Frank Ntilikina, Allah vergisi bir fiziğe sahip. Bunun başka bir açıklaması olamaz. Bir oyun kurucu için ideal boy aralığı 1.88 ile 1.93 arasıdır. Frank Ntilikina ise tam 1.96 boyunda. Ayrıca kulaç uzunluğu da tam 2 metre 10 santim. Genç oyuncu, bu muazzam fiziğini parkede çok iyi bir şekilde kullanıyor. Uzun kolları sayesinde Samsun’da maç başına 2.2 top çaldı. Çaldığı bu topların ardından da geçiş hücumlarında çok etkili oldu ve yapılması gereken işleri eksiksiz bir şekilde yaptı.
Frank Ntilikina fiziksel olarak ince bir yapıya sahip ve kuvvet sorunu yaşadığı kesin. Samsun’daki Gençler Avrupa Şampiyonası’nda bu konuda pek sıkıntı yaşamadı. Üst seviyelerde ise bu durum tam tersine dönebilir. Ancak bu halledilmesi en kolay sorun. Sadece vücudunun alt ve üst kısmındaki kas kütlelerini arttırması gerekecek ki ben bunu rahatlıkla yapabileceği düşüncesindeyim. Ayak koordinasyonu da gayet iyi durumda. Rakip oyuncu karşısında savunmada çok iyi pozisyon alıyor ve bacaklarını çok iyi kullanıyor.
Fransız guard muazzam fiziği ile savunmada çok büyük potansiyel. Bosna Hersek maçında zaman zaman Sani Campara’yı tuttu, yeri geldi Amar Gegic’i savundu, üçüncü çeyreğin son bölümünde de Dzanan Musa karşısında ‘’Nasıl savunma yapılır?’’ dersi verdi. Switch’e dayalı savunma düzenlerinde de Frank Ntilikina hiçbir şekilde sıkıntı yaşamayacak gibi. 1’den 3’e kadar her pozisyondaki oyuncuları rahatlıkla savunabilir. O potansiyele sahip.
Son olarak atletizmine değinelim. Fransız oyuncuların neredeyse %90’ı atletik özellikleri ile ön plana çıkar, artık buna alıştık. Frank Ntilikina da bu konuda sıkıntı yaşamayacak. Nitekim önemli NBA scoutlarının da bu konudaki düşünceleri gayet olumlu. Yani onlar da Fransız oyuncunun iyi bir atlet olduğunu ve bu konuda fark yaratabileceğini söylüyorlar. Fiziksel olarak genişlemeye başladıkça da atletik özelliklerinin artması mümkün.
Özellikle altyapılarda kaliteyi artırmak adına, bu tarz kaliteli siyahi oyuncuları devşirmek gerektiğine inananlardanım. Aralarında üst düzey olabilecek isimleri de milli takımlarımıza monte edebiliriz. Fransa gibi uluslararası bir takım olmayı tabii ki istemeyiz ancak kaliteyi bir üst seviyeye çekmek için altyapılarda böyle genç isimlere şans verilmelidir.
Örneğin bu seneki U20 takımımızda Nikilita gibi bir isim olsa, pota altında Ömer Faruk ile beraber takım çok daha rahat oynayacak, daha üst seviyeleri zorlayacaktır. Ya da Antetekumpho gibi bir isim Yunan milli takımındaki havayı değiştirmiş durumda. Aynı tarz bir oyuncu bizim milli takımımızda olsa neler yapardı?
Bir çok balkan ve Türk Cumhuriyetlerinden gelen devşirme oyuncularımız hem ligimiz de hem de milli takımımızda görev alıyor. Burada biraz daha kaliteyi artırmak adına, büyük kulüplerimiz Afrika özelinde de tarama ve araştırma yapabilir. Hem biz kazanırız, hemde basketbol kazanır.