Konya’da şampiyon olduk; Samsun’da gruptan çıkamadık. Neden? | #FIBAU18Europe

Son yıllarda Altyapı Avrupa Şampiyonaları’nın en başarılı ülkesi sanırım biziz. 2012 yılı ile birlikte madalyalar art arda geldi. 1996 jenerasyonunun Kaunas’taki şampiyonluğu, zincirin ilk halkasıydı. Bir sonraki sene de Kenan Sipahili, Kartal Özmızraklı, Okben Ulubaylı, Metecan Birsenli, Emircan Koşutlu ve Cedi Osmanlı kadro ile Riga’da şampiyonluğa uzandık. Son üç yılda da yakaladığımız ivme takdire şayan. 2014 yılından itibaren gittiğimiz on uluslararası turnuvadan tam dokuz madalya çıkarttık. Geçtiğimiz hafta düzenlenen Gençler Avrupa Şampiyonası ile birlikte de serimizi devam ettirmek istedik. Sanırım bu da beklentiyi oldukça arttırdı.

image-11

Bir önemli nokta daha var. Şampiyonanın ilk gününü Milli Takımlar Direktörü Haluk Yıldırım yakından takip etti. İkinci günden itibaren de yeni TBF Başkanımız Hidayet Türkoğlu salondaki yerini aldı. Hidayet Türkoğlu’nun yanı sıra, ekibinde yer alan Kerem Tunçeri, Hüseyin Beşok, Ömer Onan gibi çok önemli isimler de Samsun’a geldi. Konya’daki şampiyonanın başlangıcında böyle bir heyet hatırlamıyorum. Eğer varsa da gözümden kaçmış olabilir.

Sadece şunu belirtmek istiyorum. Böyle bir ekibin maçları salondan takip ediyor olması, oyuncularımızı germiş bile olabilir. Sonuç olarak onlar da bu turnuvaya bir beklenti ile geldiler. Bu beklenti de oyuncularımızın üstünde bir baskı yaratmış olabilir. Naçizane fikrim bu tabii.

Ah şu kahrolası beklentiler…

5 YORUMLAR

  1. 94, 95, 96, 97 jenerasyonları Avrupanın altını üstüne getirdi, alınmadık madalya bırakmadı.
    Sonuç; draft olmuş oyuncu sayısı: 2
    nba oynayan oyuncu sayısı: 0
    Bu turnuvalarda ezdiğimiz takımlar
    hırvatistan; draft: 5 oynayan: 4
    ispanya; draft: 3 oynayan: 2
    fransa; draft: 6 oynayan: 2
    sırbistan; draft: 5 oynayan:1
    yunanistan; draft: 3 oynayan: 2
    Kısacası altyapı takımları kupa almak için kurulmaz oyuncu yetiştirmek için kurulur. TBF de bir gün farkına varır umarım.

    • Çok doğru bir yorum olmuş. Alt yapıda bu kadar şampiyonluk sonrası, bu kadar az oyuncu yetiştiren başka bir ülke yoktur sanırım.

  2. Kural çok basit olmalı, genç isimlerin yolunu açacak ve adım adım üste taşıyacak.
    Bizim NCAA gibi bir yapımız yok, bu sebeple kendi genç isimlerimize yol açmak zorundayız. Yoksa rekabet etsin, formayı kapsın gibi basit kelimelerle geçiştirilemez bu konu.
    BSL: SAHADA EN AZ BİR GENÇ TÜRK OYUNCU bulundurmak zorunlu olsun. Kural U22&U23 hatta U24 bile olabilir. Ancak genç isimlerin rekabet edebileceği ve BSL’ye adım atabileceği bir yol açılmalı. Yaşını doldurduktan sonra da 6 yabancı ile rekabete girebilir. Üstelik böyle bir yapı da altyapıya yatırım yapan Banvit, Tofaş, KSK gibi takımları otomatik olarak ödüllendirmiş olursun. Böylece her takım altyapı yatırımını artırmak zorunda kalır. Ömer Faruk gibi isimler NCAA yerine BSL’ de süre kapma yarışına girer. Üstelik böyle bir kuraldan Emir, Dixon gibi devşirmeler; Semih, Sinan gibi yerli isimlerde faydalanamaz ve daha da zorlaşan rekabet içerisinde kalırlar.

  3. Tugla dizer gibi tekrar tekrar anlatiyorsunuz yapilabilecekleri. Boyle platformlarda sizleri okudukca umitleniyorum. Artık gerçeklerle yüzleşmemiz lazım, Türk basketbolu icin gerekli yeterli kararlarin acilen hayata gecirilmesi lazim..

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler