Xavi Pascual Ege’nin karşı kıyısından baktığında ne görüyor peki? O da Fenerbahçe’nin en önemli iki dişlisinin Bogdan Bogdanovic ve Ekpe Udoh olduğunu görüyor, biliyor. Bogdanovic hücumun, Udoh da savunmanın temel direği konumunda. Elbette Panathinaikos da onları mümkün olduğunca denklemin dışına itmek isteyecektir. Pascual’in, rakip pivotları faul problemine sokmak için bazı maçlarda Bourousis’i ilk beşe aldığını ve ilk hücumlarda sürekli onun üzerinden oynadığını normal sezonda gördük. Ekpe’ye karşı da bunu denemesi durumunda Fenerbahçe’nin mutlaka Bourousis’in ikili oyun zaafına hücum etmesi gerekir. Yunan pivotun iyice yavaşlayan ayaklarıyla “keskin oynanmış” bir pick and roll’ü iyi savunma ihtimali hayli düşük. Bu zaaftan faydalanıp Pascual’i “savunmadan ödün vermek mi Ekpe’nin üzerine oynamak mı” ikilemine düşürürsek, büyük ihtimalle savunmayı tercih edecektir. Böylece Udoh’u korumak da kolaylaşabilir.
Fenerbahçe’nin normal sezondaki en büyük sorunu, hücumdaki tıkanıklıktı. Özellikle son maçlarda giderek tekdüzeleşen, akıcılığını yitiren hücum, Panathinaikos gibi bir rakip karşısında önemli sorunlara yol açacaktır. Kesinlikle ama kesinlikle hücumu çeşitlendirip set temposunu arttırmak zorunda Fenerbahçe. Şunu kabul etmemi gerekir ki normal sezondaki hücum performansı, bu seriyi geçmek için yeterli değil. Buna yardımcı olabilecek en büyük etken ise bana göre savunma kaynaklı sayılar. Hatta Fenerbahçe adına serinin kilidi de bana göre bu olacak. Panathinaikos çok az top kaybeden ve mümkün mertebe dikkatli şut seçen bir takım. Ancak Fenerbahçe’nin, yeri geldiğinde Avrupa’nın en iyi savunmasını yapabildiğini, onları top kayıplarına, kötü atışlara sürükleyebileceğini biliyoruz. Şayet bunları hızlı hücumlara dönüştürüp, skor hacmini yükseltebilirsek, seride bir adım öne çıkabiliriz.
Saha avantajı 4-5 eşleşmelerinde kazananı belirleyen önemli etkenlerden biridir. Ne var ki bu avantaj, ilk iki maçı kendi sahasında oynayacak ekip için bir baskı unsuruna da dönüşebilir. Aşırı motivasyon, işler yolunda gitmediğinde gerginlik ve panik olarak ev sahibine döner. Panathinaikos, normal sezonda oynadığı hedef maçlarında bu konuda iyi sınavlar verdi. Yine de playoff baskısı normal sezona benzemeyecek. Fenerbahçe Final Four yapmak istiyorsa, OAKA’da oynanacak ilk iki maçta Panathinaikos’a o baskıyı hissettirip en azından bir maç çalmalı. Şayet bunu başarabilirse, Panathinaikos’un İstanbul’da daha da büyük baskı altında o yükün altından kalkabilecek zihinsel gücü olduğu düşünmüyorum. Ama seri İstanbul’a 2-0 Panathinaikos üstünlüğüyle gelirse, beşinci maça taşısak bile ölüm kalım maçında OAKA’dan çıkmak kolay olmayacaktır. Seriyi geçmek için zaten Atina’da kazanmak zorundayız. Ama o işi son maça bırakmayalım. Sertliğin, mücadele dozunun çok yüksek olduğu bir seri yaşayacağız, ama Fenerbahçe’nin en güçlü tarafı da zaten bu. Daha iyi savaşan kazansın.
”Savunmadan ödün vermek mi, Ekpe’nin üzerine oynamak mı?”