Doğum Tarihi: 26.05.1995
Doğum Yeri: Priştine, Kosova
Pozisyon: Oyun Kurucu
Takım: Fenerbahçe Ülker
Boy: 1.97 cm
Başarılar:
2010 U16 Avrupa Basketbol Şampiyonası | Bronz Madalya |
2011 U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası | Bronz Madalya |
2013 U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası | Altın Madalya |
2013 U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası | En Değerli Oyuncu |
2013 – 2014 Cumhurbaşkanlığı Kupası | Fenerbahçe Ülker |
2013 – 2014 TBL Şampiyonluğu | Fenerbahçe Ülker |
Onur Coşkun 19 Eylül 2014 –
26 Mayıs 1995 Kosova doğumlu Kenan Sipahi, ülke basketboluna Balkan topraklarından kazandırılan son yeteneklerden. Türkiye’ye gelişi ve Tofaş Spor Kulübü’nde basketbol oynamaya başlaması bir hayli ilginç bir rastlantıya dayanan Sipahi, bugüne değin sergilediği performansla ve sahip olduğu potansiyelle A Milli Basketbol Takımı’nda oyun kurucu pozisyonu için düşünülmeye başlandı bile. Genç basketbolcunun Tofaş’a geliş hikayesi nasıl olmuş, 2012 yılında verdiği bir röportajdan kendi ifadeleriyle dinleyelim:
‘’ Abim Uludağ Üniversitesi’nde okuyordu. O zamanlar da Uluğ Kaçaniku Tofaş A Takımı’nda oynuyordu. Çok yakın arkadaşlardı abimle. Ben abimi ziyarete gelmiştim çünkü Türkiye’ye gelmeyi çok istiyordum. Geldiğimiz zaman Uluğ Kaçaniku’nun antrenmanını izlemek istedim. Kenarda birkaç şut attıktan sonra antrenmana çıkmamı istediler. Bir gün sonra antrenmana çıktım, “Bir hafta kalsın” dediler. Bir hafta kaldım. Sonrasında annem ve babam da geldi. Çok ani oldu. Uluğ Kaçaniku’nun da kalmamda büyük payı var.’’
Kenan o zamanlar ağabeyini görme düşüncesiyle başladığı Bursa yolculuğunun sonunun Tofaş’ta basketbol oynamak ve üç sezon sonrasında da Zeljko Obradovic’in çalıştırdığı Fenerbahçe Ülker’e transfer olmak olacağını elbette tahmin edemezdi. Bugün gelinen noktada Kenan Sipahi, ülke basketbolu açısından oldukça değerli bir konumda. Basketbola dair alt yapı eğitim bilgilerini Tofaş çatısı altında alan Kenan, daha çok genç takımda geçen ilk sezonun ardından Bursa’daki ikinci sezonuyla birlikte ciddi süreler almaya ve takım içindeki rolünü belirginleştirmeye başlar. 2009 U16 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nı saymazsak alt yaş gruplarında katıldığı tüm milli takım organizasyonlarında takımın saha içi liderlerinden biri olmayı başarmasının yanında bunu yaparken takım liderliği odaklı belirli yetilerini takım arkadaşlarına sağlıklı iletişim düzeyini bozmadan aktaran, haliyle de doğal olarak kabul ettirebilen bir hüviyette izledik onu. Sipahi’nin kariyeri açısından ileride dönüm noktası olarak anacağı sezonlardan biri büyük olasılıkla 2012 – 2013 basketbol sezonu olacaktır. Gerek Tofaş forması altında Türkiye Basketbol Ligi’nde gösterdiği başarılı performans gerekse de Eurochallenge organizasyonunda aldığı süreleri verimli kullanması, kulüp performansı bağlamında oldukça olumlu dönütlerdi. Aynı sene içerisinde milli takım formasıyla katıldığı 2013 U18 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda kazanılan altın madalya ve kendisinin de şampiyonanın en değerli oyuncusu seçilmesi, verimli geçen kulüp sezonunun ardından çantasına ekleyebileceği harika uluslararası organizasyon değerleri olarak kayıtlardaki yerini alıyordu. Nitekim Kenan’ın dolu dolu geçen bir sezonun ardından büyük kulüplerin dikkatini çekmemesi imkansızdı. Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes’in talip olduğu başarılı oyuncu, aynı yaz Fenerbahçe Ülker’in baş antrenörlük görevi için Zeljko Obradovic ile anlaşmasının ardından soluğu efsane koçun yanında alıyordu. 2013 – 2014 basketbol sezonunda o talihsiz sakatlığı yaşayana dek Fenerbahçe Ülker rotasyonunun önemli bir parçası haline gelen Kenan Sipahi, bakalım bu sezon kaldığı yerden devam edebilecek mi ve ilerleyen yıllardaki kariyer planlaması ne şekilde olacak ? Bu iki sorunun yanıtına dair beyin fırtınası yapabilmek adına sizleri bir alt paragrafa davet ediyorum.
Zeljko Obradovic Etkisi ve Olası Kariyer Planlaması
Basketbol yaşantısını Avrupa’da sürdüren birçok basketbolcunun hayır diyemeyeceği unsurlardan biri de Zeljko Obradovic için oynamaktır. Yapılan veya yapılamayan transferlerde bu faktör muhakkak görüşme masasında olur. Kenan Sipahi için de durumun oldukça benzer olduğuna eminim. Özellikle hayalleri olan genç bir basketbolcu için Zeljko Obradovic ile birlikte çalışma, fırsatı fani dünyada bulabileceğiniz sayılı nimetlerden biri olsa gerek. Kenan’ın Zeljko Obradovic yönetimindeki ilk sezonunda – hatta yarım sezon bile diyebiliriz – basketboluna kattıklarını ve yüklendiği sorumluluğu düşünecek olursak aynı istikrarı koruması durumunda üç dört sezon içerisinde bu toprakların aranan oyun kurucularından biri olacağını rahatlıkla öngörebiliriz. Sakatlık dönüşü fiziğinin daha iyi duruma geldiğini ve her sporcuda sakatlık sonrası oluşabilecek o mental gerilemeyi çabuk attığını Zadar Turnuvası’nda görme imkanı bulduk. Hali hazırda şu aşamada kimse kendisinden maçlar kazandırmasını ya da sıra dışı performanslar ortaya koymasını beklemediği için sadece ve sadece Zeljko Obradovic’in kendisinden yapmasını istediklerine konsantre olması yeterli olacaktır. Obradovic gibi değerli bir eğitmene sahipseniz eğer kendisi sizin için muhakkak ki NBA’e geçiş zamanını en doğru biçimde ayarlayacaktır. Benim görüşüm ise NBA’de oynanan basketbolun temposunun Avrupa’ya göre hayli ileride olması nedeniyle yaklaşık bir beş yıllık süreci daha Avrupa’da geçirmesi gerektiği yönünde. Başarılı ve doğru bir sporcu olması için gereken her şey var Kenan’ın etrafında ve tek yapması gereken tüm bu faktörlerden çok çalışarak iyi bir sentez ortaya çıkarmak. Başaracaktır.
Fizik
Kenan Sipahi, pozisyonu için uzun olarak addedileceğimiz basketbolculardan. 1.97 m boyuna ve uzun kollara sahip bir oyuncunun bu özelliklerin kazandırdığı bazı artı ve eksileri de bünyesinde barındırması kaçınılmazdır. Kenan’ın bu fiziğini kullanarak parkede neler yapabileceğinden ve bugüne değin bunların ne kadarını yapabildiğinden bahsedelim istiyorum öncelikle.
Kenan’ın fiziksel yetilerine sahip bir oyun kurucu her şeyden evvel sahayı diğer rakiplerine göre daha yukarıdan görme şansına sahip olacaktır. Bunun yanı sıra forvetten forvete atılan çapraz paslara doğru okunması halinde rahatlıkla pas arası yapılabilir. Yine tepede veya forvette oynanan ikili oyunların ardından devrilen uzun oyuncuya pas aktarılırken Kenan fiziğine sahip oyun kurucular paralel pas açısından çok rahat bir biçimde pas arası yapabilir. Kollarının uzunluğu sayesinde havuza düşen ribaundlar konusunda rakiplerinden hep bir adım önde olan bu basketbolcular, vücut ağırlıklarını da sağlıklı bir şekilde artırmayı başardıkları anda üç numaralı pozisyona kadar eşleşme problemi yaşamadan spor yaşantılarına devam edebilirler. Bir oyun kurucu için bu denli haşmetli fiziğin – bence – tek dezavantajı, eğer sporcunun top sürme ve pas becerileri üst düzey değilse vücut ağırlığı arttıkça bel hizası top sürme yetisinin zayıflaması olabilir. Peki, Kenan Sipahi tüm bu başlıklardan kaçını ne derecede uygulamayı başarıyor sorumuzun cevabı ise aşağıdaki paragrafta sizlerle.
Parkeyi, kendi pozisyonundaki tüm rakiplerinden daha yukarıda görme yetisi, Kenan’ın hali hazırda sahip olduğu iyi saha görüşü ve pas becerisi ile birleştiğinde kendisine oldukça ciddi bir artı kazandırıyor. Sakatlık dönüşü vücut ağırlığının dengeli bir biçimde arttığını da gördüğümüz için Kenan’ın artık çembere gidişlerinde basketi yapamasa bile rahatlıkla faul aldırabilecek bir hüviyette olduğunu söyleyebilirim. Zira boyalı bölgede bir oyun kurucunun standardın üstünde alan işgal etmesi, rakip uzunların hiç işine gelmeyecektir. Çembere yüzü dönük anlarda gidemediği pozisyonlarda da omzunu rakip oyun kurucuya dayayıp topu belli bir yere kadar taşıyabileceğini ifade etmekte yarar görüyorum. Kenan’ın bel hizası top sürme konusunda ise herhangi bir sıkıntı yaşamasının oldukça uzak bir ihtimal olduğu kanısındayım. Fiziğinin basketbolu ile birleşiminde geliştirmesi gereken en temel unsurlar savunma odaklı. Gerek forvetten forvete atılan çapraz toplarda şu an için uzun kollarının avantajını tam manasıyla kullanamaması, gerekse de havuza düşen toplardaki ribaund becerisi anlamında beklenen düzeyin şimdilik uzağında olması, geliştirmesi gereken temel ögelerin başında geliyor. Vücut dengesini bozmadan biraz daha kalınlaşması halinde Kenan Sipahi, fiziksel özelliklerinin gerektirdiği karşılığı tam anlamıyla vermeye başlayacaktır.
Kenan Sipahi’nin fiziksel yetilerini parke üzerinde nasıl kullandığına dair birkaç pozisyon örneği göstermek istiyorum.
Hücum
Kenan Sipahi’nin basketboluna hücum kaynaklı en büyük katkının Tofaş yıllarında yapıldığını söylemek mümkün. TBL ve Eurochallenge seviyesinde kendisinden daha tecrübeli oyun kuruculara karşı verdiği mücadele, onun basketbolunda en fazla hücum yönünü parlatmış gibi görünüyor ki Kenan zaten bundan sonraki kariyerinde de savunmasından ziyade hücumdaki yeterlilikleri ile anılacak bir oyuncu olacak. Fiziksel avantajını saha görüşü ve pas becerisiyle üst düzeyde buluşturmayı başaran Kenan, Avrupa Basketbolu’nda yavaş yavaş nesli tükenme noktasına gelen eski usul oyun kurucuların son örneklerinden. Oynamaktan ya da atmaktan çok oynatmayı ve attırmayı düşünen basketbol karakteri ileride bir ihtimal de olsa başka bir yöne evirilme riski taşısa da şimdilik oyun yapısının oynatmak üzerine kurulu olduğunu ifade edebilirim.
Kendisine süre verilen her karşılaşmada kabul edilebilir asist değerlerine ulaşabilecek potansiyelde oluşu ve bana göre en az asist kadar değerli olan final pasının asistini yapma konusunda da hayli yeterli düzeyde bulunuşu, hücumunun en değerli artılarından. Uzun kolları sayesinde fırsat bulabildiği anlarda rahatlıkla çembere uzandığını ve bir şeyler çıkarmayı başardığını da belirtmek gerek. Kabul edilebilir ve geliştirilebilir bir seviyede serbest atış yüzdesine sahip olan Kenan Sipahi için hücumdaki gizli artılardan biri de sakatlık döneminin ardından gelişen fiziği neticesinde temas yaratarak potaya gitmekten kaçınmaması. Temas almak ile temas yaratmak arasındaki o ince farkı çok iyi bildiğini özellikle çembere doğru yaptığı katlarda fazlasıyla hissettirmesinin yanı sıra o katlar esnasında sadece atışa odaklanmadığını da ifade etmek gerek. Toplu hareketlerinin hemen hemen hepsinde pas – şut – penetre şeytan üçlüsünün birçok niteliğine sahip olan genç oyuncunun bu noktada üzerine en fazla düşmesi gereken husus ise şut istikrarı. Yay gerisinden asla kötü bir atıcı olmadığını düşünüyorum. Bazı oyuncular vardır ne kadar şut antrenmanı yaparsa yapsın şut mekaniğindeki genetik aksaklıktan dolayı belirli bir seviyenin üzerine asla çıkamaz ancak Kenan Sipahi onlardan biri değil. Geliştirilmeye ve istikrar kazandırılmaya oldukça müsait bir şut mekaniği var, tek yapması gereken her gün Bogdan Bogdanovic ile birlikte şut çalışmak. Üç sayı çizgisindeki problemin bir şekilde çözüleceğine inansam da biraz daha karmaşık olduğunu düşündüğüm bir nokta var: Yay içi isabet oranı. Kenan’ın geçen sezonlara oranla serbest atış çizgisi dolaylarından ya da üç sayı çizgisinin bir adım içinden sıklıkla şut denemesi yapması gerek. Zira hareketli pozisyonlarda kullanılmaya çalışılan orta mesafe şutları yay gerisindeki şutlara oranla sokmak çok daha zordur.
Hücumunun en negatif tarafı ise yaptığı top kayıpları ve baskı altında olmadığı dönemlerde rahatlığın da getirdiği güvenle istemeden gerçekleştirmek zorunda kaldığı tercih hataları. İkisini de azaltmanın temel yolu bana kalırsa çok hızlı bir oyuncu olmamasından ötürü topu çizgiden mümkün olduğunca uzakta kullanmaktan geçiyor. Toplu hareketlerinde kenar ve dip çizgilerinden ne kadar uzak kalırsa top kaybı değerleri de aynı oranda düşüş gösterecektir.
Mr. Kenan Sipahi’nin hücum organizasyonlarındaki başarısından iki pozisyon örneğini aşağıda bulabilirsiniz.
Savunma
Yukarıda da dile getirdiğim gibi Kenan Sipahi, kariyeri boyunca savunma karakterinden ziyade hücumdaki yetileriyle ön plana çıkan bir oyuncu olacak. Bu düşünceyi aklımızın bir köşesine kazıyarak savunmada Kenan’dan beklentilerinizi iyi ayarlamakta oldukça yarar olacağını düşünüyorum. Şöyle ki; Zeljko Obradovic’in çatısı altında üst düzey gelişim kaydetmeyi başaran bir Kenan, Avrupa normlarında becerileri kabul edilebilir düzeyde savunma yapan bir oyuncu olabilir. Kenan’ın bu noktada en büyük şansı, Zeljko Obradovic gibi basketbolcuların sadece tek bir yönünü geliştirmeye odaklanmayan, onlara mümkün olduğunca fazla silah kazandırmaya çalışan ve elinden geldiğince çift yönlü bir oyuncu haline getirme düşüncesinde olan bir koçla belki de yıllar boyunca çalışacak olması. Genç oyuncunun savunmadaki en büyük handikabı pozisyon bilgisi kaynaklı. Zaman zaman savunma yerleşiminde yerini kaybeden Kenan, adam değişimlerinde özellikle rakip çift perdeli aksiyonlar denediği anda savunduğu oyuncuyu takip etmekte zorluk çekiyor. Uzun oyuncusuyla birlikte çıktığı show – up pozisyonlarında uzun kollarına rağmen pas arasını yakalayamaması ve top çalma/top kaybı oranının eksende negatif tarafa doğru kaymış olması savunmadaki diğer eksilerinden. Rakibin oynadığı ikili oyunlarda screen mesafesine çıkan uzunun vücut kalınlığı fazlaysa Kenan, genelde o perdelemeye takılan ve adam müdafaasında aksayan yapıda olan bir oyuncu. Bire bir oynanması planlanan hücum aksiyonlarında da ilk adımının çok hızlı olmamasından mütevellit adım mesafesini iyi ayarlayamadığı zaman geçilme tehlikesi hayli fazla. Topun olmadığı taraftaki savunma yerleşimlerinde ise genelde kısa oyuncuyu doğru zamanlamayla takip etmeyi başarmasının yanı sıra arkadaşlarını doğru yerlere yönlendirme noktasında da hayli başarılı olduğunu söylemek gayet mümkün.
Kenan Sipahi, savunmada daha verimli ve faydalı bir oyuncu olmak istiyorsa gerçekleştirmesi gereken üç temel husus olduğu kanısındayım:
*Rakip ikili oyunlarda uzun oyuncunun getirdiği perdeleme ile rakip kısa arasındaki mesafeyi optimum aralıkta savunmak. Kenan bu pozisyonlarda rakip uzun oyuncuya çok fazla yaklaşıyor.
*Topun olduğu tarafta yer alırken geçişlere takılmadan hücumcusunu takip etmesi, rakip hücumunun sayıyla sonuçlanmasına rağmen kendisini geliştirme konusunda önemli katkı sağlayacaktır.
*Top çalma/top kaybı parametresini mümkün olduğunca eksenin pozitif tarafına doğru kaydırmaya çalışmak ve çizgi hareketlerini kontrol edilebilir düzeye indirgemek. Bir de havuzun hafif çaprazına düşen savunma ribaundlarını daha net kovalamaya başlarsa eminim ki ribaund ortalamaları ciddi artış gösterecektir.
Kenan Sipahi’nin savunmada gösterdiği bazı reaksiyonlara dair iki pozisyon görselini inceleyebilirsiniz.
Mental
Kenan Sipahi’nin mental anlamdaki en büyük soru işaretlerinden biri aslında her genç sporcunun olgunlaşma evresini tamamlayana dek yaşadığı ve yaşamaktan da asla kaçamayacağı bir konu ile ilgili. Kenan da diğer genç sporcular gibi oyununda zaman zaman düşüşler, çeyrekten çeyreğe değişen performanslar ve iniş çıkışlar yaşayabiliyor. Bu durumun engellenmesinin en temel yolu ise basketbolunun olgunlaşıp daha kararlı hale gelebilmesinden geçmekte. Genç sporcuların mental ve psikolojik anlamda yaşadığı sıkıntılı süreçlerde en büyük yardımcısı ailesi ve takım koçudur. Yaklaşık beş ay süren sakatlık döneminden ne denli iyi ve kararlı bir şekilde döndüğünü de gördüğümüz üzere ailesinin Kenan’a bu konuda oldukça yardımcı olma gayretinde olduğu çok açık. Bunun yanı sıra Zeljko Obradovic gibi bir eğitmenle çalışıyor oluşu, basketbolunu gerek mental gerekse de psikolojik yönde geliştirmesi ve olgunlaştırması adına çok ciddi bir avantaj.
Fenerbahçe Ülker ve Milli Takım formaları altında çıktığı üst düzey maç sayısı arttıkça oyunundaki iniş çıkışların daha kontrol edilebilir bir düzeye geleceğini ve hali hazırda sahip olduğu kararlı yapısıyla da bu sorunun rahatlıkla üstesinden geleceğine eminim. Oyuncuların parkedeki vücut dili bazı şeyleri anlamamız için bize oldukça yardımcı olur. Kenan’ı parkede, topu sol kolunun altına sıkıştırıp sağ eliyle takım arkadaşlarına direktifler verirken görmeye çoktan alıştık ve bence bu durum onun artık yaş olarak değil ama oyun karakteri olarak yavaş yavaş genç oyuncu statüsünden çıktığını bizlere gösteriyor. İyi oynadığı dönemler olacağı gibi kötü oynadığı dönemler de olacaktır ancak Kenan, o ışığı şu an bizlere fazlasıyla sunmayı başarıyor. Saha içi iletişimi kuvvetli bir lider oyuncu olması mental anlamda ondan en büyük beklentim.
Geçtiğimiz sezon Fenerbahçe Ülker’in Euroleague normal sezonunda Barcelona’yı Ülker Sports Arena’da 75 – 70 mağlup ettiği karşılaşmanın ardından Zeljko Obradovic’in Kenan için söylediklerine göz atalım:
”Henüz 18 yaşında ve Barcelona karşısına ilk beşte çıkabilecek seviyede bir Kenan var. Ben hem tecrübeli isimleri hem de gençlik enerjisi olan oyuncuları birlikte kullanmayı seviyorum. Böyle bir oyucunun Navarro ve Huertas gibi isimlere karşı oynayabilmesi çok büyük bir şey. Ben ona bu şansı vermek istedim”
Yine tecrübeli çalıştırıcı Zeljko Obradovic’in Kenan Sipahi’ye olan güvenini 86 – 60 kazanılan CSKA Moskova karşılaşmasının ardından düzenlenen basın toplantısında nasıl ifade ettiğini görmek ister misiniz ?
Milli Takım
A Milli Takım’da kalıcı olarak forma giymeye aday genç basketbolculardan biri Kenan Sipahi, hatta pozisyonu itibariyle belki de en önemlisi. Türkiye A Milli Basketbol Takımı’nda oyun kurucu pozisyonunda forma giyen oyuncuların yaş durumlarını göz önüne aldığımızda Kenan, bayrağı onlardan devralamaya oldukça yakın görünüyor. Hem alt yaş gruplarında milli forma altında gösterdiği harika performans hem de kendisine sorumluluk verildiği anda görevden asla kaçmaması ve liderlik rolüne soyunabilecek oldukça uygun bir basketbol mizacının olması, yakın gelecekte Türkiye A Milli Basketbol Takımı’nın değişmez isimlerinden biri olabileceğine dair en kuvvetli işaretler.
Peki milli takım koçumuz Ergin Ataman, İspanya 2014 Dünya Basketbol Kupası’nın ardından katıldığı bir televizyon programında Kenan Sipahi’nin milli takıma katılabilme durumu hakkında neler söylemiş, ona bir göz atalım.
‘’Kendi kulüp takımlarında süre alarak oyununu belirli bir noktaya taşıyabilen genç oyuncularımızdan birkaçına Avrupa Şampiyonası’nda şans vermeyi düşünüyorum. Kenan Sipahi de bu adaylardan birisi ve hatta en önde olanı.’’
Kenan Sipahi’nin ağabeyi Kemal Sipahi ile mail üzerinden keyifli bir söyleşi gerçekleştirme fırsatı buldum. Kenan’ın profesyonel kariyerine başladığı ilk günden bu yana her anlamda en büyük destekçisi olan ve bu sezon yaşadığı sakatlık sürecinde de yanında bulunan Kemal Sipahi’nin kardeşi hakkında söylediği her şeyi aşağıdaki söyleşide okuyabilirsiniz.
Röportaj | Kemal Sipahi
– Öncelikle röportaj isteğimi geri çevirmediğiniz için teşekkür ederim. İlk olarak, Kenan’ın basketbol ile tanışma öyküsünün nasıl olduğundan bahsetmenizi istiyorum. Her şey ilk nasıl başladı ?
* Anne ve babası çalıştığı için gündüz Kenan ile ben vakit geçiriyordum. İdmanlarımı izlemeye gelirdi, dört yaşında olmasına rağmen her idmanı izlerdi. Antrenörler Kenan’ı çok seviyordu ve onu kaldırıp potaya smaç vurmasını isterlerdi. Basketbol topuyla böyle tanıştığını söyleyebilirim.
– Kenan, kendi pozisyonu içerisinde fiziksel açıdan oldukça avantajlı bir basketbolcu. Fiziksel yetileri genlerinden mi geliyor ? Ailesinde daha önce basketbol oynamış biri var mı ?
* Annem, lise ve üniversite yıllarında basketbol oynamış. Babam da alt yapılarda futbol oynamıştır. Kenan’ın dedesi Mustafa Kemal de 1950 – 1960 yılları arasında Priştine Spor Kulübü’nün başkanlığını yapmıştır.
– Kenan’ın Tofaş’a gelişi ve keşfedilme süreci bir hayli ilginç olmuş. O günlerden ve Tofaş’a geliş sürecinden kısaca bahsetmenizi istesem bize neler söylersiniz ?
* Efes ile olumlu görüşmelerimiz vardı, ve ilginç Tofaş macerası da Tofaş Spor Kulübü’nün yoğun ilgi ve alakasıyla başladı.
– Tofaş’ta oldukça verimli geçen üç yıl ve bu üç yılın ardından Fenerbahçe Ülker’e transfer oluşu… Fenerbahçe Ülker’in Kenan’ı transfer etmek istediğini öğrendiğinizde sizin ve kardeşinizin olaya yaklaşımı nasıl oldu ?
* Tofaş’tan ayrılmak, bir aileden uçup gitmek gibi bir his vermişti, zordu ama er ya da geç kariyeri için bunun olacağını biliyorduk. Neven Spahija döneminde de Kenan’a talep vardı, bu durum yeni değildi.
– Bunu sormazsam olmazdı. Kenan’ın Fenerbahçe Ülker’i tercih etmesinde Zeljko Obradovic’in ne derece payı oldu ? Tecrübeli koçla ilk görüşmesinden size bahsetti mi ? Kenan, neler hissediyordu o an bunlar merak ediliyor açıkçası.
* Son birkaç yıldır hep Zeljko Obradovic’i takip ediyordu. Başarısının iç yüzünü öğrenmek isterdi. Görüşme sırasında koç Obradovic, Kenan’ı ciddiye alarak direkt oynatmak istediğini ve kendisini hazır gördüğünü söylemesi ”Ağabey, şimdi her şey daha berrak ve net. Gitmek istiyorum.” demesine yol açtı.
– Kenan, ona verilen sorumluluğun neticesinde oldukça iyi başlamıştı geçen sezona ancak çok talihsiz bir sakatlık yaşadı. İyileşme ve rehabilitasyon sürecini ve Kenan’ın o dönemdeki psikolojisini kısaca anlatmanızı istesem neler söylersiniz ?
* Tahmin edemeyeceği kadar zor bir sakatlık oldu. Parçalanmış kemik arasında, yırtılmış kaslar ve ağır tahripte sinir vardı. Bir ay sonra bile parmaklarını kıpırdatamıyor oluşu onu oldukça sarstı. Ben gerekirse sol elimle şut atacağım diyerek tutunmak istedi ve ciddi olduğunu söyledi. Sol eli gayet iyi durumdaydı ve şut atması için müsaitti. Neyse ki süreç sonunda sağ eli eskisinden daha iyi oldu.
– Hazırlık maçlarında gördüğümüz kadarıyla Kenan sanki biraz kilo almış. Bu yaz vücut ağırlığını artırma yönünde çalışmaları oldu sanırım. Biraz bahsedebilir misiniz ?
* Bu sakatlık açıkçası, gelecekte daha iyi bir yerde olabilmek ve hücumda daha agresif olmak için fiziğini daha da geliştirip bazı dezavantajları kapatması açısından büyük bir fırsattı. Bacaklarla başladık, sakatlıktan korunmak için üst bölge hedef oldu ve o yönde çalışma gerçekleştirdik. Rehabilitasyonla beraber Mart – Eylül arası günde 4 – 6 saate kadar çalışma imkanı oldu. Fiziğini daha da geliştirmeye gayret edeceğiz, sonuçta oynayacağı liglerde gayet güçlü ve dayanıklı rakipleri olacak.
– Kenan’ın gelişim sürecinde şüphesiz ki alt yaş milli takımlarıyla yaşadığı önemli başarıların büyük payı var. Tofaş’a geldiği ilk gün ile bugün arasında sizin Kenan üzerinde mental anlamda gözlemlediğiniz değişilikler neler ?
* Açıkçası cevabı çok uzun olacak bir soru. Takım içinde uyumun ne kadar önemli olduğunu ve bunun üstesinden gelmenin başarıyı getireceğini düşünen bir koçla çalışıyor. Tofaş’ta da bunu konuşur dururdu, basketbol felsefesi bazen karmaşık olabiliyor ancak koçunun temelde basit bir yaklaşımı var. ”Rakibin zaaflarına göre taktik geliştirmek bizi bir adım ileri götürür ve hep kazanabiliriz.” Burada beklentilerin kısa vadeden uzun vadeye yayılması ve arkada sıra bekleyenlerin sayısının milyonlarca olması biraz mental yük getiriyor. Tecrübeyle birlikte mental açıdan daha doğru kararlar alabiliyor ve problem yaratabilecek unsurları önceden görüp çözüm üretebilmesinin onun geliştirdiği mental özelliklerinden olduğunu düşünüyorum.
– Bu soruyu Kenan’a sormak daha makul olabilirdi ancak sizi bulmuşken fırsatı kaçırmak istemedim açıkçası. Kenan’ın kariyer hedefleri neler ? NBA’de oynama gibi bir düşüncesi var mı yoksa kariyerinin büyük çoğunluğunu Avrupa’da mı geçirmek düşüncesinde ?
* Bu soru ona çok soruldu ancak şöyle bir gerçek var şimdi. Hem tecrübe hem de yakaladığı aile samimiyetini başarılarla pekiştirmek istiyor. Şimdi Final Four diyor, uzun süre sonra başaran ilk Türk takımı olmak istiyoruz diyor.
– Sizin ağabeyi olarak bu sezon Kenan’dan beklentiniz nedir ? Eurobasket 2015 için milli takım kadrosunda yer alabilmesini istersiniz diye tahmin ediyorum.
* Ligdeki rakiplerinin daha iyi duruma gelmesi Kenan’ı bu sezon daha iyi göreceğim anlamına geliyor. Daha agresif bir Fenerbahçe Ülker izleyeceğimizi düşünüyorum ve bu da tam olarak Kenan’ın sevdiği bir basketbol yaklaşımı. Güvenim tam ve gelecek sezondan bir hayli umutluyum.
– Son olarak saha dışındaki Kenan’dan biraz bahsetmenizi rica edeceğim. Kenan, boş vakitlerinde neler yapar ? Hobileri neler ? İstanbul’da bir gününü nasıl geçirir ve bence en mühimi basketbolu üzerine çalışmaktan ne derece keyif alır ?
* Çok iyi bir basketbol izleyicisi ve antrenörlük mesleğine de merakı oldukça fazla. Müzik dinleyerek rahatlıyor, elektronik müzikle arası iyi. Günün neredeyse tamamını ailesiyle ve arkadaşlarıyla geçirmekten hoşlanıyor.
– Benim açımdan keyifli bir söyleşi oldu, yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim.
* Ben teşekkür ederim, size ve tüm Trendbasket ekibine iyi çalışmalar diliyorum.
Geride bıraktığımız basketbol sezonunda ağır bir sakatlık geçiren Kenan Sipahi, sahalara dönüşünü daha sağlıklı hale getirmek ve fiziksel açıdan da kendisini ileri taşıyabilmek adına güçlendirme çalışmaları yapmış. Özellikle vücudunun üst bölgesi için çalışmalara ağırlık veren Kenan’ın özverisine şahit olabileceğiniz güçlendirme çalışmalarının görüntülerine ağabeyi Kemal Sipahi aracılığıyla ulaşmayı başardık. Kemal Sipahi’ye bu güzel katkısından dolayı teşekkür ederken sizleri Kenan’ın fiziksel antrenmanlarına ait kısa bir video çalışması ile baş başa bırakıyorum.
İlerleyen günlerde yazıya Kenan Sipahi’nin Gloria Cup’ta yakaladığı saha içi değerlerin analizi ile ilgili detaylı veriler eklenecektir. Yazı güncellendiği anda gerekli duyuruyu yapacağım.
Güzel bir yazı olmuş, ellerine sağlık.
Teşekkür ederim.
Bildiğim kadarıyla Kenan şu an İspanya mecralarında bulunuyor. Olası bir Heurtel takasında kullanılacak. Geri alma opsiyonu varsa doğru hamle olur. Kenan kondisyonu ve mental durumu ile Fenerbahçe gibi hedefleri olan bir takım için zayıf kalıyor. Gelişebilmesi için daha rahat oynayabileceği bir takıma gitmelidir.
Gerçekleşmemiş bir transfer hakkında konuşmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
Kenan tez zamanda süre alacağı bir takıma kiralık da olsa gitmeli Obra bu sene bogdanovic varken geçen seneki kadar tahammül göstermez gibi görünüyor.
Kenan’ ın şuana kadar aldığı süre ve sorumluluklar iyi seviyedeydi. Kendini de oldukça geliştirdi. Ancak Zisis transferinden sonra durum nasıl değişecek merak ediyorum. Yine de Kenan savunma yönü sebebiyle 10dk. altında kalmayacaktır ancak ister istemez rakabet daha da artacak. Kenan’ ın daha çok çalışması gerekecek. Zisis’ ten de çok şeyler öğrenebilir Kenan, bu da bir artı onun için. Umarım kısa zamanda milli takıma da liderlik edebilecek bir Kenan’ a kavuşuruz.
cedi,kenan,furkan,okben,metecan işallah abileri hidayet , okur ömer, ,ersan gibi türk basketboluna damga vururlar