Aradan sonraki ilk maçımız içerideydi ve ben rezalet oynadım. On ikide bir attım. Her kaçırdığım şutta da bu beceriksizliğimi yüzüme vurma gereği hissettim: Şut atmaktan korkuyor musun? Yine berbat bir karar Liz! Her şeyi sorguluyordum. Oynadığım her oyunu rezil ediyormuş gibi hissediyordum. Bir sonraki maçımız Los Angeles’taydı ve her şey daha da kötüye gitti. 90 saniyede iki tane erken faul yaptım. Komik olan şey ise ne zaman böyle bir şey yaşansa taraftar benim sinirlerimi bozabildiğini ve yaşananların sebebinin kendileri olduğunu düşünür ama benim kafamda şöyle sesler vardı daha çok: “Üzgünüm ama kafamda benimle alakalı kötü şeyler söyleyecek başka birine daha yer yok, içerisi benimle dolu!”
O maçtan sonra zihnim serbest düşüşteymiş gibi hissettim.
Dürüst olayım, o andan sonrası benim için tepetaklak zaten.
Soyunma odasının dışında boş bir koridor buldum. Hala formam üstümdeydi. Çok paniklemiştim. Nefes alamıyordum. Ağlamamı durduramıyordum. Kontrolü mümkün olmayan bir anksiyete krizi geçiriyordum. Zihnen çöküş yaşıyordum.
Yardım çağırmam gerekti.
Menajerim gelip beni aldı ve anksiyete ilaçlarımı alabilmem için beni otele götürdü. Durumum çok ciddileşmedikçe bu ilaçları almamaya çalışıyorum. Çünkü bu ilaçlardan sonra hem zihnim hem de bedenim 14 saate yakın bir sis bulutunun içindeymiş gibi oluyor. Ama inanın bir sis bulutunun içinde olmak bir akıntıyla sürüklenmekten çok daha iyidir.
Yaşanan şeyler bunlar, bir döngü bu.
Sonunda ise ya siz onu yeniyorsunuz ya o sizi.
O gece, beni gerçekten önemseyen insanlarla ve kendimle, aslında geç bile kalınmış, bazı konuşmalar yapmamıza sebep oldu. Sonuçta iki tane karar aldım. Birincisi ilaçlarıma yeniden başlayacaktım.
İkincisi ise biraz dinlenmem gerektiğiydi.
Ortalarda görünmediğim sürede bununla meşguldüm anlayacağınız, kendimi toparlamakla. Takımımdan uzak, basketboldan uzak. İlaçlara sıfırdan yeniden başlamak demek günde 18 saate yakın elden ayaktan kesilmiş bir halde olmanız demek. Gün içinde yorgun ve bitkin hissetmeniz demek. Ve bolca dinlenmenizi gerektiren yeni bir rutine alışmanız demek.