Brown’ın politik ve kültürel konularda konuşmaya ne kadar hazır olduğu, 2016’da onun için söylenen gerçek dışı iddiayı düşünmemize neden oluyor:
“NBA için aşırı zeki”
Aslında dışardan baktığımızda “zeki” genellikle “yaramaz” çocukları tabir etmek için kullanılır. Peki Brown gençken bu tür övgüler aldığında ne düşünüyor?
‘’Beni rahatsız ediyordu ancak gitmek istediğim yere varma konusunda o kadar konsantre olmuştum ki bunun benim dikkatimi dağıtmasına izin vermedim. Ayrıca sporcunun zeki olamayacağı görüşüne de katılmıyorum. Bazı insanlar bizi, ‘Kaslı ama kendisini kontrol edemeyen, fikirlerini ifade edemeyen’ kişiler olarak görüyor. Çizmeye çalıştıkları resim bu. Biz bunu değiştirmeye çalışıyoruz çünkü bunun altında kesinlikle ırkçı bir ton var.’’
Brown’ın Berkeley’i seçme nedenlerinden biri de akademik açıdan kendisine sunulan imkanlardı. Profesyonel basketbol oynamak uğruna ayrıldığı o entelektüel çevreyi özlüyor mu?
‘’Kesinlikle çok özledim. Burada çok mutluyum ama orada her gün yeni bir şey öğreniyordum. Tek görüşlü olmak yerine daha dengeli bir hayat sürdürmeye çalışıyorum. Bir sene kendi kendime piyano öğrenmeye çalıştıktan sonra özel dersler almaya başladım. Eve sinirli geldiğim akşamlarda piyano çalmak sinirlerimi yatıştırmama yardımcı oluyor. YouTube’da*** yaptığım vloglar da aynı işlevi görüyor. Profesyonel sporcunun bir gününün nasıl geçtiğini merak eden insanlara bunu göstermek için kamerayı kullanıyorum. Özellikle iyi oynadığın zaman herkes seni el üstünde tutuyor ama ben sadece sıradan bir insanım.”
Berkeley’deki ilk yılında boş zamanlarını İspanyolca öğrenerek geçirdi. ‘’Eskisi kadar akıcı konuşamıyorum. Bazı şeyleri yeniden öğrenmek zorunda kaldım çünkü tekrar yapmadığın ya da konuşma alıştırması yapmadığın zaman işler zorlaşıyor. Ayrıca Arap alfabesini de öğrendim. Kendimle gurur duyuyorum çünkü telaffuzu çok zor.’’
Brown sesli olarak Arap alfabesini sayıyor ve Arapça’ya alışık olmayan biri olan bana çok etkileyici geliyor: “Evet, çalışıyorum işte.”
Kendisini içe kapanık olarak tanımlıyor. Bu, fırtınalı spor ortamında çok zor olmalı?
‘’Öyle. Sadece soyunma odasından bahsetmiyorum, hayatta da sessiz kalırsan geride kalırsın. Bu yüzden sesimi daha çok çıkartmayı öğrendim. Herkese saygılı davranmaya çalışıyorum. İnsanlarla yakınlaştıkça onlarla daha çok konuşmaya başlıyorsun ve eninde sonunda aile gibi oluyorsunuz, özellikle maçları kazandığınızda. Geçen sene çok daha sessizdim ancak bu sezon sözüme daha çok değer veriliyor. Soyunma odasında çok iyi bir atmosferimiz var.”