Brogdon, NBA tarihinde ikinci turdan draft edilip, Yılın Çaylağı seçilen ilk oyuncu. Playoffların başladığı döneme kadar Brogdon çoktan kendine Bucks’ın ilk beşinde yer edinmişti ve Bucks bile ilk başta sahip olduğu şeyin tam olarak farkında değildi. Takımdaki rolü başlarda Matthew Dellavedova’nın yedeği olmaktı. 24 yaşındaki UVA çıkışlı oyuncu fiziksel ve zihinsel olarak yaşıtlarından ve takımındakilerden çok daha gelişmiş durumdaydı. Adeta senelerdir NBA’de oynuyormuşçasına kendine güveni yerinde ve dengeliydi. Draftta ikinci tura kalmasının sebebi, o dönemler çok da iyi görülmeyen fiziği ve yaşı nedeniyle takıma katacaklarıyla ilgili insanların kafasında oluşan şüpheler idi. Fakat Malcolm’da insanların fark ettiğinden çok daha fazlası vardı. Bu şüpheler biraz da kimsenin onu oyun kurucu olarak düşünmemiş olmasından kaynaklanıyordu.
1.95 boyunda, 98 kilo ve kanat açıklığı* iki metreye yakın olan bir oyuncu olarak pozisyonu için adeta devasa boyutlardaydı ve Milwaukee’nin rakibine karşı kurduğu fiziksel üstünlükle, rakibini adeta boğma planına muhteşem uyuyordu. Giannis ve Khris Middleton’ın etrafındaki oyuncular için şut yaratabilme kabiliyetleri, Jason Kidd’in de tıpkı Brogdon gibi alışılmışın dışında bir oyun kurucudan yararlanmasını sağlıyordu. Tartışmasız olarak kendi pozisyonundaki en fizikli oyunculardan biri ve o pozisyonda böyle bir oyuncuya sahip olmak Bucks için savunmada inanılmaz bir avantaj. Daha tecrübeli ve daha iyi bir takım olan Raptors’ı, ilk maçlarında, Golden State’in ölüm beşinin daha düşük bütçeli versiyonunu sahaya sürerek alt etmeyi başardılar. Üçlük yayı çevresini savunabilen ve savunmayı kendi üzerine çekebilen 2.16’lık Thon Maker’ın etrafına dört tane şutör oyuncu yerleştirmişlerdi.
Brogdon bir çaylak için gayet hatırı sayılır ortalamalara sahip: Maç başına 10.2 sayı, 4.2 asist ve 2.8 ribaund. Ancak ligdeki birçok oyun kurucuya göre hücumdaki rolü oldukça küçük. Şut kullanma yüzdesi 18.5 ve bu yüzdeyle, NBA’de en az 20 maça ilk beş çıkmış oyun kurucular arasında 52. sırada. Topa dokunma ortalaması ise maç başı 57.4 ve bu sayı Russell Westbrook ve James Harden gibi oyuncuların ulaştığı sayıların neredeyse yarısı. Brogdon’ın başarısının sırrı onun yaşındaki bir oyuncuya göre saha içindeki yüzdelerinin çok iyi olması (ikilik yüzdesi %45.7 ve üçlük yüzdesi %40.4) ve hata sayısının oldukça düşük olması. (Maç başına 1.5 top kaybıyla oynuyor) Malcolm çok nadiren hücumu başlatan oyuncu olsa da hücumlarda bitiricilikte oldukça iyi iş çıkarıyor. Yalpalayan savunmaların avantajını kullanarak boyalı alana giriyor ve ekstra pası buluyor, boş şut pozisyonlarını affetmiyor.
Asıl iz bıraktığı yer ise savunma. ACC’de iki kez yılın savunmacısı seçilmiş, NCAA’de, en defans odaklı düşünen koçlardan biri olan Tony Bennett’la çalışmış olan Brogdon; NBA’e takım savunması farkındalığıyla, toplu ve topsuz alandaki sorumluluklarının bilincinde olarak gelmişti. Her ne kadar çok süratli bir oyuncu olmasa da nasıl pozisyon alması gerektiğini ve fiziğini nasıl kullanması gerektiğini çok iyi biliyor. Synergy Sports’un paylaştığı değerlere göre ikili oyun savunmasında %89, bire bir oyunları savunmasında %63 ve topsuz dripling savunmasında %80 başarı oranlarıyla oynuyor Brogdon.
Brogdon playofflarda maç başına ortalama 30.5 dakika süre buldu ki bu ortalama, normal sezon ortalamasından dört dakika fazla. NBA’deki ikinci sezonunda ise daha çok sorumluluk almayı öğrenmeli. Pozisyon alma becerisi ve birden fazla pozisyondaki oyuncuyu savunabiliyor olması nedeniyle Kidd’in sahaya süreceği her türlü beşte kendine yer bulabilir. Dellavedova ve bu sene 40 yaşına girmiş olan Jason Terry gibi oyunculardan formayı alamaması için hiçbir sebep yok. Hatta Bucks, Giannis ve Middleton oyunda olmadığında ona hücumda daha fazla sorumluluk vermeyi bile deneyebilir. Bir çaylak olarak, ikili oyunlardan hücum yaratma yüzdesi 78’di ve onu savunan oyuncuların hemen hepsinden uzun olmasına rağmen post up oynama şansını da çok nadiren elde etti. Ancak yine de onun en önemli özelliği yine kısaların üstünden bulduğu şutlar ve aynı kısaları savunmada hayattan bezdirmesi olacak.
Brogdon’ın başarısı, en az bu saydıklarımız kadar, Giannis’in çok yönlülüğü ve Bucks’ın bunu farklı beşler yaratmak için kullanabiliyor olmasının da bir sonucu. Fiziği, şut yeteneği ve oyuna olan aşkı şüphesiz ki NBA’de kendisine yer bulmasına yardımcı olacaktı ancak muhtemelen Yılın Çaylağı adayı bile olamayacaktı. Brogdon’ın en faydalı olabileceğini düşündüğüm takımlar –Cavs ve Rockets- maçın yarısından fazlasında topun sahibi olan ve ondan daha fizikli olan forvetlere veya şutörlere sahip.
Milwaukee, Cavs ve Houston “Bir numarada fizikli bir oyuncuyu nasıl kullanabiliriz?” sorusunun cevabını farklı şekillerde verdiler. Houston elit savunmacı bir oyun kurucu tercih etti, (Patrick Beverley) Cleveland çok iyi bir şut yaratıcısına kendi hücumunu yaratması için fırsat tanıdı (Kyrie Irving) ve Milwaukee ise farklı pozisyondan bir oyuncuyu oraya kaydırdı. Hücumu yönlendiren uzun oyuncu sayısı arttıkça daha birçok takım bu soruya cevap vermek durumunda kalacak. Gelecek senenin draftında ilk üçten seçilmesine kesin gözüyle bakılan 2.04’lük point forward** Luka Doncic, 2019 draftının bir numarası olması beklenen 1.98’lik gard R.J. Barrett şu an ilk aklıma gelen isimler. Bu isimleri draft eden takımlar belki de onlarla birlikte oynaması için kendilerine bir Brogdon bulsalar iyi ederler.
*Kanat açıklığı: Kollarınızı iki yana tam açtığınızda arada kalan mesafe.
**Point Forward: Oyun kurucu yetenekleri olan forvet.