MHP Riesen Ludwigsburg, aldığı rahat galibiyetle U-BT Cluj Napoca karşısında seriyi yeniden Romanya’ya taşımayı başardı.
BCL’de Final Four öncesinin son maçı sezonun en güzel hikayelerinden birini yazan Cluj’un sahasında, tutkulu taraftarlarının huzurlarında oynanacak.
Maçın ilk dakikasından itibaren senaryonun etrafında şekillendiği tema uzunların mücadelesi oldu. Her iki ekip de rakip uzunun noksanlıklarına saldırarak başlarken; Ethan Happ, yavaş ayakları olan Andrija Stipanovic’e, Andrija Stipanovic de yavaş ayakları olan Ethan Happ’e hücum etti. Böylelikle iki oyuncu da devre arası soyunma odasına giderken takımlarının en skorer isimleri oldu.
İlk yarıda taraflar arasındaki marjinal farkı yaratan unsur ise top kayıpları oldu. Cluj, Ludwigsburg’un sıklıkla rakip çember altında başlattığı baskılı savunmaya karşı çözüm üretemeyince ilk 20 dakikayı Mihai Silvasan’ın kabuslarına girecek sayıda, 13 top kaybıyla tamamladı. Bu doğrultuda devre de ister istemez Ludwigsburg lehine 40-33 tamamlandı.
İkinci yarıda da pivotların başrolde olduğu anlatı çok büyük bir değişime uğramadı. Ancak John Patrick’in ve iki ismin ufak dokunuşları gidişatı 180 derece değiştirdi. Üçüncü çeyreğin orta bölümlerinde 40’lık emektar Tremmell Darden’ı beş numaraya atıp takımı kısaltan koç, Justin Simon ve Jonas Radebaugh’a da istedikleri ortamı yaratmış oldu.
Polas Bartolo da son çeyrekte Darden’dan aynı görevi devraldıktan sonra Ludwigsburg arkasına dahi bakmadı. Gerisini skorboard ve istediği şartları kucağında bulan iki Amerikalı oyuncunun istatistik kağıdındaki rakamları yeterince anlatıyor. Uzun lafın kısası, ana teması uzunların mücadelesi olan karşılaşmada Simon’u ve Radebaugh’u olan takım kazandı. Ve kenarda John Patrick’i olan. Şimdi mi? Son bir dans için istikamet Romanya.