Geçtiğimiz sezon EuroLeague’i finalde kaybeden Fenerbahçe, Haziran ayı henüz geride kalmadan önümüzdeki sezonun kaderini doğrudan değiştirecek bir hamle yaptı. Partizan’ın meşhur jenerasyonunun en değerli yeteneklerinden biri olan Joffrey Lauvergne, kıtaya Fenerbahçe formasıyla geri döndü. Konuya ilişkin haberimize şuradan ulaşabilirsiniz.
Avrupa’daki kariyeri Partizan ve Khimki Moskova’yla sınırlı olan Joffrey Lauvergne, ciddi bir süredir NBA’de forma giyiyordu. Denver Nuggets, Oklahoma City Thunder, Chicago Bulls ve San Antonio Spurs’te şansını denedikten sonra kısıtlı rol oyuncusu olmaktan ileriye gidemeyen Joffrey Lauvergne, artık inadını bıraktı ve asıl değerli olduğu yere geri döndü.
Joffrey Lauvergne, NBA’de dört play-off seviyesi takımda şansını denemiş ve ciddi bir tecrübe edinmesine rağmen hala 26 yaşında. EuroLeague’in en üst seviyesine hiç çıkmamış olsa da bu çok bir anlam ifade etmiyor. Son dört yılın art arda Final Four takımı ve son üç sezonun finalisti de bu tecrübe için oldukça doğru bir tercih.
Joffrey Lauvergne Fenerbahçe yapısına neler katabililir?
Genel bir toparlamanın ardından Joffrey Lauvergne’in Fenerbahçe yapısına neler katabileceğine bir göz atmak gerekir. Lauvergne’in oyununun en belirgin özelliği sertliği. Çok uzun bir oyuncu değil ancak pota altında hiçbir eşleşmeyi kaybetmek istemiyor, bunu izlerken görebiliyorsunuz. Postta ya da tepede kısa kovalarken savunmada aktif ve isteklidir. Bunu da yeterli fiziksel özelliklerle destekleyebiliyor. En başta tabii ki cüssesine göre çok iyi sayılabilecek ayak çabukluğuyla.
İkinci değinilmesi gereken nokta da Lauvergne’in Tanrı vergisi yetenekleri. Pota altında özellikle iyi bir bitirici. İyi bir bileği var. Jason Thompson’ın geçen sene Fenerbahçe’de yapabildiği tek şey olan orta mesafe isabetlerini gözü kapalı sokar. NBA’e giderken gelişim vaat eden bir üçlüğü vardı ama geçtiğimiz sezon Spurs’te bir kere bile yay gerisinden şansını denemedi. Ancak kesinlikle geç değil, dediğimiz gibi henüz 26 yaşında.
O tür mücadeleci bir solid pivot/forvetten beklenmeyecek kadar iyi pasördür ayrıca. Ancak bu yeteneğinin bir cilalamadan geçmesi gerekiyor. Ekpe Udoh’u sıfırdan EuroLeague tarihinin en iyi pasör uzunlarından biri yapan Obradovic’in Lauvergne’den bu verimi alması da atla deve değil. Ama kendisinden beklentilerin dört sezon NBA’de neredeyse havlu sallamış bir oyuncudan geleceğini unutmamak lazım.
Lauvergne Fenerbahçe taraftarını neden heyecanlandırmalı?
Lauvergne’in sahip olduğu “default” bir özellik EuroLeague’de oynadığı yıllarda bu kadar değerli değildi ancak onun NBA’de geçirdiği sezonlarda EuroLeague neredeyse yarı yarıya kan kaybetti. Bu özellik kalınlığı. Kalınlık, nerede duracağını bilme ikisinin bile artık ne kadar efektif olduğunu Ahmet Düverioğlu’ndan görüyoruz. Obradovic’in elinde neredeyse Final Four MVP’si olmak üzereydi ve kesinlikle mübalağa yapmıyorum. Lauvergne bu konuda Ahmet’in üç dört kez upgrade edilmiş hali olabilir. Bu bile Fenerbahçeli taraftarların heyecanlanmasına yetecek bir durum.
Lauvergne’in kendi özellikleri iyi hoş. Ancak kendisinin bir takımın içinde oynayacağını hatırlamak ve Fenerbahçe’nin yapısı içinde yorum yapmak durumundayım. Wanamaker’ın mevcut kaybı, Nunnally’nin NBA kapısını çalıyor olması ve “konuşulan” bazı kritik kayıplar Fenerbahçe’nin önümüzdeki sezon sıfırdan bir oyun kurgusu inşasını mecbur kılıyor gibi gözüküyor. Kimin kalıp, kimin gideceğini müneccim olmadığımız için bilmiyoruz. O yüzden “Lauvergne, Real Madrid karşısında final oynayan Fenerbahçe’de olsaydı ne olurdu?” gibi bir akıl yürütme en mantıklısı olacaktır.
Öncelikle Udoh’un kaybının hücumda yaşattığı eksiklikler absorbe edilebilirdi. Çünkü pota altında Udoh gibi bir pas taksim merkezi bulunması Fenerbahçe’nin şampiyon olduğu sezonki dominant hücumunun ana noktasıydı. Udoh’un gidişinden Melli’nin kendini takımın içinde ispat ettiği ana kadar Fenerbahçe iç-dış dengesini dış şutörler lehine bozdu. Sezonun sonunda “Şampiyon Fenerbahçe” havası yeniden geldi ancak finaldeki Vesely’nin performansı tüm planı çöpe attı. Lauvergne olsa o maçta Vesely’e mecbur olmazdınız.
Obradovic’in olası planları neler olabilir?
Obradovic Fenerbahçe’si oyununu hücumda Bjelica-Udoh-Melli geçişiyle birlikte uzun yaratıcılığıyla tanımlıyordu. Savunmada ise daha gözle görülen bir tanım var. O da “top of key” ya da oyunun tepesinde -tam aynı anlamı sağlamıyor galiba Türkçe karşılığı- yapılan yüksek ve karşı konulamaz baskı. Fenerbahçe karşısında Luka Doncic, Kevin Pangos, Vassilis Spanoulis gibi oyuncuların zorlanmasının bir sebebi vardı. O da Fenerbahçe’nin tepedeki her perdeyi switch’le savunabilecek uzunlara sahip olmasıydı.
Lauvergne’in bu noktada Fenerbahçe’ye uyum sağlayabilecek olması bir soru işareti mi? Tabii ki değil. Dört sezondur NBA’de oynayan ve basitçe savunmasıyla San Antonio Spurs’ten multi-year kontrat alan bir oyuncudan söz ediyoruz, lütfen. Bu konuda Fenerbahçe’yi olduğundan daha iyi yapabilecek bir oyuncu geliyor. Bu konuda tüm Fenerbahçeliler müsterih olabilir.
Son olarak Obradovic’in oyuncuların beklediği bir nokta daha var. O da mental güç. Pero Antic’in ve Bobby Dixon’ın o yaşlarında aldığı o kontratların açıklaması da bu. Aslına baktığınız zaman normal sezonda olsa da Jan Vesely, Kostas Sloukas, favori olduğu eşleşmeyi 3-1 kazandıktan sonra rakibe sataşmaktan kendini alamayan Nikola Kalinic’in de Fenerbahçe’de olmalarının bir sebebi bu.
Lauvergne bu konuda pazardaki en önemli isim olabilir. Google Görseller’e Lauvergne Partizan yazdığınız zaman karşınıza birçok “bagiran_lauvergne.jpeg” çıkacak. Bu çığlıkların Ülker Arena’yı ya da Final Four’da Fernando Buesa’yı dolduran Fenerbahçelilerle birleştiğinin hayali bile bu transfere dair bir şeyler anlatıyor.
Ancak hatırlatmakta fayda var. Ekim’de sezona Lauvergne’in takım arkadaşlarının kim olacağı bu yazıda anlattığım tüm noktalardan daha değerli. Özellikle Wanamaker ve diğer kayıpların yerine gelecek isimlerin kim olacağı.
NBA gitmeden önce Fenerbahçe formasını altında görmek istiyordum. Çok iyi transfer, birde Wilbekin alınsa