
Uzun forvet, Jazz
Eğer 1990’larda Salt Lake City şehrinin takımını desteklediyseniz şu an hala geçmiş güzel günlerin geri gelmesi için dua ediyor olabilirsiniz. Utah Jazz her zaman playofflarda yer alan bir takım oldu, iki kez de finallere ulaşmayı başardı ancak organizasyon 1980’lerin sonunda kurulmuştu. Utah, 1984 draftında 16. sıradan John Stockton’ı seçti. John Stockton’ın, Utah tarihinin en iyi draft seçimi olduğunu iddia edebilirsiniz ancak bunu kabul etmeyecek kişi sayısı edenlerden daha fazla olacaktır. Çünkü bir sonraki sene Utah, 13. sıradan Karl Malone’u draft etti.
Malone hızla Utah’ın hücumlarındaki merkez oyuncu haline geldi. Stockton ve Malone neredeyse 20 sene boyunca öldürücü bir pick-and-roll hücumu oynadılar. 19 yıllık kariyerinde Malone, yaklaşık %52 şut yüzdesiyle maç başına 25 sayı ve 10 ribaund kariyer ortalamalarını yakaladı. Boyu 2.06, kilosu 113 olan Malone, jenerasyonunun fiziksel olarak en etkileyici oyuncularından biriydi. 2000 senesi başlamadan Malone, Jazz’ı takım tarihinin zirve noktasına taşımıştı.
Fakat Jazz 1997’de ve 1998’deki finallerde Chicago Bulls’a kaybetti. Malone kariyerinin son sezonunu bir şampiyonluk kazanma hayaliyle, 40 yaşındayken Los Angeles Lakers’la oynadı ancak 2004’teki finallerde de bu sefer Lakers, Pistons’a kaybetti. Eğer Tim Duncan olmasaydı Karl Malone tarihteki en iyi uzun forvet olarak sayılabilirdi. Kariyerinde bulduğu 36.928 sayıyla tüm zamanlar listesinde ikinci sırada. Takımına en çok maç kazandıran oyuncular sıralamasında ise Kareem Abdul-Jabbar ve Wilt Chamberlain’in arkasından üçüncü. Jazz 2006 yılında takım tarihindeki birçok rekoru elinde bulunduran Malone’un 32 numaralı formasını emekliye ayırdı.