Benim ve benim gibi düşünen kişilerin bir sorunu var, kimselerin anlamadığı. Anlayanlarında çözüm bulamadığı bir sorun…
Şu an içinde bulunduğumuz kaos ortamı, sadece küfürlerle konuştuğumuz ve belki de en sevdiğimiz spor dalı olan basketbolun aslında dürüstçe, mertçe, yürekle ve akılla oynanan bir spor olduğunu anlamayıp, içine kirli ellerin en üst seviyedeki insanlar tarafından sokulması…
Bunlar yetmezmiş gibi tuttuğumuz takımların maçlarının şifreli yayınlanması, alt yapıların yetersiz olması, okullarda sporun gereksiz bir şeymiş gibi düşünülmesi ve ülkemizin sahip olduğu basketbola bakış açısı..
Artık bazı gerçekleri görmenin, yıllardır değişmeyen basketbol felsefesini değiştirmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Bu değişim kimine göre sözde, kimine göre de özde. Kimine göre sözde diyorum çünkü yıllardır verilen sözler var, hangisi tutuldu? “Çok iyi bir spor ülkesi olacağız” dendi, neden olunamadı? Neden bu yönde adımlar atılmadı? Bu soruları bir birimize soruyor muyuz hiç, düşündünüz mü? Bu soruların artık cevap bulma zamanı geldi!
Bu sorunları çözmek istiyorsak eğer ; maçları kaldırabilecek yeterliliği olmayan hakemleri (özellikle final serilerinde), verilen emekleri yaptıkları çok basit hatalarla harcayabilen insanları, gönül verdiğimiz takımlarımızın bu denli olaylara mahkûm edilmesini engellemeliyiz. Eğer ki esas amaç Türk Basketbolu, esas amaç ülke başarısı ise, kendi çıkarlarınızı bir kenara koymak zorundasınız. Bu yüzden iyiyi, doğruyu, güzeli sonuna kadar savunup, kötüyü anında cezalandırıp, geleceğe doğru olumlu adımları atan spor adamlarını başa getirerek buna bir son vermeliyiz! Dün ve bugün yaptığımız ayıplar ve hataların bedelini şimdi ödemeyip, geleceğe bırakıp, kendi aramızda kişisel çıkarlarımız için kavga ederek, spora ve sporculara olan sevgiye zarar vererek, hayal dünyamızda ki basketbolu kirletmeye devam ederek, hiçbir zaman istediğimizi elde edemeyiz.
Sorunlar ne yazık ki sadece bunlar ile sınırlı değil. Ülkemizde spora bakış açısı sporu sadece spor olarak görmek değil bundan para kazanmak üzerine kurulu. 1-2 sene öncesine kadar şifresiz yayınlanan maçlar şimdi şifreli. Peki neden? Neden ülkedeki spor başarısı düşünülmüyor da, bütün planlar para kazanmak üzerine yapılıyor? Bu ülkenin gençlerinin desteklediği takımları ve sevdiği oyuncuları izlemeye hakkı yok mu? Bu gençler bir şeyler görerek, gördüklerinden ders çıkartarak büyüyecek. Bunu genç sporcuların ellerinden almak, hatta ve hatta sadece sporcuların değil izleyicilerin de elinden almak bu ülkeye maalesef hiçbir şey kazandırmayacak; ceplerinizin dolmasından başka!
Alt Yapı…
Ülkemizde belki de en çok sorun yaşadığımız yer… Avrupa’ya baktığımız da gördüğümüz alt yapı sayısı çok ama çok fazla, peki ya bizde? Belli başlı 5 veya 6 tane A takıma oyuncu çıkartan alt yapı kulübü var. Bunlar neden 5-6 tane? Neden daha fazla değil? Alt yapı kulüplerinin az olması bir yana; “Sen çelimsizsin, senden bir şey olmaz” diye bir kenara fırlatıp atılan gençler var. Bunu neden yapıyoruz? Neden “çelimsiz” diye bir genci kenara fırlatıp atıyoruz? Altyapının amacı gençlerin gelişmesi değil mi? Bu öngörüleri bir kenara bırakmanın zamanı gelmedi mi? Artık yaşına, boyuna, kilosuna göre değil de, yeteneğine göre değerlendirmemiz gerekmiyor mu? Türk olmayan sporcular için milyar dolarlar harcarken, gençler için spor okulları açmayı düşünmeyen, bu gençleri geleceğe hazırlamayı unutan ve en doğal hakları olan fırsat eşitliğini vermeyen sistem devam ettikçe bir yere GELEMEYECEĞİZ!
Belki benim burada dillendirdiklerim kimse tarafından umursanmayacak, belki bu yazı da bir kenara fırlatılıp atılacak. Ama Türk sporu ne yazık ki bulunduğu konum itibariyle hiç ama hiç iyi bir yerde değil ve bu kötüye gidiş hala devam ediyor. Umarım, bu denli kötü olaylara dur diyebilecek, Türk sporunun gelişmesini isteyecek, heyecanlı, bilgili ve taraf olmayan; onur, gurur, şeref ve gerçek liderlik karakterlerine sahip, sporun gerçek anlamını bizlere öğretmek ve yaşatmak için çalışacak kişiler Türk sporunun başında olur. İşte o zaman bir şeylerin değiştiğini anlayacağız, Türk sporunun ne denli büyük ve gelişime aç olduğunu o zaman göreceğiz.