“Karar, beşinci maçta alınmıştı”

Türkiye Basketbol Federasyonu ve FIBA Avrupa Başkanı Turgay Demirel, geçen sezon Fenerbahçe Ülker ile Galatasaray Liv Hospital arasında oynanmayan karşılaşma ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Turgay Demirel, NTV Spor’a konuk oldu. Spor Aktüel programında İsmail Şenol ve İhsan Bayülken’in sorularını yanıtlayan Demirel, geçtiğimiz sezon Galatasaray Liv Hospital ve Fenerbahçe Ülker arasında oynanan final serisini ve sarı-kırmızılı kulübün son maça çıkmama sürecini aktardı.

İşte Demirel’in sözleri;

“Galatasaray, o maça çıksaydı kazanma şansı en az %50’ydi. Fenerbahçe kendi seyircisi önünde baskı altında olacaktı. Galatasaray kazanabilirdi. Böyle bir karar verdiler. Biz kabul etmedik. Kimse bunu kabul edemezdi. Bu karar nedeniyle Avrupa’da bayağı yıprandık.”

“KARAR DAHA ÖNCE ALINMIŞTI…”
“O dönem Galatasaray Başkanı kararı 5. maç sonrası almıştı. Abdi İpekçi’deki 6. maçı kazanmaları sonrası maça çıkmayacakları alınmış bir karardı. Ben o sabah başkanı arayarak “Ben Galatasaray’da kaptanlık yaptım. Benim akrabalarım Yenilmez Armada efsanesinin kadrosunda bulunmuş bir isim Ali Uras. Böyle bir karar almanın doğru olmaz. Maça birlikte gidelim. Hakemlerin yanlış bir idaresi olmayacağını temin ederim. Güvenlik sorunu olmayacağını da Türkiye Cumhuriyeti Valisi temin etti. Çıkalım maça dedik ama olmadı.”

23 SENELİK BAŞKANLIK
“İstikrarlı yönetim sonucunda Türk Basketbolu dünyada en önemli ülkelerden birisi haline geldi. Güç merkezlerinden birisi oldu. Bu oluşumun lideri olarak hatırlanmak bana gurur veren bir şey.”

“Göreve başlarken zor kabul etmiştim. Birinci senenin sonunda ayrılmak istedim. Başkanlığın 23 sene süreceğini düşünmedim. Çok mesai harcadık, fedakârlıkta bulunduk. Yönetim Kurulu’ndaki arkadaşların, başka insanların da emeği ile Türk Basketbolu milli takımlar, kulüpler, kadın ve erkek basketbolu bazında dünyanın üst seviyelerine yükseldi. Türkiye çok güçlü bir basketbol ülkesi oldu.”

“Son iki dünya başkanı TBF’yi dünyanın en başarılı iki federasyonundan birisi olarak gösteriyor ve Türk Basketbolu’nu örnek model kabul ediyordu. Bu, hepimize gurur vermeli. Göreve geldiğimde üç kişilik bir TBF söz konusuyken, bugün yüze yakın kişinin görev aldığı bir yapıya ulaştıysak, bunda herkesin payı var. 1992 öncesinde daha içine kapanık bir yönetim var. 1992’de bir takım kural değişiklikleri ile Türk Basketbolu’nun büyümesinin önünü açtık. Sistemimiz düzgün bir şekilde gelişti.”

“Daha da iyi olabilirdi ama diğer spor dalları ile kıyasladığımızda ortaya çıkan gelişmeyi belirtmemiz lazım. Bu gelişme çok kısa bir sürede yaşandı. Türkiye Dünya Şampiyonası’na ilk defa 2002 yılında katıldı. Daha önceki Avrupa Şampiyonaları’nda şanssız yenilgiler almasaydık, belki daha önce Dünya Şampiyonası’na katılacaktık. Elit sporlarda bu tip sonuçlar alınabiliyor. Çok küçük neticeler ile başarı çıtası yukarı çıkabilirdi. Ancak altyapı şampiyonalarında altın madalyalar kazanan bir jenerasyon yaratmamız, Türkiye’nin Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda kazanacağımız altınların habercisi.”

AVRUPA BASKETBOLU HAKKINDA
“Avrupa basketbolunda bir takım sıkıntılar yaşandı. Beklendiği kadar ilerleme kaydedilemedi. Federasyonlarda da istikrarsız yapılar oluştu. Geçtiğimiz yıl İstanbul’da yapılan kongrede Tek FIBA projesi kabul edildi. Tüm kıtalar tek bir FIBA altında birleşti. Benim 1992’de TBF başkanı olduğum gibi dünya basketbolunda imkânlar sınırlı değil, daha üst düzeyde imkanlar var. FIBA Avrupa Başkanı olarak ne kadar yapabileceğimi buraya konsantre oldukça göreceğiz. Bu pozisyona seçilmemde bu durum da etkili oldu diye düşünüyorum. Birikimim ve tecrübemle buraya katabileceğim şeyler var.”

TBF’DEKİ YENİ YAPILANMA
“Bütün organizasyonlar gelişme ihtiyacında. TBF’de de bunu yapıyoruz. Yapımızı geliştirmemiz gerekiyor. Özellikle TBL ile ilgili yaptığımız bir sponsorluk anlaşması var. Dünyanın en önemli şirketlerinden biri ile anlaştık. İç organizasyonda hep Türk Basketbolu’nun nasıl ileri götürürüz diye çalışıyoruz. TBF’de bugün neredeyse yüze yakın kişi yer alıyor. Bu ekibin ileride daha büyük işler başaracağına güvenim tam.”

“YABANCI SINIRINI BANA İLK ÖNEREN ERMAN KUNTER’Dİ”
“Türk oyuncularımız Avrupa’da zaten bazı ülkelere gitmeyi düşünecekler. Türkiye’de durum şu: Türkiye’de lige heyecan katan maddi imkanları geniş 13-14 takım var. Avrupa liglerinde bu kadar imkânı olan takım yok. Orada doğru dürüst para kazanmadan gençler bir üst takıma geçmek için kendilerine çok yatırım yapıyorlar. Türkiye’de bunun tersi olan düşünce tarzını değiştirmemiz gerekiyor.”

“Yabancı oyuncu konusundaki yeni düzenlemeyi bana ilk öneren Erman Kunter’di. Fransa’dan dönen Erman Kunter’in Türk basketbolunun değerlendirmesinin artısı oldu. Gençler biliyorlar ki yerleri garantiydi ve kendilerini geliştirmiyorlardı. Bu düşüncenin doğru olduğunu da gördük. 80 dakikalık kontenjan kalkınca gençlerin kendilerine daha çok yatırım yapma ve doğru dakikalarda oynama imkânı oldu. Bir sene içerisinde bunun işe yarayıp yaramadığını söylemek doğru değil. Çekişme arttı, evet. Sponsor da arttı. Bunlar, yeni yabancı oyuncu düzenlemesinin sonucu. Ama biz buna ek olarak Türk oyuncuların hak ederek daha fazla süre almasını istiyoruz.”

“OYUNCU SINIRI SINIRSIZKEN HOCALARA SINIR KOYMAK OLMAZ”
“TÜBAD yardımcı koçlar için sınırlama istemişti. Tüm yardımcı koçların yabancı olmasını istemiyorlardı. Önümüzdeki sezon için neler yapılacağına da bakılıyor. Antrenör arkadaşlar benim başkanlığım süresince oyuncuların sınırsız olmasını istiyordu. Oyuncu sınırsız iken koça sınırlama koymak tezat. Bu kararı kulüpler verecektir. Yunan basketbolunu bugün olduğu seviyeye taşıyan iki Yugoslav koç Türkiye’de görev yapıyor. Başka önemli antrenörler de geldi. Burada bir denge kurulacağına inanıyorum. Bizim de değerli antrenörlerimiz var. Onların da kendilerini geliştirerek, genç oyunculara zaman vererek kariyerlerine devam edeceklerine inanıyorum. Oyuncu sayısı sınırsızken, koça sınır koymak doğru olmaz diye düşünüyorum.”

KULÜPLER YASASI HAKKINDA
“Şeffaflık, Türkiye sporunun genel bir sorunu. Tüm sistemin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Basketbol da bundan etkileniyor. Getirdiğimiz bazı kararlar ile basketbol şubeleri ayrıldı ancak kulüpler yasası ile bilançoların şeffaflaşması Türk sporunu ileriye götürecektir. Biz kulüplerin tüm sözleşme bilgilerine sahibiz ve bunları gerektiğinde paylaşabiliriz. TBF olarak özel sözleşmeleri tanımayacağımızı belirtmemize rağmen kulüplerin bu yola gittiğini de gördük. Maddi cezalar ile bunu engellemenin de yolu yok. Herkes iyi niyetle kulüpler yasasına destek de bulunmalı.”

“İspanya, Almanya, Fransa gibi ülkelerde oyuncular sözleşmeye BAD şartını yazdıramıyor. Türkiye’de ise kulüpler bunu kabul ediyor. Siz o kontratı imzaladıktan sonra görevden ayrılsanız bile bu parayı ödemeniz gerekiyor. Bu yönetimsel bir sorun. Basketbol şubesini yönetenler daha dikkatli seçilmeli. BAD maddesini koyduktan sonra görevden ayrılsanız dahi oyuncu parasını alıyor. Bir sene sonra olsa dahi ödeniyor çünkü kulüp Avrupa kupalarına katılamıyor.”

TBL’DE HAKEMLER
“Bu kadar üst düzey çekişme varken maçların büyük çoğunluğunun hakemlerin kararı ile belirlenmiyor olması, güzel bir gelişme. Başkan olduğum günden beri en hassas olduğum konulardan biri, hak edenin kazanması ve şampiyon olmasıydı. Bu spora olan ilgiyi arttırır. Ben TBF başkanı olarak asla MHK ve hakemler ile imalı bir şekilde konuşmadım. Çünkü bu, çok yanlış anlaşılabilir.”

“Burada hakemlerin iyi niyetine inancımızın tam olması gerekiyor. Tabii ki hatalar oluyor ama burada basketboldan bahsediyoruz. Kamera ile beş açıdan seyredip anlaşılmayan pozisyonlar oluyor. Hakemlerin o anda karar vermesi gerekiyor. Pozisyonları tekrar tekrar izleyip hakem hakkında yorum yapmak doğru değil. Hatalar olacaktır ama art niyet söz konusu değil. Oyuncu ve koçlar da hata yapıyor. Hakemlerin çok düşük yüzdeyle hata yapmasını tolere edilmesi gerekiyor.”

2015 FIBA AVRUPA ŞAMPİYONASI
“Avrupa Şampiyonası’nın Ukrayna’da yapılması kararlaştırılmıştı ama FIBA Avrupa Başkanı olmamın ardından bir karar almamız gerekiyordu. Ukrayna’nın bu organizasyonu 2015’te yapamayacağını Ukrayna Devlet Başkanı da kabul etmişti. Madrid’de yaptığımız toplantıda çoklu seçenek modelini kabul ettik ve böyle bir format geliştirdik. Dört ülkede yapılmasına karar verildi. Ev sahibi ülkelerin bir partner federasyon ile çalışacak olmasına karar verdik. Böylece daha fazla seyirci gelmesi imkanı sağlandı. Türkiye, Almanya ile partner oldu. Partner sistemi sonucunda Berlin grubunda yer almamızın ardında, İspanya ve Sırbistan’ın da B Grubu’na düşmesi çok güçlü bir grup ortaya çıkardı. Alba Berlin-Galatasaray Liv Hospital maçında yaşanan olaylar güvenlik ile ilgili bazı çekinceleri ön plana çıkardı. Avrupa Şampiyonası’nda ise inanıyorum ki bir güvenlik sorunu çıkmayacaktır.”

YENİ MİLLİ TAKIMLAR MÜSABAKA TAKVİMİ
“Bundan sonra sadece ev sahibi takım şampiyonalara direkt katılacak. Milli takım maçları sezon içine yayılacak. Bu formatın TV ve sponsorluk gelirlerini üst düzeye çıkaracağını düşünüyoruz. Eskiden sistem böyleyken, FIBA’nın bu düzeni kaldırması, küçük federasyonların maddi kayıp yaşamasına sebep olmuştu.”

“EUROLEAGUE NBA MODELİNE YÖNELİYOR”
“Dünya basketbolunda üst düzey aktörler çok fazla. Futbolda FIFA, UEFA ve kıta federasyonları söz konusu ama basketbolda NBA, FIBA Avrupa ve ULEB var. Euroleague eskiden FIBA markasıyken, ULEB markası haline geldi ve ardından ULEB de bölündü. Bu oluşumlar basketbol ligleri ile rekabet eder hale geldiler. Maç başına düşen gelir o günlerde 100 lira ise, bugün maç sayısı artsa bile 10 liraya düştü. Euroleague’in bütçesi 25 milyon dolar civarında. Euroleague, yerel ligler ile mücadele etmeye ve NBA modelini oturtmaya çalışıyor ama bu milli liglerin menfaatine bir durum değil. Maç günlerini ve zamanlarını değiştirirseniz, Maccabi Tel Aviv veya CSKA Moskova gibi takımların işine yarar. İspanya, Türkiye ve Almanya’da bu duruma itiraz ediliyor. Kulüpler bize şikâyet ediyor. Burada bir düzenleme yapılması şart. Hangi çatı altında olacağı önemli değil. Önemli olan tüm Avrupa şampiyonlarının oraya katılma şansının olacağı bir sistem kurulması.”

“Avrupa Ligi oyunculara milli takımlarda oynamayacaklarına dair sözleşme imzalatmak istiyor. Bu durum basketbolun geleceği için tehdit. Herkesin hedefi dünya basketbolunu ve Avrupa basketbolunu üst seviyeye taşımak ve kulüplerin gelirini yükseltmek. Şampiyonlar ligi formatında Avrupa’nın en zayıf liginin şampiyonu bile elemelere katılırken, Avrupa Ligi 12 ülke ile sınırlı. Futbolda Şampiyonlar Liginde şampiyon olan takım  13 maç oynatırken, basketbolda Avrupa Ligi 35 maç oynatıyor.”

“YENİ BAŞKANA DESTEĞİM TAM”
“Eminim basketbol genel kurulu en doğru seçimi yapacaktır. Nasıl ki 23 yıl istikrarın arkasında durdularsa, yine istikrarın seçilmesi Türkiye Basketbolu’nun menfaatinedir. Harun Erdenay basketbolu bıraktıktan sonra TBF’de önemli çalışmalar yaptı ve FIBA Avrupa Yönetim Kurulu’na seçildi. Benim görevi bırakmamla TBF Yönetim Kurulu seçime kadar yeni başkan seçti. Adaylık düşünen kişilerin olduğunu duyuyorum. Önemli şampiyonaların olduğu bir dönem öncesi genel kurul en doğru kararı verecektir. FIBA Avrupa başkanı olarak yeni TBF Başkanı’na her desteği vereceğim.”

ENES KANTER MİLLİ TAKIM’A KATILACAK MI?
“Ersan çok iyi bir oyuncu, sezonu da iyi tamamlayacak ve milli takıma sakatlık olmadan gelecektir. Enes de aynı şekilde.  FIBA Avrupa Başkanı olarak söylüyorum her oyuncu milli takıma gelir. Antrenörümüz en iyi oyuncuları seçerek kadrosunu kuracaktır. Rakiplerimiz ne kadar güçlü olursa olsun Türkiye’nin olimpiyat hedefi var. Takımımız buna göre oynayacaktır. En iyi oyuncuların milli takımlarında yer alması Avrupa basketbolunun beklentisi.”

“Kadın milli takımı da Ekrem Memnun yönetiminde yeni bir döneme giriyor. Biliyorsunuz Ekrem Memnun geçtiğimiz yıl Galatasaray Odeabank ile Kadınlar Euroleague şampiyonluğu yaşadı. Kadın Milli Takımımız’ın da Olimpiyatlar’a yeniden katılma hedefi var. Ekrem Memnun bunu en iyi şekilde başarabilecek hocaların başında geliyordu.”

DEMİREL’DEN TEŞEKKÜR
“1992 yılından bu yana beraber çalıştığım, yönetimde yer alan mesai arkadaşlarıma, sporculara, antrenörlere, hakemlere, sporda yer alan herkese teşekkür ederim. Çok güzel bir yolculuktu. Türk Basketbolu’nu dipten zirvelere taşıdık. Bu yolda fedakârlıklar yaptık. Ayrıca 33 senelik UEFA kariyerine son veren Şenes Erzik’i tebrik ederim. O da deneyimi ve tecrübesi ile yeni Türk spor adamlarına yol gösterecektir. Ayrıca yarın akşam Hollanda ile karşılaşacak Futbol Milli Takımımız’a ve Fatih Hoca’ya da başarılar dilerim.”


NTVSpor 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlgili Haberler