Marjinal Raptors statükoyu yıkabilir mi?

2022-2023 NBA sezonunu kendi adıma 28 Ekim Cuma akşamı Sixers maçıyla açtım.

Raptors; 2. çeyrekten sonra sürekli geriden takip ettiği maçta, iki akşam önce kazanmalarının verdiği rehavetin de etkisiyle tam anlamıyla gaza basan Sixers’a maç sonuna kadar yetişemedi ve maçı 112-90 kaybetti.

Sezona kondisyon açısından biraz korkutucu giren Embiid’in dinlendirildiği bu maça sosyal medyada da göreceğiniz üzere Maxey damga vurdu. 44 sayı ile Toronto deplasmanında en çok sayı atan altıncı oyuncu olan Maxey, geçen sezon Sixers play-off ilk turunda Toronto serisini yine bu salonda kapatırken öne en fazla çıkan oyuncu olmuştu. Bu yaşta seyircilerin çok hoş hatırlamayacağı bir hikaye yazmaya başladı bile.

Geçen sezonki son maçta salonda olan ve Maxey’nin performansından etkilenen biri olarak bu maçta açıkçası o kadar etkilenmedim.

Bunun ana nedeni de Nurse hocamızın yine alışılmışın uçlarında yaptığı yardımlı savunma ve doğal bir çember koruyucu ile oynamama tercihiydi. Yine TrendBasket adına salonda takip ettiğim bir Rockets maçında prime James Harden’a, daha önce benim hiç şahit olmadığım şekilde maç boyu orta çizgiyi geçer geçmez ikili sıkıştırma getiriyorduk.

Bu maç o kadar uçlarda olmasa da, yine belli bir süre Maxey’ye prime James Harden/Michael Jordan muamelesi yaptık. Özgüveni tavan yapan Maxey işi şova dökmekte çok zorlanmadı.

Embiid’in yokluğunda PJ Tucker’ı pivota çekip Melton’ı ilk beşe alan koç Rivers’a karşı Siakam’ın pivot oynadığı klasik beşiyle çıktı Nick Nurse. Normal sezonda maçtan maça ilk 5 değişmesini beklemek çok mantıklı değil ancak maçı izlerken en çok şaşırdığım şey Raptors’ın boyalı alanı hiç zorlamaması ve hücumda ki tembelliğiydi. Nurse, maç sonu basın toplantısında savunma eforuna laf çaksa da, bence normal sezona göre düzgün bir mücadele verdi Raptors. Ancak işin hücum tarafında, boyalı alanı uzun/blokçu oyuncuyla değil, çok sayıda forvetin hızlı hareket etmeleriyle kapatan Sixers’a karşı top ile penetreyi çok denemedik.

FVV, Siakam, OG ve Gary Trent; maç başına aldıkları sürelerin çokluğunun yanında, sorumluluk da alıyorlar. Savunmada sürekli adam değiştirmeli ve efor sarf etmeli düzeni de eklediğimiz zaman, oyuncuların pillerinin bazen bitmesini anlıyorum.

Ancak buna karşı rotasyonu Barton ve Young ile genişletmeyen, daha da önemlisi sezon başında takıma ikinci bir top yönlendirici/skor üretici guard almayan Nurse’ü anlayamıyorum. NBA Twitter camiasının takdirini kazanmış “aa Raptors’a bak ne kadar fazla kanat oyuncusuyla oynuyorlar, ne kadar şahane’” popülerliğini bir kenara bırakırsak, Embiid/Giannis gibi konferansı domine eden uzunlara karşı çok büyük zaaf çekileceği aşikar.

Geçen sezon play-off öncesi Embiid’in bizim için iyi bir eşleşme olmadığını, onu savunacak oyunculardan yoksun olmamız dışında hücumda onu cezalandıracak oyuncular konusunda da büyük sıkıntı çektiğimizi yazmıştım. Yine aynı şekilde pick n roll’ü drop ile karşılayan Embiid’e karşı ne dripling üstü üçlük atacak ball handler’ımız var ne de Embiid’i sahanın bir kenarına çekip diğer taraftan potaya penetre edecek Siakam dışında oyuncumuz var.
İşte bu yüzden Kawhi&Siakam sezonu olağanüstü güzel bir sezondu, çünkü ‘pick your poison’, yani zehrini seç dedikleri yöntem ile rakibi bir karar almaya zorluyor ve diğerinden sayı üretiyorduk. Siakam’ın şu an birinci skorer rolünü nasıl üstlendiği bence gereksiz bir tartışma konusu. Çünkü takımın ikinci skoreri yok. Bu olmadığı zaman takımın tahmin edilebilirliği çok yüksek oluyor ve kriz anlarında çözüm üretmede sıkıntı yaşanıyor.

Yine Maxey’nin geçen sezon play-off serisini kapattığı maça(3. periyota) gidersek; Embiid ve Harden’a alınan ekstra önlemlerin arasından sıyrılmış, ve büyük bir ihtimalle asistan koçlarla yapılan video analizlerin etkileriyle tam gerektiği anda Raptors’ın zayıf yönüne saldırmıştı. Raptors ise, sadece bu maç özelinde söylemiyorum, genel olarak koştuğu ya da çok iyi üçlük soktuğu maçlarda galip gelebiliyor. Rakibin enerjisinin onlar ile eşleştiği durumlarda ise maç hep krize giriyor. Hücum anlamında beklenen gelişmeyi hala ve hala yapamamış OG Anunoby, ve OG’nin izinden giden bir Achiuwa yüzünden hücum yaratıcılığımız iyice düşüyor. Oyunculara her zaman ‘kalite’ olarak değil bazen de ‘profil’ olarak bakmak gerekir. Birbirine yakın profildeki bu ikiliye bir de Boucher’yi eklediğiniz zaman yedi kişilik ana rotasyonda üç tane dripling yapamayan oyuncu saymış oluyorsunuz. Anunoby’ye de ayrıca kısaca değinmek istiyorum: Çaylak sezonu dahil NBA’e geldiğinden beri hem salonda hem deplasman maçlarının çoğunu TV’de izledim, fiziksel gelişimine ve savunmada yaptıklarını yakından takip ettim ancak hala daha hücumda turnikeye çıktığında kara deliğe düşen gezegen gibi ne olacağının hiç bilinmemesi beni çok güldürüyor. Tamamen yazı-tura o penetreler. Bahtımıza ne çıkarsa.

Geçen sezonki gibi Play-In stresini çekmeden kendimizi play-off’a atarsak başarılı bir sezon geçirmiş oluruz diye düşünüyorum. Ana hücum silahlarının sakatlık yaşamadığı Tatum-Brown, Giannis-Middleton, Embiid-Harden ve Bam-Butler ikililerine karşı yedi maçlık seri kazanmak pek olası gözükmüyor benim gözüme. NBA’in gittiği yönü farklı yorumlayıp bir guard, sekiz forvet rotasyonu ile oynayan Raptors, klasik uzunları eskiye oranla az kullansa da hala daha kullanan gelenekçi takımlara karşı galip gelip adını tarihe yazdırabilecek mi? Yoksa geçen sezonki gibi ‘’koştuk, eğlendik, güldük, oynadık ama Joel’i savunamadık’’ deyip erkenden play-off’a veda mı edeceğiz?

Önümüzde uzun bir NBA sezonu olduğunu ve gelişime çok açık bir Scottie Barnes’a sahip olduğumuzu da unutmamak gerekir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler