Brown perşembe günü Londra’da 76ers’e karşı oynamayı iple çekiyor ve genç Celtics takımının birkaç yıl içinde şampiyon olup, olamayacağı sorusuna cevap veriyor. “Neden bu yıl olmayalım? İnsanlar bizden iki ya da üç yıl içinde şampiyonluğa oynamamızı bekliyor, bence bu sene şampiyon olabilecek güçteyiz. Şu an ligin en iyi derecelerinden biri bizde. Hedeflediğimiz kadar iyi olmayı şu an gerçekleştirebiliriz. Bizim hedeflerimizi insanların inşa etmesine izin verdiğimiz an, kaybettiğimiz andır.”
Geçen hafta Celtics LeBron James’li Cavaliers’i 102-88 yendi. Heyecan Boston’ı sarmıştı ancak konuşmamız, ırk konusu üstünden gitmeye devam ediyor- belli ki ırkçılığın Brown’ın yaşamında da birçok etkisi var. Küçüklüğünü geçirdiği Marietta, Georgia’yı hatırlayarak ‘’Irkçılık kesinlikle güneyde hala var.’’ diyor. ‘’Ben bunu basketbol ile tecrübe ettim. Bana ’zenci’ diye seslenen insanlar ile basketbol oynadım. Maymun kostümüyle maç izlemeye gelenler vardı. Sahaya muz fırlatan insanlar vardı.
Irkçılık aslında tüm Amerika’da var. Tabii ki çok değişti ve benim sahip olduğum fırsatlar 50 yıl önceye göre çok daha ileride. Ama hala var. Bazı insanlar ırkçılığın buharlaştığını düşünebilir ancak stratejik yerlerde varlığını sürdürüyor. Yüzünüze karşı bazı kelimeleri kullanan insanların sayısı çok azaldı. Trump ise ırkçıların kendi görüşlerini açıklamalarına yardımcı oluyor.’’
Brown 14 yaşında hissettiği bazı şeyleri itiraf ediyor: ‘’Seni yaralıyor. Büyüyüp, California Üniversitesi’ne (Berkeley) gittiğimde ise gizli ırkçılığın nasıl ve nerelerde mevcut olduğunu gördüm. Okul müfredatlarında ve sosyal katmanlarda ve daha önce hakkında hiçbir fikre sahip olmadığım yerlerde ki gizli ırkçılığı fark ettim. Duygusal olarak çok etkilenmiştim çünkü en agresif ve gizli olanı eğitim sistemimizde.’’