Sacramento Kings’in sahibi Vivek Ranadive garip bir adam gerçekten. Sene başında son yılların en iyi Sacramento’sunu yaratan koç Malone’u göndererek herkesi ters köşeye yatırmıştı. Sebebi ise “hızlı basketbol izlemek istemesiydi.”
Bu ayrılıktan sonra bir süre koç arayan Kings, hızlı basketbol denince akla gelen ilk isimlerden biri olan George Karl ile anlaşmıştı. Takıma uygunluğu üzerine teoriler üretebilir ancak en azından Ranadive’nin istediği basketbolu yıllardır temel felsefesi yapmış bir adam Karl. Ama bakın ne oldu;
Sürpriz! Ranadive Karl’ı da göndermek istiyor…
Yakın zamanda Karl’ın Cousins’ın gönderilmesi konusunda ciddi anlamda lobi yaptığı söylenmişti. ESPN yazarı Chris Broussard‘ın haberine göre bu lobiyi öğrenen Ranadive çevresine,
‘Eğer Cousins’ı idare edemeyecekse onu takımın başında tutmaya gerek yok. Cousins’ı göndermek yerine onu göndeririz.’
diyormuş. Mantıksız değil aslında, Cousins NBA’in en değerli uzunlarından birisi, onun gibi bir oyuncuyu bu kontratla bulmak neredeyse imkansız ve potansiyelinin tamamının daha yüksek olabileceği bile genel kanılardan birisi. Ancak Karl’ın Cousins’ı göndermek istememesinin sebebi, oyuncunun onun sistemine uymaması. Hangi sistem mi, Ranadive’nın oynatılmasını isteyip uğrunda Malone’u takımdan gönderdiği sistem. Oyuncuları, özellikle organizasyonun temel taşı olan oyuncuları, değerlendirmeden bir sisteme geçmeliyiz diye tutturursanız bu tür paradokslar kaçınılmaz oluyor. Ranadive, Sacramento şehrinde adeta “This is İstanbul!” diye bağırıyor.