Pas temposuna uyum
Vesely’nin çemberden uzak konumladığı durumlarda da Fenerbahçe Beko’da çember savunması belli seviyenin altında kalıyordu. Jan Vesely, çember etrafında olduğu zaman bile birçok farklı noktaya kanalize olduğundan ana odağı çember savunması olmuyordu. Şuradan da örnek verebiliriz, Fenerbahçe Beko’da son maçlarda dört numaradan süre alan Pierre ve Eddie ikilisi genelde ters taraftan bu blokları yapabiliyordu. Hal böyle olunca 2.26’lık kulaç açıklığına sahip olan Kyle O’Quinn, çembere yapılan atakları caydırabilecek bir tehdit oluşturabilir. Bu kulaç açıklığı ile çember altında kapladığı alan da çember savunmasına önemli katkı yapıyor.
Ancak klasik pivot olarak bahsetmek istediğim nokta, savunmada çemberden uzaklaştıkça veriminin düşmesi. Zaten Kyle O’Quinn’in devamlı ana rotasyonda yer alarak her maç ilk beş başlayıp uzun süreler sahada kalmayacak bir oyuncu olduğunu belirtmekte fayda var. Jan Vesely ile yan yana oynadığı takdirde de verimli olabileceğine inansam da muhtemelen onu Vesely dinlenirken sahada göreceğiz. Tüm bu değerlendirmeleri yaparken bu noktadan bakmak da önemli.
O’Quinn’in verimli olabileceği bir başka konu da takımın pas temposuna uyum sağlayabilecek olması. Çünkü Kyle O’Quinn, hiç de kötü bir pasör değil. Fenerbahçe’nin son dönemde özellikle tepeden Jan Vesely ile oyunu yönlendirdiğinde Marko Guduric ve Nando De Colo’nun üzerindeki yükün azaldığını görüyoruz. Tabii aslında buradaki önemli nokta bu tercihin net bir oyun kurucu eksikliği yaşanmasından ileri gelmesi olabilir. Ancak yine de Kyle O’Quinn, Jan Vesely ve Danilo Barthel gibi tepeden yahut sırtı dönük olarak pas kanalı görevi görebilir.
İyi orta mesafe atıcısı
O’Quinn, tepeden sabit şekilde hand-off sonrası içeri yapılan cutları yüzü dönük, alçak posta yakın sırtı dönük pozisyon alarak da “give and go” diye tabir edilen çembere yapılan topsuz koşuları topla buluşturabilecek pas yeteneğine hayli sahip. Tercih edilmesinde bu özelliğin önemli payı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bu noktada iç dış dengesini sağlamak için şutörlere yapacağı servisler de önemli olabilir.
Hücum kısmından devam edersek Quinn, NBA kariyeri boyunca zamanla daha çok üçlük deneyip bir öçlüde dış şutunu geliştirse de istikrarlı bir dış atıcı değil. NBA’de üç sayılık çizgi gerisinin en yüzdeli attığı sezonda %27 gibi bir yüzde yakalamıştı. Avrupa’da bunun belki bir tık üstünde atabileceğini varsayarsak bile bu noktada pek güvenilir bir el olmadığını söyleyebiliriz. Orta mesafeden ise ortalamanın üzerinde bir atıcı diyebiliriz. Ayrıca soyunma odasında çok pozitif bir karakter olması sezon ortasında NBA’den gelen bir isimle takım içinde dengelerin olumsuz etkilenmeyeceğini de gösterebilir.