1993’te Hırvatistan Milli Takımı’nda Petrovic ile birlikte oynamış ve şu an Suns için scoutlık yapan Emilio Kovacic, doksanların başında Arizona’da kolejdeyken her gün gazetelerin skor sayfalarını karıştırdığını ve Petrovic’in dakikalarında artış olup, olmadığını incelediğini anlatıyor:
“NBA’de Avrupalı kısalar kendilerine çok yer bulamıyordu. Onun da sürekli bençte olması pek iyiye işaret değildi.”
Portland’ın koçları Petrovic’in savunmasına pek güvenmiyordu ve yanılıyor da sayılmazlardı. Petrovic keçi gibi inatçıydı ve savunma yapmaya ihtiyaç duymayacak kadar iyi bir şutör olduğunu öne sürüp, dururdu. Porter ve Kokoskov, 2000’lerin ortalarında ikisi de Detroit’in koç ekibindeyken Petrovic’in bu savını desteklemeye başlamışlardı.
“Terry hep şöyle derdi: “Bu herife savunma yapmaya başlamasını söylemek zorundayız!” Ben de Terry’e hep Petrovic gibi karşılık verirdim: “Onun en iyi savunması her zaman için hücumu.”
New Jersey’e transfer olduğunda savunması hala bir takımı için bir problem teşkil ediyordu. Nets’in o dönemki koçu gülerek anlatıyor bu durumu:
“Savunma birazcık bile umrunda değildi. (Gülüyor) Onun savunmada olması gereken yere bir trafik lambası koymak daha faydalı olabilirdi, en azından rakibin takılıp düşme ihtimali var!”
Ancak Petrovic her yerden şut sokabiliyordu. Blazers eğer ki ona süre vermiş olsaydı çok daha iyi yerlere gelebileceğini söylüyordu. Tüm bu hırsını çalışmaya yönlendirmişti ki zamanı geldiğinde hazır olabilirdi böylece.