Bugün İspanya’yı yenersek, 3 yaz üst üste sırasıyla U16, U18 ve U20 seviyelerinde Avrupa Şampiyonu olacağız. Kulağa oldukça iyi geliyor. U18 seviyesinde bu sene de yine çok iddialıyız, üstelik turnuva da Konya’da (U20 bitince oraya da bol bol değiniriz). U16’da biraz kötü jenerasyon olarak nitelendiriyorum ama tabii belli olmaz. Geçen sene ben dahil herkes Hırvatistan kazanır diyorduk U16 seviyesini. Ancak çok iyi takım olan İspanya (çok önemli oyuncuları Barreiro’yu sakatlığından dolayı kaybetmelerine rağmen), çeyrek finalde Hırvatları, yarı finalde İtalyanları ve finalde de Sırpları yenerek herkesi şaşırttı, Avrupa şampiyonu oldu. Lafı fazla uzatmadan, U20 milli takımına gelelim…
Takım zaten kağıt üzerinde turnuvanın en yetenekli takımı, tartışması olmaz. İlk günden itibaren Girit’te oraya altın madalyayı almak için gittiğini belli eden bir takım. Fransa maçını da zaten izleyenler, Fransa’nın kazanmadığını; bizim kaybettiğimizi görmüştür. Turnuva başlarken şu sözü söylemiştim birkaç arkadaşla konuşurken:
Bu takımı anca kendisi durdurur.
Hemen hemen her pozisyonda, her tipte iyi oyunculara sahibiz. Genellikle her maç 10 oyuncu üzerinden rotasyon yapıyoruz ve takımın hücumdaki liderleri Kartal, Tayfun ve Cedi. Hücum konusunda turnuvanın en iyi takımıyız. Mesela İspanyolların hücum/savunma istatistikleri pek denk değil. Turnuvanın en çok sayı atan takımıyız, en az sayı yiyen de 6. Takımıyız. Ribaundlarda 2, asistlerde de 4. Sıradayız.
Rakibimiz İspanya. U20 seviyesinde 2007’den beri hiç kürsüden inmediler (5 kez üçüncü, 1 kez ikinci, 1 kez birinci). 8. Kez üst üste yine kürsüde olacaklar, istikrar böyle bir şey olsa gerek. Tek şampiyonlukları 2011 yılında gelmişti, takımın lideri şu sıralarda Bulls’a giden Nikola Mirotic’ti, hatırlayanlar vardır elbette. 2014 model İspanya U20’ye gelince;
Takımda öne çıkan oyuncu pivotları, bu sene Cajasol’de izlediğimiz Guillerme Hernangomez. Emircan uzunluk konusunda sorun yaşamaz onu tutmakta ama savunmada Hernangomez’in arkasında duracak uzuna ihtiyacımız var. Size’ı ile boyalı alanı domine edebilir. Oyunda kalacağı bölümde Muhsin’den o katkı beklenebilir, fiziksel açıdan onun arkasında durabilir ama faul problemine girme ihtimali yüksek. Maçın önemli noktalarından birisi de Hernangomez’in savunması olacak. İspanyolların sayı, ribaund, blok gibi üç önemli istatistiğinde Hernangomez takımın lideri.
Hernangomez’e genellikle pota altında eşlik eden diğer isim Sebastian Saiz. Kariyerine NCAA’de Ole Miss’de devam etme kararı alan Saiz, atletik özellikleriyle dikkat çekiyor. 2.04 boyunda ancak 2.28 kulaç uzunluğuna sahip. Her iki alanda da dikkat etmekte fayda var. Alberto Diaz ve Dario Brizuela gibi iki iyi guard; Abalde ve Vicedo gibi de iki iyi kanat oyuncusuna sahip İspanyollar. Diaz özellikle Hırvat maçında son pozisyonda Pauli’ye kenardan topu çıkarıp o asisti yaparak, İspanyolları finale çıkaran oyuncu desek yeridir. Guardlardan bahsetmişken, bu turnuvaya pek iyi başlamayan ve geçirmeyen ’95 doğumlu Augusti Sans’ı da unutmamak gerek, Hırvatlara karşı turnuvadaki en iyi maçını oynadı ve galibiyette önemli katkısı vardı. Özellikle de Vicedo turnuvayı çok iyi geçiriyor ve çizginin gerisinden ona dikkat etmekte fayda var.
Takımın koçu ise Jaume Ponsarnau. Ponsarnau, bence Avrupa’daki en underrated koçlardan birisi. İspanyol A milli takımında asistanlık yapan Ponsarnau, daha önce kulüp olarak da Manresa’yı çalıştırmıştı. Savunma konusunda özellikle çok iyi bir koç. 5’e 5 savunmayı İspanyolların bu turnuvada ne kadar iyi yaptığını da, turnuvadaki en az sayı yiyen 2. Takım olmalarından anlayabilirsiniz.
Ümit Milli takıma İspanya karşısında başarılar. Umarım bu yolun sonu altın olur…