Geçtiğimiz hafta içinde Fenerbahçe’nin Turkish Airlines EuroLeague ve Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi kapsamında düzenlenen medya gününe katılım gösterdik. Ekip arkadaşlarımızdan Kemal Rutkay Özcan da sarı lacivertli ekibin yeni üyesi Joffrey Lauvergne’le röportaj gerçekleştirdi.
Öncelikle Türkiye’ye, İstanbul’a hoş geldin. Haberlerin ve resmi açıklamanın geliş tarihine bakarsak bir günden kısa bir sürede Fenerbahçeli oldun diyebiliriz. Süreç göründüğü kadar pürüzsüz müydü? Fenerbahçe cephesi sana daha evvel ulaştı mı?
Fenerbahçe’nin teklifini bekliyordum ve eğer teklif alamasaydım San Antonio’da kalacaktım. Bana önceden ulaşan bir teklif yoktu. San Antonio’ya ayrılacağımı son gün söyledim ve gerekli kağıtları imzaladım. Bana Fenerbahçe’den teklif geldi ve onlara da geleceğimi söyledim ve işi resmiyete döktük.
Senin kalibrende bir oyuncunun transfer süreci daha uzun sürermiş gibi hissediyorum. Fenerbahçe harika bir iş yaptı…
Yazın başında menajerlerime San Antonio’yla bir yıl daha kontratımın olduğunu söyledim; ek olarak, ‘Ya Fenerbahçe’den bir teklif alırım ya da burada kalırım’ dedim. Teklif ulaştığında da onlara, ‘Başlangıçta söylediğim şey buydu ve böyle yapacağız’ dedim.
Peki bundan evvel, Avrupa’ya dönmek gibi bir isteğin var mıydı?
Gelip Fenerbahçe için oynama isteğim vardı.
Anlıyorum. Takımdaki rolün nasıl tanımlandı?
Basitçe anlatmak gerekirse, takımda dört uzunuz ve Jan [Vesely] ile Ahmet [Düverioğlu] çoğunlukla beş numarada oynayacaklar, Nik [Melli] dört numarada olacak ve ben de hem dört hem beş pozisyonlarında oynayacağım. Takımın beni şu ana kadar kullanma şeklinden çok mutluyum. Hala her şeyi öğrenmem gerekiyor zira bu adamlar birkaç yıldır birlikte oynuyor. Yeniyim. Hücumu ve savunmayı halihazırda biliyorlar ve ben de bunları öğrenmeliyim. Şu ana değin öğrenme hızımdan memnunum fakat takımın oyununa dair tam resmi anlayabilmek için birkaç antrenmana daha ihtiyacım olacak. Şu ana dek olanların tadını çıkarıyorum ve memnunum.
Kariyerin boyunca Ekpe Udoh’a karşı birkaç kez oynamışsındır, onun nasıl bir oyuncu olduğunu biliyor olmalısın.
Geçen yıl oynadım ama ondan önce oynamamıştım.
O, Fenerbahçe’de harika bir pasöre dönüşmüştü ve burada olduğu dönemde Avrupa’nın en iyi uzunuydu. Sen de pas, şut, ribaund gibi konularda ayrıca becerikli ve çok yönlü bir oyuncusun. Takımdaki rolün Ekpe Udoh’un rolüyle ne kadar paralellik gösterecek? Koçun senden istediği nedir?
Onun burada ne kadar iyi oynadığını ve şampiyon olduğunu hatırlıyorum. Yaptıklarına büyük saygım var ama Ekpe Udoh’la ilgili konuşmadık. Ben Ekpe Udoh değilim, ben Joffrey Lauvergne’im. Takımın her maçı ve her kupayı kazanmasına yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım. Ben farklı bir oyuncuyum ve başarıya ulaşmak bir oyuncuyla alakalı da değildir. Sezon içinde göreceğiz. Geçen yıl da EuroLeague’i kazanmaya çok yakınlardı. Bu yıl zor olacak ama başarılı olma şansımız çok yüksek.
Jan Vesely ile birlikte oynayacaksın ve ikinizin de Partizan geçmişi var. Bu faydalı olmalı senin için. Onun yanında olması nasıl hissettiriyor?
Partizan’da birlikte oynamamıştık ama birbirimizi önceden tanıyorduk; senin de söylediğin gibi o da Partizan’daydı. Koçumuz aynıydı, takım arkadaşlarımız aynıydı. Aynı tecrübeyi yaşadık, aynı antrenmanlardan, maçlardan geçtik. Cool bir durum ve bunun tadını çıkarıyorum. Onunla birlikte oynamanın tadını çıkaracağım.
Zadar’da ikinizin saha içerisinde iyi anlaştığını görebiliyorduk…
İyi olan şey, takımdaki bütün uzunlarla birlikte beraber oynayabilecek olmam. Melli dört numara oynarken ben beşe geçebilirim. Jan’la beraber oynamak da keyifli olacak.
Son olarak, Fenerbahçe taraftarlarından bahsetmek istiyorum. Oyunculara ve koça gösterdikleri karşılıksız ve yoğun sevgi ile biliniyorlar. Bunu şimdiye dek hissetmiş olmalısın, öyle değil mi?
Tabii ki. Taraftarları, Fenerbahçe’ye gelmek istememin sebeplerinden biri; çünkü bu tip bir atmosferi, bu tip bir tutkuyu tekrar hissetmek istiyorum. Bu maceradan keyif alacağımı biliyorum.