Fransızların yeni umudu olan Frank Ntilikina, hücumda çok önemli silahlara sahip. İlk olarak en sevdiğim özelliği olan şutu ile başlayalım. Genç oyuncu, zaman ilerledikçe dışarıdan çok büyük bir tehdit haline geldi. Gençler Avrupa Şampiyonası’nı yakından takip etme fırsatı buldum. Samsun’da dışarıdan inanılmaz bir yüzde yakaladı. İlk üç grup karşılaşmasında %33 ile atsa da daha sonrasında vitesi resmen 5’e taktı. Çeyrek final, yarı final ve final maçlarında toplam 20 üçlük deneyen Frank Ntilikina, %70’lik bir oran yakaladı. Final maçının yanılmıyorsam ikinci yarısında tam 4 üçlük buldu ve takımına şampiyonluğu getirdi. Böyle bir istatistiği geçtiğimiz yıllarda Furkan Korkmaz da yapmıştı. Konya’daki Gençler Avrupa Şampiyonası’nda Furkan, çeyrek finalden itibaren üç sayı çizgisinin gerisinden tam %84 (11/13FG) ile oynadı.
Bir diğer vurgulamak istediğim konu ise liderlik vasıfları. Gençler Avrupa Şampiyonası’nda, parkede aslında iki Ntilikina vardı. İlk Ntilikina, gruplarda ortalama bir performans ile sahadaydı. İkinci Ntilikina ise çeyrek final ile birlikte inanılmaz işler yaptı. İşte bu ikinci Ntilikina, son üç maçta takımını harika bir şekilde yönetti. Sorumluluk almaktan kaçmadı. Takımına muazzam bir liderlik yapan Fransız guard, son üç karşılaşmada 23.0 sayı-3.6 ribaund-5.0 asist-(%70 3FG!) ortalamaları yakaladı. Final maçında da resitalini sürdüren genç Ntilikina, MVP ödülünü sonuna kadar hak etti. Şampiyonanın genelinde ise 15.2 sayı-2.8 ribaund-4.5 asist-2.2 top çalma ortalamaları ile mücadele etti.
Frank Ntilikina, basketbolun temel özelliklerini çok iyi bir biçimde benimsemiş. Uzun boyuna rağmen top hakimiyeti oldukça iyi seviyede. Her ne kadar kendinden kısa oyunculara karşı zaman zaman sorun yaşasa da ileriki yıllarda bu sorunun üstesinden gelecektir. Hatta bana göre fundamentali NBA için çok uygun. Stili crossover’lara ve ani yön değiştirmelere çok açık. Kendisinin de bu tarz denemeleri var.
Ayrıca pick and roll oyunlarında çok soğukkanlı. Frank Ntilikina oynadığı ikili oyunların ardından devrilen arkadaşına, doğru pası çok rahat bir şekilde verebiliyor. İlk adımı çok hızlı ve çok çabuk. Fakat zaman zaman basit hatalar da yapabiliyor. Samsun’da maç başına 3.3 top kaybetti. Bu istatistiği aşağı çekmesi gerekecek. Son olarak bir noktaya daha değinmek istiyorum. Samsun’daki grup karşılaşmalarında Ntilikina zaman zaman oyundan koptu. Bu tür sıkıntılar onun için dezavantajlar yaratabilir. 40 dakika sahada kalması, hem kendisi hem de takım arkadaşları için çok önemli.
Özellikle altyapılarda kaliteyi artırmak adına, bu tarz kaliteli siyahi oyuncuları devşirmek gerektiğine inananlardanım. Aralarında üst düzey olabilecek isimleri de milli takımlarımıza monte edebiliriz. Fransa gibi uluslararası bir takım olmayı tabii ki istemeyiz ancak kaliteyi bir üst seviyeye çekmek için altyapılarda böyle genç isimlere şans verilmelidir.
Örneğin bu seneki U20 takımımızda Nikilita gibi bir isim olsa, pota altında Ömer Faruk ile beraber takım çok daha rahat oynayacak, daha üst seviyeleri zorlayacaktır. Ya da Antetekumpho gibi bir isim Yunan milli takımındaki havayı değiştirmiş durumda. Aynı tarz bir oyuncu bizim milli takımımızda olsa neler yapardı?
Bir çok balkan ve Türk Cumhuriyetlerinden gelen devşirme oyuncularımız hem ligimiz de hem de milli takımımızda görev alıyor. Burada biraz daha kaliteyi artırmak adına, büyük kulüplerimiz Afrika özelinde de tarama ve araştırma yapabilir. Hem biz kazanırız, hemde basketbol kazanır.