Günümüz basketbolunda birçok pozisyonu savunabilen oyuncular çok değerli. Sen bu konuda ne kadar başarılısın?
Boyumun uzun olması aslında benim iki numaraları savunmama çok yardımcı oluyor. Hem bir hem de iki numara ve bazen de üç numara savunabiliyorum. Aynı zamanda fiziğimin de gelişiyor olması bu konuda bana avantaj sağlıyor.
Oyunun bir diğer önemli kısmına gelelim. Hücum olarak oyununu nasıl değerlendirirsin? Daha önce demiştin pas öncelikli oynuyorum diye ama gördüğüm kadarıyla iyi bir şut stilin var.
Özellikle üçlük çizgisinin gerisinden son birkaç seneye göre bu sene daha iyi atıyorum. Ama hala istediğim seviyede değil şutum. Bunun için çok çalışıyorum ve zaman harcıyorum. Özellike bir guardın üst takımlarda yani A Takım’da barınabilmesi için şutunun olması gerekiyor. Evet, sahayı görüyorum, ribaund özelliğim var, hızlı oyunu seviyorum ama bunun yanına bir de şutumu eklemem lazım. Hani bir silah olarak. Şu an şutum yok diyemem ama şutumu üst seviyelere çekmem gerekiyor.
Peki bunun için nasıl bir yol izliyorsun, ekstra şut antrenmanları gibi?
Aslında şu konuda şanssızım çünkü kulüpte mesela birçok oyuncu aynı okula gidiyor ve okul öncesi sabahtan özel antrenmanlar oluyor. Fakat ben Alman Lisesi’nde okuduğum için maalesef bu antrenmanların çoğunu kaçırıyorum. Bu yüzden bu tarz antrenmanları daha çok hafta sonu yapmaya çalışıyorum.
Alman Lisesi’nde okuyorum dedin, nasıl oluyor zor değil mi, böyle zor bir okulda okuyup, üst seviye de basketbol oynamak aynı zamanda?
Şöyle, Alman Lisesi dediğin gibi Türkiye’nin en zor okullarından bir tanesi ama ben bu okul basketbol kısmını küçüklüğümden beri yapıyorum aslında. Minik takımda oynarken de Bahçeşehir Koleji’nde okuyordum ve son sene yani sınav senemde bu sebeple Anadolu Efes’ten ayrılmak zorunda kaldım. Dizdar diye küçük bir takıma gitmiştim, daha çok sınava çalışabilmek için. Alman Lisesi’ni kazandım ve ne mutlu bana, çizdiğim yoldan devam aslında şuan. Alman Lisesi ve Darüşafakka baya zor gidiyor aslında ama artık alıştım dördüncü senem sonuçta. Boş zamanım neredeyse hiç yok, okul, antrenman, özel antrenman, özel ders vb. derken her anım dolu geçiyor. Zor gidiyor ama çok mutluyum bunu yaptığım için.