Justin Carter bu sene Beko Basketbol Ligi’ni takip edenleri kendine hayran bırakan ama kendisi hakkında çok az şey bilinen bir yıldız. Beko Basketbol Ligi’nde sezonun en büyük sürprizini gerçekleştiren Uşak Sportif’in lideri ve ortaya çıkan güzel basketbolun saha içi komutanı. Sessiz, çalışkan ve soğukkanlı. Panik yapmıyor, kontrolü kaybetmiyor, ne zaman atması, ne zaman attırması gerektiğini biliyor.
Justin Carter’ın yolu kolay bir yol değildi. Olanca yeteneğine rağmen kariyeri başladığında ne Nba’in kapıları ona ardına dek açıldı, ne de Avrupa kulüplerinin. Creighton Üniversitesi’nden mezun olan Carmelo Anthony hayranı Carter, her şeyi kendi elleriyle en dipten yükselerek yapmak zorunda kaldı. Takım takım, maç maç savaştı. Justin Carter için kendini kanıtlamak her gün tekrarlaması gereken bir mücadeleydi. Herkesin ‘Justin Carter’ ismini duyması… Ve başardı da. Türkiye İkinci Ligi’nde başlayan savaşı bugün EuroLeague takımlarına uzanıyor.
Uşak ile olan sözleşmesini bir sezon daha uzatan Justin Carter, EuroLeague takımlarından teklifler aldığını ve Devler Ligi için hazır olduğunu söylüyor. İkinci ligden Beko Basketbol Ligi’ne yükseldiğinde de meydan okuma onu korkutmamıştı, şimdi EuroLeague seviyesinde mücadele etmekten de çekinmiyor. Hazır olmamaktan çekinmiyor, hazır olduğunu biliyor. Kendine olan güvenini çalışma ve disiplinle pekiştirerek hiç kaybetmeyen Justin Carter, Şansal Kulabaş’ın sorularını yanıtladı.
-Bu sene performansınla herkesi şaşırttın. Sen böyle bir etki yaratmayı bekliyor muydun?
Sadece kendimi kanıtlamak istedim. Harika bir takımda oynuyorum. Hedefim play-off’lara ulaşmak ve savaşmaktır. Takım olarak da bunu yapıyoruz. Ben her maç böyle oynuyorum.
-Uşak Sportif Beko Basketbol Ligi’ne yükseldiğinde nasıl hissettin? Uzun süredir ikinci ligde oynuyordun…
Dediğim gibi sadece savaştık. Kendimizi kanıtlamak zorundaydık. Benim birinci ligde oynayamayacağımı söyleyenler de vardı. Sadece kendimi onlara kanıtlamak için oynadım.
-İkinci ligde oynamak senin için nasıldı? Olman gerekenden daha küçük bir ligdeymişsin veya olması gerekenden daha az takdir ediliyormuşsun gibi hissettiğin oluyor muydu?
Herkes zaman zaman hak ettiği değeri görmüyormuş gibi hisseder, özellikle daha büyük bir ligden bahsedildiğinde… Eğer senin üstünde birileri varsa, seni her zaman onunla karşılaştıracaklardır. Beni karşılaştıranlar, birinci ligde oynayabileceğimi söylüyordu. İnsanlar bunu görebiliyorlardı. Şimdi bunu gerçekleştiriyorum.
-Basit yaşamayı seven bir aile babasısın. Boş zamanlarını nasıl geçiriyorsun?
Çoğunlukla ailemle vakit geçiriyorum. Her zaman birlikteyiz. Beraber bir şeyler yaparak zaman geçiriyoruz. Kendimi zinde tutmama yardımcı oluyorlar.
-Uşak’ın en çok sevdiğin yanı ne?
Uşak bir aile şehri. Küçük bir şehir. Gezmek, bir yere gitmek çok kolay. Büyük bir yer olmaması çok güzel.
-Herkes seni smaç yaparken izlemeye bayılıyor. Sen etkileyici bir smaçtan sonra kendini nasıl hissediyorsun? Mesel Anadolu Efes maçında yaptığın smaç gibi…
Bu şansla da alakalı bir şey. Bilirsiniz… ‘Bir smaç yapmam’ lazım diye oynamazsınız. Önümde böyle bir fırsat belirdi ve ben de kullandım.
-All-Star organizasyonundaki Smaç Yarışması’na dönersek… Yarışmayı kaybettikten sonra nasıl hissettin? Seni hırslandırdı mı?
Hayır, pek değil. Terrico White harika bir rakipti. Çok yükseğe sıçrıyor, neredeyse salonun dışına kadar…
-O gün yaptığın smaçlar arasında hangisi favorin?
Oğlumla yapmaya çalıştığın olabilirdi çünkü o yanımdaydı. Ama sanırım 360 derece olan ilk smacım asıl favorim.
-Oğlunla yapmaya çalıştığın smacın fikri nereden çıktı?
Benimle beraber salonda olduğunda hep böyle bir şey hakkında konuşurduk. Fikir onun topu sektirmesi ve benim de yel değirmeni ile bitirmemdi. Basit bir şey olacaktı ama onunla yaptığım için büyük bir anlamı olacaktı.
-Herkesin cevabını merak ettiği bir soru var. Ne kadar yükseğe zıplayabiliyorsun?
İki sene önce dikey olarak 1.17 m zıplayabiliyordum. Şimdi değişiyor. Her gün farklı etkenlere göre değişebiliyor.
-Kısa süre önce Uşak’la bir yıllık yeni bir kontrat imzaladın. Başka takımlardan aklını çelebilecek teklifler almış mıydın?
Birkaç takım devreye girmişti. Menajerim bana bazı seçenekler sundu. EuroLeague’den bazı takımlar da vardı. Ama ben geri gelmek ve bu sezon bu ligde yaptıklarımı yeniden başarmak istedim.
-Şu anda EuroLeague seviyesinde olduğunu düşünüyor musun?
Evet, hazır olduğumu düşünüyorum. Giderek daha çok gelişiyorum. Sadece bir sene daha kendimi kanıtlamalıyım. Sonra EuroLeague seviyesinde olup olmadığımı göreceğim.
-Bir sonraki adımın ne olacak? Kariyerinde ne başarmak istiyorsun?
Beko Basketbol Ligi’nde bir şampiyonluk yaşamak istiyorum. Mvp olmak istiyorum. İsminin duyulmasını istiyorum. Herkes Justin Carter’ın kim olduğunu bilmeli. Beko Basketbol Ligi’nde olmak ve iyi oynamak istiyorum.
-Uşak gelecek sezon yeni oyuncular ile anlaşma imzalayacak. Sen bu takımda nasıl oyuncular görmek istiyorsun?
Bu seneki takım arkadaşlarım gibi… Dost canlısı, mutlu, eğlenceli oyuncular. Ve tabii ki kazanan ruhuna sahip olmalılar. Öyle oyuncuları severim.
Ropörtaj: Şansal Kulabaş
Fotoğraflar: Ahmet Tokyay
Kamera: Yasin Saraç