Batıda sezonu düşüş trendinde ve sakatlık problemleriyle kapatan iki takımdan sorunları daha geçici ve oyunu çok daha sert olan, ev sahibi avantajına da sahip Memphis favori konumunda. Eğer özellikle Conley’nin sakatlığının uzayıp oynayamaması gibi bir durum oluşmadığı sürece Portland’ı geçeceklerdir.
Aslında gönül Portland’ı Matthews’lu, tam sağlıklı bir şekilde ne yapabilirler diye görmek isterdi. Ancak bu oyuncunun yokluğu onları hem savunmada çok aşağı çekiyor, hem hücumda kritik bir rol oyuncusundan ediyor hem de Afflalo’nun ilk beşe çekilmesiyle benchlerini zayıflatıyor.
Hoş Afflalo dedik de, o da sakat ilk maçta olup olmayacağı, oynarsa ne durumda olacağı belirsiz onun da. Diğer sağlık problemi yaşayan oyuncular -oynayacak duruma gelseler bile- Blazers’ta Batum, Kaman, McCallum ve Memphis’ten Conley ile Allen olarak görünüyor. (Matthews ve Wright sezonu kapatmıştı zaten)
İki takım arasında sezon içindeki dört maçı da Memphis kazanmış. Aslında tam kadro olsalar bile Grizzlies’in sert -playofflarda daha da sertleşecek- savunması Blazers’ın estetik tarzına çok ters geliyor belli ki.
Lillard ve LaMarcus Aldridge’in özellikle ekstra performansları Blazers’a bir veya iki maç getirebilir. Hadi Conley’nin sakatlığı atlatması fazladan birkaç gün sürse bir maç daha yazabiliriz Blazers hanesine. Ancak onları ikinci turda görebilecek bir senaryo ancak öncelikle Conley’nin sakatlık sebebiyle tamamen devreden çıkmasıyla gerçekleşebilir.
Memphis’e gelince, her şeyden önce rakip kim olursa olsun, ne oynarsa oynasın, sonuna kadar boğan, sıkan, yıldıran bir savunma yapıyorlar. Eldeki kadro bunun için inşa edilmiş adeta. Ancak bu etkili savunma yapısının bedelini de işin hücum tarafında ödüyor onlar. Hücumu tamamen sınırlı bir oyuncuları yok belki ama çok yönlü, çok istikrarlı, takım sıkışınca ver elini skor üretsin denebilecek tarzda bir oyuncuları veya oyun planları da yok. Ve özellikle dış şutu –şampiyonluk standartlarında– çok zayıf bir takım Grizzlies. Conley-Lee-Green ve kimi bench oyuncuları kötü şutör değiller belki ama hepsinin sorunu aynı bu konuda: Saf şutör değiller, istikrarlı değiller, ve ortalama bir maçta misal 5’te 0 üçlük atmaları 5’te dört atmalarından daha yüksek bir ihtimal.
Grizzlies’in savunma verimliliği üst düzeyde belki ancak hücum verimliliğinde ligin 13. Sırasında kaldılar bu sezon ki aslında bunun da çok büyük bir kısmı sezonun ilk yarısından geliyor. All-Star sonrası hücum verimliliğinde Memphis ligin 21. sırasında. Batı playoff takımları içinde açık ara en kötüsü.
Grizzlies öyle bir takım ki, Warriors ve Spurs dahil (savunmasıyla) her takımı eleyebilir ancak sakatlıklarla boğuşan Portland veya sekizinci sıradan giren Pelicans dahil (kötü hücumuyla) her takıma elenebilir. Eğer bu seriyi geçmek ve sonrasında Warriors karşısında antrenman takımı konumunda olmak istemiyorlarsa sezonun ilk yarısındaki hücum formlarına girmeleri ve daha fazla üçlük kullanmanın -ve isabet kaydetmenin- bir yolunu bulmaları gerekecek. Ligin Minnesota’dan sonra en az üçlük kullanan ikinci takımı konumundalar -ki playoff takımları ortalama 25 üçlük kullanırken Memphis maç başına 15 denemede kalıyor. Gasol ve Randolph ile oynamanın ve skor bulmanın yanlış bir tarafı yok tabii ki ancak en azından rakip savunmaların uğraşacak bir dış şut tehdidi olmalı ki bu iki oyuncu da içeride daha rahat at koşturabilsinler.
Memphis’in bu seriden beklentileri bir kazaya kurban gitmemek, sağlık yönünden toparlanmak ve hücum yönünden sezon ilk yarısındaki ritme ulaşmak olmalı.
Seri tahmini: 4-2 Memphis Grizzlies