Anadolu Efes’in, en iyi oyuncusunu transfer ettiği Laboral Kutxa’yı evinde yenememesinin maçın içeriğinden bağımsız olarak hiçbir şekilde kabul edilir bir tarafı olamaz; ancak biraz daha düşündürücü olan Dusan Ivkovic’in bu sezon hemen hemen hiç kapılmadığı panik haline kağıt üzerinde ve sezon boyunca daha iyi olduğu bir rakibe karşı kapılmasıydı. Öyle ki planın çok temel parçası olan Cedi Osman’ı sadece 7 dakika oynattı bugün, uzunca süreler Lasme-Krstic ikilisini yan yana kullandı, Bjelica’yı 8 dakika oynattı sadece ve bu 8 dakikanın uzun bir bölümünü tek başına pivot olarak oynadı.
Maç içerisindeki gidişat bu tarz kararlara zorlayabilir koçları. Ancak Laboral Kutxa maçının karakterinde böyle bir kararı almayı gerektirecek bir durum var gibi gözükmekle birlikte böyle bir zorunluluk hali yoktu. Bu tercihler sadece paniğe kapılmakla açıklanabilecek tercihlerdir. Sıklıkla Obradovic’ten de gördük böyle panik halli tercihleri bu sezon. Uzun vadede başına türlü problemler çıkaracak olsa da kısa vadede bu tarz kararların üstesinden gelebilecek oyunculara sahip Obradovic. Ivkovic’in elinde ise sezon başından bu yana ona ve takımına Real Madrid, Olympiakos gibi önemli zaferler yaşatan temel oyun planının dışında hiçbir şey yok.
Laboral Kutxa bulduğu hemen her fırsatta hızlı hücum yaptı, geleneksel olarak da buna aşina bir oyun kültürü zaten. Anadolu Efes hücumlarını doğru da oynasa telaşlı da oynasa karşısında aldığı her topu 6-7 saniye içerisinde kullanmaya hevesli ve bu konuda başarılı bir takım vardı. Böyle bir takım karşısında oyunu soğutup elekten geçirilmiş hücumlar yapmaya çalışmak ve savunmada yerleşerek rakip hızlı hücumlarının verimini düşürmek teknik olarak mantıklı bir karar olabilir ancak maçı bu şekilde oynamak Anadolu Efes’in karakteristik yapısından uzaklaşması anlamına geliyor. Nitekim farkı kapattığı bölümlerde sıklıkla savunmadan kazanılan topları hızlı hücumlarla tamamladı Anadolu Efes, sezon genelinde yapmayı sevdiği gibi. Ağır tempolu set hücumlarında ise Thomas Heurtel sıklıkla birebirleri zorladı. Düşük tempolu başarısız set oyunları Laboral’a hızlı hücum fırsatları verirken Anadolu Efes’in kendi oynadığı savunma temelli hızlı hücumlardan yüksek başarıyla ayrılması hücum temposunu düşürmesine neden oldu Laboral’ın. Düşünülenin tam tersi sahada gerçekleşti yani.
Şunu net olarak kavramak gerek. Takım savunmaların geldiği bu düzeyde birebirlerle bu savunmaları gevşetmek mümkün değil artık, iyi dönemindeki Navarro, Kobe gibi saçma skor silahları yoksa. Heurtel sürekli birebir skorları üretmeye dayalı saçma bir skor silahı değil, kuvvetli bir oyun silahı. Öte yandan Krstic de sakatlık öncesine göre hayli kötü bir bitirici, onun üzerinden oynanan ikili oyunların verimi düşük. O halde savunma kaynaklı kolay sayılar bulmak için hamlelerde bulunmak çok daha mantıklı. Anadolu Efes bunu yaparken sezon genelinde Cedi Osman’dan sıklıkla faydalandı. Hem savunmada her yere yetişebiliyor, hem hızlı hücumlarda elit bir tehdit oluyor, hem de kritik anlarda sorumluluktan kaçmıyor Cedi. Onu bugüne kadar maç başına yaklaşık 20 dakika sahada tutan temel özellikleri de bu oldu zaten, tıpkı takımın planının çok kritik bir parçasını almasını bu nedenlerin sağlaması gibi. Fenerbahçe Ülker maçının da yıldızı olabiliyor, Real Madrid maçının da.
Öyleyse 2014/15 sezonu itibariyle performans/kalite anlamında her daim önünde bulunduğu bir takıma karşı rakip hızlı hücumlarının önüne geçmek maksadıyla ağır set temposunu oynayabilecek tecrübe ve yetiyi sahada tutma kararı, daha doğrusu oyuncuları bu oyuna yönlendirmek sadece Anadolu Efes’i uzaklaştırdı kendi kimliğinden. Defalarca Saric, Perperoglou, Krstic, Heurtel tarafından zorlanan birebirler izledik. Anadolu Efes’in gerçek kimliği doğrultusunda oynadığı anlarda ise fark hep kapandı ama iş farkı kendi lehine açmaya gelince hep Heurtel’in oynadığı birebirler ve yeterli düzeyin oldukça aşağısında bulunan ikili oyun kalitesine eyvallah demek durumunda kaldı Anadolu Efes ve Dusan Ivkovic.
Bir diğer sıkıntı da Laboral Kutxa’nın hücum ribaundlarında fazlasıyla etkili olmasıydı. Laboral, toplamda sadece 2 hücum ribaundu fazla aldı Anadolu Efes’ten ama bu rakamdan bağımsız olarak buldukları ikinci fırsatlardan hep sonuç çıkardılar. Colton Iverson hayatını yaşadı boyalı alanda. Krstic’e güçlü, Lasme’ye uzun geldi. Anadolu Efes tarafında ise bu alanda 5 hücum ribaunduyla başı çeken Krstic’in bu rakamının hiçbir etkisi olmadı. Bitiricilik problemi aldığı bu hücum ribaundlarının ardından da ayyuka çıktı defalarca. Attığı 16 sayının üzerinde katabileceği ve katması gereken çok şey vardı.
Ivkovic ribaund sıkıntısını Krstic-Lasme ikilisiyle, yani panik halinde alınmış ve adam akıllı çalışılmadığı belli olan bir planla aşmak istedi. Ancak Lasme’yi son dönem Boston Celtics ve devamında seyreden yıllardaki Kevin Garnett gibi kullanmak zaten sıkıntılı işleyen hücumu iyice tıkadı. Alanı paylaşamadı bu ikili, Lasme yüksek post’ta şut beklemekle görevliydi ancak bu tarz dönemlik uygulamaları keskinleştirene kadar çalışmayınca sonuç oyuncunun insafına göre şekilleniyor. Lasme dışarıda sabırla bekleyemez, bekleyemedi de. Birbirlerinin önüne çıktılar defalarca. Bu karar ribaund sorununun aşılmasını sağlamadığı gibi hücumda da ciddi problemler çıkardı. Lasme-Krstic ikilisi 8/20 ikilik isabetiyle tamamladı maçı.
Son olarak konuşulması gereken bir başka mevzu Ivkovic’in Birkan Batuk’a rotasyonda yer açma çabası olmalı. Birkan 25 yaşında ve 20 yaşındaki halinden tek farkı 5 yaş daha büyük olması. Uzun yıllardır oyununu geliştirme noktasında bu kadar zayıf bir oyuncuyu sezonun sonlarına doğru iyi niyetle rotasyona katmak mevcut planı bozmaktan başka bir işe yaramaz. Birkan’ın şu haliyle Cedi ve Furkan’dan daha fazlasını, hatta onların kattığını katabilmesi pek mümkün değil ancak Ivkovic, San Emetorio’yu onunla savunma pahasına rotasyona katmaya çalışıyor Birkan’ı. Bu plan en azından bu senelik tutmaz artık.
Bekir Yusuf Alpay