
Bir başka hileli isim de Manu çünkü bildiğiniz üzere kendisi Arjantinli. Ama bana sorarsanız o kadar da yabancı sayılmaz. Manu, benim memleketimin takımı olan Virtus Bologna’da oynadı ve takımın en önemli yıldızıydı. İsmi şehrin her yerindeydi, çok büyüktü. Beni A Takım’a çağırdıklarında onunla tanışmak ve gerçekte nasıl biri olduğunu görmek için can atıyordum.
Direkt olarak şunu düşünmüştüm: “Kahramanın ile birlikte oynamak nasıl bir duygu acaba?” Öğrenmek üzereydim.
Bana sorarsanız taraftarların Ginobili hakkında bilmediği bir şey var. Manu oldukça pozitif bir insan. Takım arkadaşları için her şeyin en iyisini istiyor ve birlikte oynadığımız iki sene boyunca aynı anda bana bir koç gibi yaklaşıyordu. Bana sahada topla nasıl hareket edebileceğimi öğretiyordu ki bu Virtus’dayken çok da yaptığım bir şey değildi. Zaten topsuz oyunda çok iyiydim bu sayede şut pozisyonunu bulabiliyordum. Ama Manu bana daha önce aklımda hiç olmayan ufak tefek detayları öğretmişti.
Basitçe anlatmak gerekirse Manu gerçek bir şampiyon.
İnsanların onun hakkında bilmediği bir diğer şey ise Manu’nun ne kadar detaycı olduğu. Dürüst olacağım. Koçlar ve teknik ekip maçlardan önce size rakip takımla ilgili çok fazla bilgi verirler ancak bazen, bazıları aklınızdan çıkabiliyor. Bu birçok oyuncunun başına gelen bir durumdur ve çok yaygındır çünkü ligde oldukça fazla sayıda oyuncu ve akılda tutulması gereken çok fazla şey var. Hepsini, her zaman hatırlamak neredeyse imkansız.
Manu için durum böyle değil, sanki bütün gece rakip takım hakkındaki detayları oturup, çalışmış gibi her şeyi hatırlıyor. San Antonio’da yeniden birlikte oynadığımızda bu durum artık bambaşka bir seviyeye ulaştı. Bir playoff maçıydı. Şu an tam olarak kimi savunduğumu hatırlamıyorum ama rotasyonda kendine yer bulması bile beklenmeyen bir oyuncuydu. Maçı kazanıyorduk ve benim adamım köşeden bir üçlük buldu.
Manu bana “Marco!” diye bağırdı.
Yanlış bir şey yaptığımı anlamıştım ama inanın ne olduğunu bilmiyordum.
“Savunduğun adamın köşeden şutu olduğunu bilmiyor musun? Köşeyi kapat!” dedi.
Herkes hakkında her şeyi biliyordu. Hatta oyun içerisinde hiç karşılaşma ihtimali olmayan oyuncular hakkında bile her şeyi biliyordu.
Manu işte tam olarak bu. Hala nasıl ligde olduğunu merak ediyor musunuz?
Çünkü hala hiçbir detayı kaçırmıyor.
Orijinal kaynak | The Five Best European Players I’ve Ever Faced
Manu Ginobili