”Merci, GOAT” – Frank Ntilikina | TB ÖZEL – #çeviri

NBA Draft 2017 için Brooklyn’e gittik. Çok çılgıncaydı çünkü drafttan bir gece önce benim takımım Fransa Basketbol Ligi’nde final serisinin dördüncü maçını oynayacaktı. Takımımı yalnız bırakmak istemedim ancak hayatımın şu ana kadarki en büyük anını da kaçıramazdım. Bu yüzden ailemle uçağa atlayıp, maçın hemen ardından Paris’ten New York’a uçtuk. Her şey üç yıl önceki gibiydi. JFK’ye indik, sarı taksileri, gökdelenleri gördüm. Tek fark; bu sefer NBA’e draft olacak bir oyuncu olmamdı. Delice, değil mi?

Hangi takıma gideceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Twitter’da Knicks’in benimle ilgilendiğini duymuştum ama ilgilendikleri başka oyuncuların da olduğunu biliyordum. Hiçbir umuda kapılmamak için kendimi şartladım. Yeşil odaya (Çeviren notu: Sadece davetiyeyle girilebilen özel oda) girdiğimde menajerime ”Ne olursa olsun bana söyleme! NBA başkanında duymak istiyorum.” dedim.

”Ciddi misin?”

”Evet, ciddiyim, bana söyleme.”

Draft başladıktan sonra Adam Silver podyuma çıktığında ne hissettiğimi ifade bile edemiyorum!

Şöyle söyleyeyim: ”Ben 13 yaşındayken NBA Draft organizasyonunu televizyondan izliyordum ve Anthony Davis seçildiğinde bir fotoğraf çekip, Instagram’a koydum, ”Hayallerin gerçekleştiği yer.”

Şimdi ise gerçekten burada oturmuş seçilmeyi bekliyorum. Ağabeylerim bana gülüyordu çünkü çok gergindim.

Menajerimin küçük bir not defteri vardı. Adam Silver podyuma çıkmadan önce telefonuna bakar ve bir ismin üstünü çizerdi.

Birinci sıra. Fultz’un üstünü çizdiğini gördüm.

İkinci sıra. Lonzo’nun üstünü çizdiğini gördüm.

Ona bakmamaya çalışıyordum ama elimde değildi.

Üçüncü sıra. Bir başka ismin daha üstünü çizdi. Dört, beş, altıncı sıra…

Minnesota yedinci sıradaydı, Chicago ile takas yaptılar ve Lauri’nin üstü çizildi.

Sırada Knicks var.

Not defterine bakmıyordum ancak defteri kapatmasının sesini duyunca ona doğru döndüm.

Telefonum cebimdeydi. Bir anda yüzlerce mesaj gelmeye başladı!

Aileme döndüm, ”Çenenizi kapatın, bir şey söylemeyin!”

Adam Silver podyuma çıktı.

PHOTO BY MIKE STOBE/GETTY IMAGES
PHOTO BY MIKE STOBE/GETTY IMAGES

”NBA Draft 2017’nin sekizinci sırasından New York Knics’in seçtiği isim…. FRANK…”

Salondan çıkana kadar iyi idare ettim ama sonra dayanamayıp, ağlamaya başladım.

O gece uçağa binip, geri dönmeliydik çünkü önümde bir başka Fransa Basketbol Ligi maçı vardı, üstelik final serisi. Havadayken anneme döndüm, ”Tamam artık, her oğlun hayaline ulaştı, şimdi rahatlayabilirsin.” dedim.

”Evet, artık rahatlayabilirim.”

Ama ben rahatlayamam. Benim hayalim şimdi başlıyor. Dünyanın en muhteşem şehrinde basketbol oynayacağım.

Şimdi size MJ’in bana söylediğini söyleyeceğim.

”Merhaba Michael, sana bir soru sorabilir miyim, başarının anahtarı ne?”

Biraz duraksadı ve sonra: Yapman gereken basketbolu sevmek. Eğer basketbolu sevmezsen asla en iyilerden biri olamazsın. Basketbolu diğer her şeyden fazla sevdiğin zaman her şeyi feda etmeyi göze alırsın. Erken kalkmayı ve en iyi olmak için ne gerekiyorsa onu yapmayı göze alırsın ama önce basketbolu gerçekten sevmelisin.”

Kulağa basit geliyor ama üstüne ne kadar fazla düşünsem bana o kadar anlam ifade ediyor. İnsanların genelde bana sorduğu soru: ”Üst sınırın ne? Ne kadar iyi olabilirsin?”

Cevabı bilmiyorum. NBA’de başıma neler geleceğini bilmiyorum ama bu oyunu her şeyden fazla sevdiğimi biliyorum.

İşte cevabı aldınız. İşte bu yüzden o bir efsane. Son üç yılımı bana verdiği cevabı düşünerek geçirdim.

Tavsiye için teşekkürler, Mr. Jordan.

Merci, Efsane.


Çeviren notu | GOAT yazılan yerleri ”Efsane” diye çevirdim. GOAT: Özellikle son yıllarda Amerikan spor kültüründe kullanılan bu kelime; tarihin gelmiş geçmiş en iyisi olarak kullanılıyor. Greatest Of All Time


Orijinal kaynak | Merci, GOAT – The Players’ Tribune

4 of 4İleri

”Hayallerin gerçekleştiği yer”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler