Golden State rüya gibi bir sezon geçirdi ve bu rüya playofflar başlarken hâlâ tüm güzelliğiyle devam ediyor. Ligin en iyi hücumlarından/savunmalarından, oyuncularından, şutörlerinden, defans uzmanlarından, koçlarından, benchlerinden ve nihayetinde seyircilerinden birine sahipler. Hemen her kategoride ya en iyisiler ya da en iyilerden biriler.
Sonuna kadar koruyacakları bir ev sahibi avantajları var ve evlerinde gerçekten de fazla avantajlılar/iyiler. Ama bu demek değil ki dışarıda dezavantajlılar/kötüler. Bilâkis deplasman maçlarında da çoğunlukla favoriler, en olmadı maçlara en azından diğer takım kadar ortak gösterilebilirler.
Warriors’u durdurmak –sadece Pelicans için değil, sonraki eşleşmeler için de soruyorum– oldukça zor olacaktır, ama en azından biraz yavaşlatmak istiyorlarsa işe Stephen Curry’yi toptan mümkün olduğunca uzak tutarak başlamak gerekecek. Çünkü kabul etmeli ki Curry o topu bir kez eline alınca, şapkadan tavşan, kaplan hatta bazen gergedan bile çıkarabiliyor.
Özellikle Curry ve Thompson etkisi ile ligin ikinci en çok ve birinci en isabetli üçlük atan takımı konumundalar. Çok hareketliler, topu çok iyi dolaştırıyorlar. Atletikler, çok yönlüler, derinler, hem hücum hem savunma opsiyonları çeşitli, hemen herkese ve her şeye bir cevap verecek kadroları var vs..
Kritik konular ise şunlar olabilir: Hemen her şeye cevap verebilirler dedik ancak aşil topuğu şu olabilir: Draymond Green muazzam bir sezon geçirdi- ancak sonraki eşleşmelerde acaba Zach Randolph/LaMarcus Aldridge, Tim Duncan gibi isimlere karşı undersized kalıp ezilir mi?
Yine de Warriors’ı normal şartlar altında tüm serilerde favori görüyorum. Elenme durumları ise, kendini toparlamış, sakatları iyileşmiş, hücumda sezon başı akıcılığına kavuşmuş Memphis’in göz açtırmamasından veya playoffların üstadı Spurs’ün muazzam makine düzeni ile baş edememekten olabilir.
Biraz da Pelicans’tan bahsedelim. Sezon boyunca sakatlıklardan çok çektiler ancak yine de sakatlıklardan daha da fazla çeken Thunder’ı son nefeste geride bırakıp playofflara kalabildiler. Pes etmeyen, inatçı ve savaşçı bir takımlar. Aslında kâğıt üstünde malzemeleri de çok iyi. Ligin şu anda en iyi beşinde sayılabilecek, iki seneye kadar ise direk en iyisi olarak gösterilecek Anthony Davis’e sahipler. Ömer ve Ryan Anderson ile çeşitlemeye uygun uzun rotasyonunu tamamlıyorlar. Kısa rotasyonunda da öncelikli olarak Jrue-Gordon-Tyreke gibi çok iyi isimler var ancak bunlar birbirlerini o kadar da iyi tamamlamıyorlar maalesef.
Pelicans’ta sağlıklı ve formda bir Jrue Holiday, hem Curry’nin savunmasında hem de şutu ve paslarıyla Pelicans hücumlarında önemli bir faktör olabilirdi. Ancak uzun bir sakatlıktan dönüp sezonun sadece son birkaç maçında kısa süreler oynamış oyuncudan en fazla çeyrek faktör olması beklenebilir, o da belki!!
Warriors’ın Davis’i nasıl savunacağı belirsiz, D. Green ile birebir almaktansa sürekli olarak double team getirmeyi tercih edebilirler. Bu durumda Pelicans kısalarının isabet yüzdesi arttıkça takımın maçın içinde kalma şansı yükselecektir.
Pelicans’ın seride herhangi bir maçı kazanması için bile aslında pek çok faktörün bir araya gelmesi gerekecektir: Davis dört dörtlük oynayacak, Ömer savunmada döktürecek, reboundları kimselere bırakmayacak, Gordon-Pondexter cezalandırıcı olacaklarlar, Evans (ve Holiday) potaya gidecek, pas verecek, şut atacak ancak top kaybetmeyecek, ve tüm bunlarla beraber Warriors da kötü gününde olacak.
Velhâsıl bu seri bir kenara, Golden State bu playofflarda şampiyonluk için net favorim. Zira 1) evlerinde çok çok zor kaybedeceklerdir, 2) Dışarıda rahat kazanacaklardır.
Seri Tahmini: 4-0 Golden State Warriors