Yeryüzüne dönüş? Mucizevi performanslar ve eforla kendilerine hiç şans tanınmayan seride 2-1 öne geçen Cleveland Cavaliers, serinin dördüncü maçında Golden State Warriors karşısında maçın üstünlüğünü maçın başındaki birkaç dakika hariç hiçbir anda ele geçiremeyip ve diğer maçlar gibi tempoyu dikte etmekte başarılı olamayarak maçtan farklı mağlup ayrıldı ve serinin 2-2’ye gelmesine engel olamadı. Warriors seri boyunca gösteremediği tempolu basketbolu gösterdiği, Cavaliers’ın dar kadrosunun yorgunluk emareleri göstermeye başladı ve LeBron James’in “God Mode”‘dan çıktığı ve oyunu domine edemediği bir maç seyrettik. Kyrie Irving ve Kevin Love olmadan 67 galibiyet almış Warriors takımını yıkma hayali, takımın yeryüzüne dönmesiyle rafa kalkmaya hazırlanıyor olabilir.
Steve Kerr maça ilk beşinde değişiklik yaparak başladı. Andrew Bogut’u yedeğe çekip Andre Iguodala’yı ilk beşe yerleştiren Kerr, takımını kısaltıp hücumda daha fazla akıcılık sağlamayı umdu. Ama maça daha iyi başlayan taraf yine Cleveland Cavaliers oldu. Zaten seride ribauntlarda üstünlük sahibi olan Cavaliers, daha da kısalan Warriors’ı ribauntlarda ezerek maça girdi ve 7-0’lık bir seriyle öne fırladı. Steve Kerr’ün aldığı moladan sonra Warriors tempoyu yükseltmeye başladı. Cavaliers hücumda iyi başladığı için tempoyu düşürmeye çalışmadı ama oyun Warriors’ın istediği şekilde oynanmaya başladı ve skor dengelendi. İlk üç maçtan çok farklı tempoda oynanan bir ilk çeyrek seyrettik. Sürpriz olmayan şekilde Warriors dominant hücumunu sahaya yansıtmayı başardı ve 14-2’lik bir seri yaparak bir anda öne fırladı. Seri boyunca ilk çeyreklerde 24 sayıyı geçemeyen takım 31 sayıyı buldu. Cavaliers’ta ise LeBron James’e sürekli getirilen ikili sıkıştırmalar takımın tempo kontrolünü biraz bozmuş gibi göründü.
Cavaliers’ın yan rol oyuncularının ceza şutu sokma konusundaki başarısızlığı Warriors’ın LeBron James’in pota altı oyunlarına rahatlıkla ikili sıkıştırma getirebilmesini sağladığından Cavs hücumu bir türlü ritim bulamadı. Önceki üç maçın aksine kontrolü ele geçiren Warriors akıcı oyununu sahaya yansıtmayı başarabildiği için farkı çift haneli sayılarda tutmayı bildi. Bu durum elbette önemli bir özgüven artışına sebep oldu ve Warriors onları dominant bir takım yapan özelliklerini göstermeye başladı. Geçen dakikalarda Warriors’ın temposu biraz düşse de Cavaliers’ın sistem dışı kalan hücumu şut performanslarını da etkiledi, ikinci çeyrekte skor üretmekte çok çok zorlandılar ve bu yüzden fark çift hanelerde kalmayı sürdürdü. Cavs’in ilk yarıda ürettiği 42 sayının 33’ü frontcourt oyuncularından (James, Thompson, Mozgov) gelirken takımın ceza şutörleri Shumpert, Dellavedova, Smith ve Jones toplamda 17’de 3 isabetle oynayabildi. Warriors ise serideki en yüksek şut yüzdelerinden biriyle (%46) devre arasına girdi.
İkinci yarının başında Matthew Dellavedova’dan gelen iki üçlük Cavaliers’a ufak da olsa bir momentum kazandırdı. Cavaliers hücumda ikinci çeyreğe göre daha iyi görünürken Warriors biraz tedirginlik yaşıyor gibiydi. Takım tıpkı diğer maçlarda olduğu gibi takımın tecrübeli ismi Andre Iguodala’ya kontrolü bıraktı; Stephen Curry ve Klay Thompson ikincil rolde kaldılar. İlk yarıda yüksek olan tempoyu sert savunmasını geri getirerek düşüren Cavaliers, serinin gidişatının lehlerinde olmasını sağlayan oyun şeklini tekrar sahaya yansıttı ve farkı giderek eritti. Warriors’ın hücumda akıcılığını da yitirmesiyle fark üç sayıya kadar indi ve momentum tamamen Cavaliers tarafına geçti. Warriors’ın kısa beşi ribauntlarda tamamen domine edildiği için Cavs sürekli ikinci şans sayıları buldu, ayrıca ribaund alıp hızlı hücuma çıkamayan Warriors’ın temposu da istedikleri seviyeden uzakta kaldı. Buna karşın son çeyreğe altı sayılık bir farkla da olsa üstün girmeyi başardılar.
Son çeyreğin başında LeBron James’in dinlenmek için kenara gelmesiyle Cavaliers bir anda ivme kaybetti ve Warriors farkı birden on sayıya kadar çıkarttı. LeBron oyunda değilken yaratıcı rol üstlemesi beklenen J.R. Smith’in korkunç oyunu sebebiyle James’in fazla dinlenme şansı kalmadı. O oyuna döndüğünde de Warriors bulduğu momentumu kaybetmedi ve farkı giderek açmaya başladı. Cavaliers’ın savunması yavaş yavaş güç kaybederken David Blatt’in James Jones’u inatla oyunda tutması bu noktada kötü bir tercih oldu, Jones’un tuttuğu tüm oyuncular skora önemli katkı yaptı. Bütün maç ikili sıkıştırma yiyen ve dört maçtır takımı taşımaya çalışan LeBron’un da büyük yorgunluk emareleri göstermesiyle kontrol tamamen Warriors’a geçti. Maçın son beş dakikasına doğru gelinirken Cavaliers artık maçtan tamamen koptu ve ne savunmada ne de hücumda ortaya hiçbir direnç koyamaz hale geldi; sonuç olarak Warriors farkı daha da arttırarak maçı kazandı ve seride durumu 2-2’ye getirerek saha avantajını geri aldı.
Warriors İçin Notlar
– Takım seri boyunca ilk kez tempolu, akıcı ve içgüdüye dayalı oyununu sahaya yansıtabildi. 1., 2. ve 4. çeyreklerde Warriors’ın oyunu Cavaliers tarafından durdurulamadı.
– Andre Iguodala maçın kahramanıydı. Seri öncesinde Warriors’ın X-Factor’ü olarak gösterdiğim Iggy, öyle büyük bir performans gösteriyor ki şu anda Warriors’ın şampiyonluğu durumunda Finaller MVP’si olmanın en büyük adayı.
– Steve Kerr’ün Andrew Bogut’u oynatmama tercihi takımın ribauntlarda çok kötü duruma düşmesi ve Timofey Mozgov’un pota altını domine etmesiyle sonuçlansa da takımın oyunu daha hızlı oynamasını kolaylaştırdı ve tutan bir kumar oldu.
– Warriors savunmada LeBron James’e karşı farklı bir strateji izledi. Önceki maçlarda James’i birebirde savunup diğer oyuncuları kilitleme yolunu izleyip başarısız olan takım, bu kez James’e ikili sıkıştırma getirmeyi tercih etti. Cavs rol oyuncularının şutlarında başarısız olmasıyla James’in dominantlık serisi sona ermiş oldu.
– İç saha avantajını geri alan takım, rakibin yorgunluğu da düşünülünce şampiyonluk için önemli bir adım atmış oldu.
Cavaliers İçin Notlar
– LeBron James’e gelen ikili sıkıştırmaları çözmenin tek yolu rol oyuncularının ceza şutlarını sokabilmesiydi. Dellavedova, Smith, Shumpert ve Jones toplamda 38’de 7 gibi korkunç bir şut isabetiyle oynayarak mağlubiyetin baş sorumluları oldular.
– Cavaliers üç sayı çizgisinin gerisinden 4/27 ile oynadı.
– İkili sıkıştırma durumu çözümsüz kalınca LeBron James bu kez maçı domine edemedi. Maça 41 Sayı, 12 Ribaund, 8 Asist ortalamalarıyla gelen James ribaund ve asistte ortalamalarını korudu ama 20 sayıda kaldı.
– Bogut’un oynamaması Cavaliers pivotu Timofey Mozgov’a yaradı. Rus pivot 28 Sayı, 10 Ribaund ile takımın en etkili ismiydi.
– Cavaliers için en endişe verici nokta takımın yorgunluğu. Son çeyreğe yalnızca altı sayı farkla geride giren takım, LeBron’u dinlendirmek zorunda kaldığı dördüncü çeyrek başında seri yiyerek kontrolü bir daha alamamak üzere Warriors’a kaptırdı. Dar bir rotasyon ve sınırlı oyuncularla oynayan takımın pili tamamen bitmiş olabilir.
1. Çeyrek: Warriors 31-24 Cavaliers
2. Çeyrek: Warriors 23-18 Cavaliers
3. Çeyrek: Warriors 22-28 Cavaliers
4. Çeyrek: Warriors 27-12 Cavaliers
Maçın Oyuncusu
Andre Iguodala (Warriors)
22 Sayı, 8 Ribaund, 1 Top Çalma, 0 Asist, 0 Blok, 8/15 Şut, 39 Dakika
X-Factor
Shaun Livingston (Warriors)
7 Sayı, 8 Ribaund, 4 Asist, 1 Blok, 1 Top Çalma, 2/4 Şut, 25 Dakika