Cleveland yeni koç ve bir megastar (LeBron) ve bir süperstar (Love) katkılı kadrosuyla sezona hazırda şampiyonluk favorisi olarak girmişti zaten. Ancak sezonun ilk yarısında yeni koç ve yeni oyuncuların ve mevcut kadro yapısının, uyum içinde oynamakta zorlanması takımı orta sıralarda bocalayan bir pozisyonda bırakmıştı. Bu süreçte yapılan takaslarla kadroya katılan Mozgov ve JR Smith gibi isimlerin çok iyi katkı vermesi, LeBron’un iki haftalık bir dinlenme sonrası inanılmaz yükselen formu, Irving’in formu derken Cavs Ocak ayının ortasından sonra neredeyse %80’lik bir galibiyet oranıyla oynuyor. Yine de bana sorarsanız genel toplamda ligin en iyi takımları arasında göstermek zor onları..
David Blatt’in takıma ekstra bir katkısı olmadı her şeyden önce. Aslında bu konuda onu suçlamak da pek doğru olmaz. Zira genç ve yetenekli bir oyuncu topluluğunu zamanla takım yapması için gelmişti ancak sonra LeBron olayı olunca iş ve hedefler bir anda değişmişti. Nitekim David Blatt de yerleşmesi zaman alacak, çok pratik isteyecek şablonları uygulamaktan vazgeçti zaman içinde. Takım hücumları çoğunlukla (Batman&Robin) LeBron&Irving’in inisiyatiflerine kalmış durumda. Özellikle bu isimler formda olup -ki oldukça formdalar-, diğer tamamlayıcılarda özellikle yüzdeli dış şut attıklarında hücum inanılmaz etkili ve yüksek skorlu olabiliyor. Tabii playoff ortamına ne kadarı yansır bilinmez. Boston serisi neyse de, özellikle bu yıl gerilemiş olsa da, Bulls gibi sert bir savunma kumaşı ve kültürü olan bir takıma karşı yedi maçlık bir seride ne kadar verimli hücum edebileceği ayrı bir soru işareti?
Takım savunması ise en iyi ihtimalle vasat düzeyde. Ancak playofflarda olmasını isteyeceğiniz, isteyince sertleşebilen, yıldıracak türden etkili bir savunma yapısı veya potansiyeli pek yok. Ayrıca Irving, Smith ve Love gibi istekli olsalar(dı) bile birebir savunmada çok da yeterli olamayan isimlerle playofflarda ilerlemek bu anlamda da zorlaşacak. Tabi bu arada LeBron’un 158 playoff maçı, beş finali, iki kupası ve finaller MVP’si gibi zengin tecrübelerine karşın; Love, Irving ve Tristan gibi diğer temel oyuncuların kariyerlerinde ilk kez playoff oynayacaklarını da not düşelim.
Cavs, son günlerde Celtics ile yaptığı maçlara asılmayarak bir nevi ilk turdaki rakiplerini kendi elleri ile seçmiş oldular. Bir açıdan iyi de yaptılar. Ter idmanı düzeyinde takılsalar bile turu geçebilecek güce sahipler. Ya da Boston bunun aksi için gereken güce hiç ama hiç sahip değil de diyebiliriz. Böylece daha önce buraları görmemiş oyuncuları playoffa ısındırmak için de çok iyi bir rakip ile eşleşmiş oldular.
Boston Celtics aslında playoff hedefiyle başlamadığı sezonda, en iyi oyuncularını da (Rondo, Green) batan geminin malları diye takaslamasına karşın (toplam yedi takas yapmışlar sezon içinde, Isaiah Thomas hariç hep daha iyi oyuncuyu vermişler) yine de 39 galibiyeti bulup yedinci sırayı alabiliyor. Celtics’in 39 galibiyet ile playoff yapabilmesi Doğu’nun ayıbı belki ama yine de bu kadroya 39 galibiyet aldırabilen koçun önünde ise saygıyla eğilmek düşer bize. Brad Stevens, Respect!
Playofflar için daha fazlasını beklemiyorum, belki sadece sonraki tur takımlarına Cavs’in zayıf yönlerini, onlara karşı nasıl oynamak gerektiğini gösterebilecek türden girişimler..
Seri tahmini: 4-0 Cleveland Cavaliers