Kaybettiğim zaman bile kazanıyorum, çünkü her şeyimi sana veriyorum! | #SI

Oklahoma City uzunluğu ve sertliği ilie çok farklı değildi. Pota altı oyuncuları Enes Kanter son sezonda 48 dakika başına 18.5 ribaund alarak NBA’de beşinci oldu, Adams ise aynı süreçte 12.7 ribaund aldı. Andre Roberson kanatta oynayan bir top kesiciydi ve Magic’ten Serge Ibaka ile birlikte alınan Victor Oladipo, eski Sixerslar’ın herhangi birinden daha dinamik bir skorerdi. Fakat her Iverson için bir playoff dalgalanması—Thunder playoffları kaçırdığında ’15 olan Westbrook da dahil olmak üzere—oluşturamayacak sayısız solo gösteri vardı. OKC dış şutları atamıyordu, tıkalı olan top sürme koridorlarını açmak Westbrook’un işiydi. “Takım için en iyi olanı yapmalıyım” ‘’Bunu hesaplamak zorundayım. Ve bir lider olarak diğer çocukların daha iyi olmasına nasıl yardım edeceğimi hesaplamalıydım. Ben herkesin yaptığı işle ilgili iyi hissetmesini sağlamak istedim.’’

Thunder bu yıl finallere kalamadı, bir Iversonian dalgası dışında, 2010’daki Cavaliers gibi de olmayacaklar. Zor olsa da 2011’de Albert Pujols’u kaybeden ve 2013’te World Series’i kazanan Cardinals ile karşılaştırılmayı tercih ederler. Westbrook hiçbir zaman öne çıkan bir yüz olmadı, fakat bugün için uzun süredir hazırlanıyordu. Geçen yıllar boyunca vücut dilini anlama için maçları izlemiş ve iletiişm tarzını alıcıya göre ayarlamayı denemişti.

Adams, “Benimle sürekli uğraşırdı çünkü bununla bir sorunum yoktu” der. “Oyunun ortasında bağırabilirdi, S— et! ve hiç sorun olmazdı. Fakat diğerlerine daha farklı yaklaştığını fark ediyorum.’’ Thunder sezon sonunda doğru olduğu söylenen Westbrook’un Curry ile kıyaslandığı yan yana oynamasının zor olduğu iddialarını duydu. Fakat aynıları daha önce Michael Jordan ve Kobe Bryant için de söylenmişti, her ikisi de Westbrook’un kendilerine genç hallerini hatırlattığını söylüyordu. Kanter olaya şöyle bakıyor: “Ben duruma böyle bakıyorum. Bana daha iyi olmam gerektiğini bağırması, daha iyi bir iş çıkarmam gerektiği içindir.’’

Westbrook takım arkadaşlarını taşımak ve onlara olanak sağlamak arasında bir denge kurmak zorunda kalacaktı, aferinler ile azarlamalarının birbirini takip etmesi gerekecekti. Weaver “Eskiden bölündükleri odadaki tüm gözler onun üzerindeydi” der. “Russell bir hard charger olabilirdi, Kevin gidip çocukları toplayabilirdi. Biraz daha anlayışlı, hassas olması gerekiyor. Ben olacağını düşünüyorum. Bunun onun içinde olduğunu düşünüyorum.’’ Weaver 2004’te bir maç sırasında ölen ve daha sonra kalp büyümesi sonucu öldüğü anlaşılan lisedeki takım arkadaşı ve en yakın dostu Kheley Barrs’ı hatırlamaktadır. Weaver dört yıl sonra Westbrook’u keşfettiğinde onu şoke edecek kişisel bir bilgiyle kaşılaşır. Weaver “Russell’ın çocuk öldükten sonra büyükannesinin evine gittiğini ve ev işlerini yaptığını biliyor muydunuz?” diye sorar. “Onu sevmemizin bir sebebi de merhameti.’’

Süper takımlar serbest yatırım fonları kadar çekicidir, yani Westbrook tüm sezon kaşlarını çatsa da yine ligin sevgilisi olacaktır. Tıpkı onun gibi, o ve Durant şapkaları değişir ve hiç takmaz. Westbrook “Buna önem vermiyordum öylese şimdi de buna önem vermeyeceğim” der. “İyi şeyler, kötü şeyler, aynı şeyleri yapacağım, hoşlanın ya da sevin. Eskiden kimse hoşlanmazdı ve şimdi herkes seviyor. Her ikisi de benim için önemli değil.”

Önemli olan piknik yapmaktır. Her Eylül ayında bir öğleden sonra Thunder, Route 66’ya atlar ve 30 mil kuzeydeki Arcadia Çiftlikleri’ne gider. Şirketteki neredeyse herkes, eşler ve çocuklar ve birkaç Disney karakteri de dahil, çimenli kayalıklarda yemek ya da futbol ve karaoke etrafında toplanırlar. İlk yıl Presti çam ağaçlarının altında 60 kişi saymıştı. Şimdi 250 kişiden fazlalar. Westbrook, beyaz tshirt ve gri şort içerisinde, aynalı güneş gözlükleri ve kırmızı siyah Jordan ayakkabılarıyla bir ikondu. Presti’nin 18 aylık oğlu Nicholas’ı kucağına alır. Tumbleson’un dört yaşındaki oğlu Teddy’e tokalaşmayı öğretir. Takım arkadaşlarını da katılmaya ikna eder. Kenetlenirler. Kanter şişme kızakla aşağı doğru zıplar. Roberson bir karikatüre poz verir. Oyun kuruculardan biri Cameron Payne su tabancasıyla oynar. Diğeri, Ronnie Price, gölete bir şeyler yazar. Adams Kaptan Hook ile bıyıklarını yarıştırır. (kaybettiğinde “piç” diye mırıldanır). Oladipo “I Believe I Can Fly” ile birlikte Tinker Bell söyler (“Burada hiç düet yapan var mı” diye sorar, ve saman balyası üzerinde yükselir)

Westbrook, futbol topu kucağında, puslu çizelgeye göz atar. Oladipo ve Tinker Bell R. Kelly’den John Legend’e geçer. Even when I lose I’m winning, ’cause I give you all of me, and you give me all of you (Kaybettiğim zaman bile kazanıyorum, ‘çünkü her şeyimi sana veriyorum, ve sen her şeyini bana veriyorsun) Bir yıl önce Westbrook Durant ile kayalıklarda koştururken şimdi Nina’ya spiraller fırlatıyordu. Sonunda şişme bir eve, derinlere dalar ve çocuklar korku ve neşe içinde dağılırlar. Westbrook eve döndüğünde kahkahaları çiftliği doldurur, bir eğlence evinden diğerine kapanır.


*Brett Favre: Wikipedia

*Hard charging: Urban Dictionary


Orijinal kaynak | Sports Illustrated

7 of 7İleri

VII

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler