Memphis Grizzlies: Ja Morant’ın heyecan verici oyunu. Her gece maç yapsa da her gece izlesek diyebileceğiniz türden bir oyuncu. Ne kadar çok maç yaparsa o kadar çok izlerim. Playoffları geçen sene bir maç ile kaçırmışlardı. Bu sene neden olmasın?
Miami Heat: Jimmy Butler gibi bir çalışma delisinin olduğu, Pat Riley gibi bir zekanın başkan olduğu bir takım her zaman başarılı olabilir. Nitekim bunun geçtiğimiz sezon NBA Finallerine kalarak gösterdiler.
Milwaukee Bucks: Ligin son iki sezonunun MVP’si Giannis Antetokoumpo ile sözleşme uzatan Bucks için artık bu sezon şampiyonluk yılı. Şampiyon olmasalar bile en azından finalleri görme umuduyla sezona başlamaları lazım. İlk turlarda elen elen nereye kadar?
Minnesota Timberwolves: Karl Anthony Towns ve D’Angelo Russell nihayet beraber oynayacaklar. Sezon içerisinde denk geldikçe maçlarını izlerim ama başarı bekliyor muyum? Çok zor.
New Orleans Pelicans: Zion Williamson’ın o fizik ile hala sakatlanacağına inansam da sakatlanmadığı bir evrende inanılmaz heyecanlı bir oyuncuya dönüşüyor. Brandon Ingram ve Lonzo Ball gibi iki genç yeteneğe de sahip olan Pelicans kesinlikle ligin en heyecanlı verici genç yeteneklerinden birkaçına sahip.
New York Knicks: New York Knicks basketbolu. Yeterince açıklayıcı olmuştur diye tahmin ediyorum. Hazırlık maçlarının bir bölümünde art arda 8-10 sayı bulan çaylak Obi Toppin, Knicks’in başına gelmiş en iyi olay olarak değerlendirildi. Gerisini siz düşünün.
Oklahoma City Thunder: Geçtiğimiz sezon Chris Paul önderliğinde mükemmel bir çıkış yakalayan ve Playofflara kadar gelen Oklahoma bu sezon Paul’un ayrılmasıyla yeniden yapılanma sürecine tekrar başladı.