikle geçmiş olsun. Bir an önce sağlığınıza kavuşmanız dileklerimizle..

    Milwaukee takasını Knight ve gelenler üzerinden ayrı ayrı ele almakta fayda var. Yazıda da belirttiyim gibi benim anladığım, Brandon Knight yazın maksimum veya yakın bir kontrat alacaktır. Bence Milwaukee bunu vermek istemedi. Bu da özellikle yönetim açısından takas için önemli bir motivasyon..

    MCW’ye gelince, atletik yönden çok üstün ve yetenekli bir oyuncu ancak şutu çok zayıf. Bence MCW’nin hem çok çalışması ve eksiklerini geliştirmesi hem de kendisine uygun bir takım yapısında oynaması onu ligin elit oyuncuları sınıfına sokacaktır. Milwaukee ona inanıyor veya en azından risk almaya değer görüyormuş demekki..
    Bu takasta gelen diğer oyuncular da (Plumlee, Ennis) unutulmamalı. Ben hâlâ bu takası Milwaukee Bucks adına beğendiğimi vurgulamalıyım 😉

    Miami’ye gelince Bosh’un sezonun kalan kısmında oynamayacak olması hem oyuncu adına üzücü hem de takım için Büyük hayal kırıklığı.
    Dragiç sonrası takımdan bekledikleri zaten özellikle sıradaki 2-3 sezonluk playoff başarısı olacakken bunlardan birisini (tabi kalırlarsa) Bosh olmadan oynayacak olmak zaten takasın amacına zarar vermiş oluyor.. Şimdi playoff riskli, Dragiç’in de yazın kalıp kalmayacağı bilinmez (nitekim 4 yıllık maksimum (80 milyon dolarlık) kontrat isterse verilir mi, dışarıdan veren olur mu bilemiyorum)

    Bosh’un sağlık durumu biliniyor olsa bu takası yaparlar mıydı peki? pek sanmıyorum.

    Bu arada Dragiç – Bosh uyumunu ve pick oyunlarını görmek çok heyecan verici olacaktı, artık kısmetse gelecek sezonlara..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version