Oyun başlasın! | Pınar Karşıyaka 2016 – 2017
2013 – 2014 sezonunun başında Hakan Demir’den boşalan koltuğa oturan Ufuk Sarıca ile üst üste dört sezonda bir Türkiye Kupası, bir Cumhurbaşkanlığı Kupası ve en nihayetinde bir Basketbol Süper Ligi şampiyonluğu kazanan Pınar Karşıyaka geçtiğimiz sezonu tarihinin en büyük bütçesi ile geçirirken ilk kez de Euroleague’de mücadele etme şansını yakaladı.
Büyüyen bütçeler ve karşılaşılan güçlü takımlar Pınar Karşıyaka’yı bilmediği sularda haritasız bıraktı. Pınar Karşıyaka onlarca yıldır geleneksel olarak küçük bütçelerle bütçelerin üzerinde iş yapma konusunda uzmanlaşmışken büyüyen bütçelerin sahaya koyduğu egoları yönetmekte zorlandı. Sezon içerisinde sakatlıklardan yana da şanssızlıklar yaşayan yeşil kırmızılılar, neredeyse hiçbir maça tam kadro çıkamadıkları sezonu 17 galibiyet 13 mağlubiyet ile altıncı sırada bitirdi ve playoffta, Galatasaray Odeabank’a ilk maçı deplasmanda kazanmasına rağmen, 2-1 ile elendi.
Ufuk Sarıca’nın tüm yardımcıları ile birlikte ayrılmasının ardından koç arayışlarını giren Pınar Karşıyaka Trabzonspor Medical Park ile sözleşmesini sonlandıran Nenad Markovic ile anlaşmaya vardı.
Bütçe olarak şampiyon olduğu sezona geri dönen İzmir temsilcisi yeniden tanıdığı sulara yelken açmış oldu. Ülkemizi bu sezon FIBA Şampiyonlar Ligi’nde temsil edecek olan Pınar Karşıyaka hem lig hem de Avrupa’da gidebildiği yere kadar gitmek hedefinde.
Takımda geçen sezondan sadece Soner Şentürk, Muhammed Baygül ve Egemen Güven kalmış durumda. Tüm yabancıların yanı sıra kaptan İnanç Koç, Kenan Sipahi ve Can Altıntığ takımdan ayrıldı. Bu sezon kaptanlık görevini takımda dördüncü yılını geçiren Soner Şentürk yapacak.
Hazırlık maçlarında inişli çıkışlı bir grafik sergileyen Pınar Karşıyaka, Pınar Cup Tahir Türetken Turnuvası’nda Best Balıkesir ve PAOK’u zorlanmadan geçerken son hazırlık maçında Demir İnşaat Büyükçekmece’ye evinde 85 – 80 kaybetmekten kurtulamadı.
Takımın skor potansiyeli yüksek, Dillard, Brown, Ponitka, Summers ve hatta Boone’dan hangisinin maçta 20 sayının üzerine çıktığını görseniz şaşırmazsınız; ancak hazırlık maçlarında gördüğümüz, iş savunma kısmına geldiğinde henüz taşlar yerine oturmamış görünüyor. Tersten bakarsak Dillard, Brown, Summers ve Boone hangisinin tuttuğu oyuncu 20 sayının üzerine çıksa şaşırmazsınız.
Pota altındaki kalın oyuncu eksikliği genç oyuncu Görkem Doğan’a bir fırsat yaratabilir. Şampiyon altyapı takımının bu sezon A Takım’a hediyesi olan oyuncu Egemen Güven ile dakika savaşında büyük bir mücadele verecek. Muhammed Baygül ve Erdi Gülarslan da kısa pozisyonunda yabancı oyunculardan kalan dakikaları bölüşmeye çalışacaklar.
Takımın yıldızı olmak için şu anda iki isim ön plana çıkıyor: DaJuan Summers ve Mateusz Ponitka.
Ponitka, EuroBasket 2017 Elemeleri’nde ülkesi Polonya’yı temsil ettiği için takıma geç katılmasına rağmen oyun zekası ile hemen adapte oldu. Oyunun hem hücum hem de savunma yönünde takıma büyük katkı sağlayacak ve muhtemelen kariyerinin bir noktasında iddialı bir Euroleague takımında kendisine yer bulacak.
DaJuan Summers ise NBA Draft 2009’da Pistons tarafından 35. sıradan seçilmiş bir oyuncu. Kariyerinde Budivelynk Kiev ile Ukrayna Ligi ve Ukrayna Kupası şampiyonlukları var. NBA D-League’de All-Star olmasına rağmen NBA’de tutunamadı ve yolu geçen seneki Gran Canaria ve D-League maceralarından sonra İzmir’e düştü. Hücum tarafında çok sayıda silahı olsa da savunma tarafında rakibi yıldıran bir tavrı olmayacak gibi görünüyor.
Şimdilik takımın iki yumuşak karnı var diyebiliriz. Bunlardan birisi pota altında caydırıcı bir uzunun olmayaşı. Ön alan oyuncuları bire birde yenilirse arkada bekleyen sadece Petway’in spektaküler blokları olacak, orada şutu bozacak rakibi pota altına girdiğine pişman edecek bir oyuncu bulunmuyor. Diğer kritik nokta ise Dillard’ın katacakları. Amerikalı oyuncu hazırlık maçlarında tam olarak istenileni sahaya yansıtamadı. Özellikle topa baskı konusu ve basit top kayıpları noktasında sıkıntı yaşıyor. Oyunu biraz daha basit oynamayı seçerse takım için faydalı olacaktır; ancak top paylaşımı konusunda takımın düzenine uymaz ve top kaybı sayısını da kontrol edemezse oyun kurucu pozisyonu Pınar Karşıyaka için sıkıntılı olabilir.
Özetle Pınar Karşıyaka taraftarı bu sezonu bir geçiş sezonu olarak düşünmeli ve uzun vadeli yeni “hayallerin” ilk adımı olarak görmeli. Haydi bakalım, OYUN BAŞLASIN!