Marina Maljkovic kariyerinin en önemli maçlarından birisinden mağlup ama başı dik ve gururla ayrıldı.
Sırbistan, sonunda 94-74 mağlup oldukları maçta son dünya şampiyonu ABD’ye üç çeyrek boyunca kök söktürdü ama 33 yaşındaki koçun dikkatini çeken ilk şey, istatistik kâğıdında olağandışı olan şeylerdi.
O sırada dikkatini çeken şey, şut yüzdeleri, ribaund sayıları veya o tip alışıldık istatistiklerden biri değildi. Onun dikkatini ilk çeken şey, Sırbistan’ın ABD’yi zorladığı top kayıplarıydı.
“ABD gibi bir takımı 21 top kaybına zorlamak, Sırbistan gibi bir takım için çok önemli,” diyerek anlatıyor bu rakamın önemini.
21 top kaybının yanı sıra ABD sadece 5 defa top çalarken, Sırbistan 13 defa top çaldı ve sadece 9 top kaybetti.
“Cesurca oynadık. Sadece oyunumuzu oynamak istedik. Gerçekten güçlü ve sert bir oyun oynadık,” diyordu Maljkovic maç sonrası.
“Önce 2013 Avrupa Şampiyonası’nda yarı final oynadık. Şimdi dünyanın en iyi takımını zorlayabiliyoruz. Bence bu muhteşem bir başarı,”
“Sırbistan kadın basketbolu için harika bir zaman,” diyerek devam ediyor Union Lyon Basket Feminin kulübünün de koçluğunu yapan ve ilk antrenörlük deneyimini 16 yaşında yaşayan Maljkovic.
“20 yıl boyunca Avrupa Şampiyonası’na katılabilmeyi hayal etmek bile imkânsızdı. Sonunda bunu başardık ve herkes sonuncu olacağımızı düşünüyordu. Biz ise son dörde kalarak Türkiye 2014’e katılmaya hak kazandık. Ve şimdi dünyanın en iyisiyle kafa kafaya oynayabileceğimizi gösteriyoruz.”
ABD son çeyrekte surları yıkıp 22-10’luk bir seri yakalayarak maçı kazanmadan önce Sırbistan sadece 70-64 gerideydi ve ABD’nin boğazına yapışmıştı.
“Sonunda farkı yaratan ABD oyuncularının tartışmasız bireysel yetenekleri oldu. Buna karşı yapabilecek bir şeyimiz yok,” diyordu Maljkovic.
“Bu maçı Belgrad’da barlarda ve kafelerde izleyen binlerce insan vardı. Bence bu takım için muazzam bir başarı,” diyerek ekliyor.
“Baş edebilecek enerjimiz yoktu,” diyerek 24 sayıyla maçın en skoreri olan şutör guard Ana Dabovic sözü devralıyor.
“Sonuna kadar savaştık. 30 dakika boyunca her şeyimizi verdik. Maçı yakın tutmak için bunu yapmak zorundaydık. Ama maçın sonunda daha fazla enerjimiz kalsa, daha iyi olurdu.
“Bence insanlar performansımızdan memnun kaldılar. Bu, bizim için en önemli başarı.”
FIBA