1970’lerin ilk yıllarından itibaren hücumlar parke boyunca genişlemeye başladı. Burada, ilk birinci sınıf ferahlık örneğimizi görüyorsunuz.
Ekran resmi, topun faul çizgisi yanındaki Kareem Abdul-Jabbar’a ulaşmasının hemen ardından alındı. Bu tarz bir boş alan o zamanlarda ezber bozan türdendi. Bu çeşit bir alan paylaşımında top Kareem’deyken savunmada saha çizgisi savunmacısı veya faul çizgisinin yanında bulunan çapraz savunmacı ile yardıma gitmek oldukça ağır bir bedel ödemek demekti. Ayrıca Kareem’in hücumu bire bir ile bitirmesi için oldukça elverişli bir alan var ve inanın, Kareem ile bire birde karşı karşıya gelmek istemezsiniz.
70’li yıllar bunun gibi uygulanabilir alan paylaşımlarının ve 60’ların sıkışık bölgelerinin bir karışımıydı. Neyse ki top sürme kuralları tıpkı kaynar su içindeki bir kurbağa gibi* yavaşça rahatlatılmaya devam ediliyordu. 1977 yılından olan bu boş alanda top sürme pozisyonunda David Thompson’ın bileğini döndürdüğünü ve bir sonraki pozisyonda tereddüt ettiği sırada bileğiyle kolu arasında 90 derecelik bir açı oluştuğunu görebilirsiniz. 1980’li yıllara gelindiğindeyse oyuncular bileklerini topun yanından ya da altından olmak üzere tamamen döndürebiliyorlardı. Isiah Thomas bu konuda belki de en fark edilir oyuncuydu, tekniğini burada soldan sağa yaptığı crossover’da görebilirsiniz.
*Canlı bir kurbağanın suda yavaşça kaynatılmasını ifade eden sözde, bir kurbağanın kaynayan bir suya birden atıldığında dışarı sıçrayacağını fakat sonradan yavaşça kaynayacak olan soğuk bir suya konulduğunda tehlikenin farkına varamadan pişirilip öleceğini anlatmak isteniyor.