Röportaj: Begüm Ünal
Turkish Airlines EuroLeague’in 13. haftasında EA7 Emporio Armani Milan’a konuk olan Panathinaikos’ta tecrübeli oyuncu Ioannis Bourousis ile özel bir röportaj gerçekleştirdik.
Röportaj isteğimi kırmadığın için teşekkür ederim. İlk sorum yeniden takım arkadaşın olan Alessandro Gentile’yle ilgili. Artık o da Panathinaikos’un oyuncusu. Bu transferle ilgili görüşlerin neler? Daha önce birlikte oynadığın için onun oyun tarzını da biliyorsun.
Öncelikle Alessandro takıma katılmaya karar verdiği için çok mutluyum. Evet, Olimpia Milano’da birlikte oynadığımız için onu biliyorum. Bence takımımız adına iyi bir seçim oldu. Ona ihtiyacımız var çünkü oyun içerisinde bazı önemli pozisyonlara katkı verebilen bir oyuncu.
Bu sorum seninle ilgili. Yazın NBA’e gideceğine dair dedikodular vardı. Gerçekten gitmek istedin mi yoksa olan biten dedikodudan mı ibaretti?
Doğru. Geçtiğimiz yaz NBA’e gitmek istedim. Fakat bir sene için mi? Hayır, bir sene için gitmek istemiyorum. Bu yüzden gitmedim. İki yıllık sözleşme öneren bir kulüp bulmaya çalıştım fakat biraz daha beklemem gerektiğini söylediler. Beklemem pek olası değildi yoksa Panathinaikos’un tehlifini kaybedebilirdim.
Peki hala gitmek istiyor musun? Yoksa senin için NBA bitti mi?
Şu anda bilmiyorum ama neler olup bitecek göreceğiz.
Kapıyı aralık bırakmak iyi bir şey… Merak ettiğim bir şey var. Şu ana kadar birlikte oynamaktan en çok zevk aldığın oyun kurucu kim?
Bu yanıtlaması zor bir soru çünkü hala basketbol oynuyorum. Bu soruyu basketbolu bıraktığımda yanıtlayacağım. Bana inanıyor musun? (Gülümsedi)
Geçen sene Baskonia’da basketbolun ayrı bir seviyeye geldi. Sahada hem baskındın hem de seni izlerken ne kadar rahat olduğunu görebiliyorduk. Baskonia’da oynarken geçmişe ve günümüze bakarak sana verilen rolün farkı neydi?
Oynadığım takımlarda bütün oyuncuların benim çevremde olması gibi bir isteğim olmadı. Bu sadece Baskonia’da böyleydi. Koçun bana verdiği görevi yerine getirmekle ilgili bir problemim yok. Takım değiştirdiğinde ise bir önceki takımındaki rolüne yakın bir şeyler denemeyi istemek zor. Şu an benim için önemli olan Panathinaikos’un kazanması. Benim de yüzde yüzümü sahaya yansıtmam gerekiyor.
Aradaki büyük rekabetten dolayı Panathinaikos ve Olympiakos arasında pek fazla transfer olmuyor. Bu durum sanki Spanoulis’in transferiyle değişti gibi. İki takımda da oynayan oyuncuların sayısı arttı. Bununla ilgili söylemek istediğin bir şey var mı?
Öncelikle benim durumum ve onunki aynı değil. Spanoulis, Olympiakos’a Panathinaikos’tan gitti. Benim için durum farklıydı. Beş sezon dışarıda oynadım; Milano’da, Real Madrid’de, Vitoria’da. Yani bu durumla ilgili herhangi bir problemim yok.
Bu soruyu sormak zorundaydım. Geçen hafta da Sloukas her topa dokunduğunda yuhalandı çünkü.
Evet, biliyorum. Bu Yunanistan’da normal bir durum.
Panathinaikos, bu sezon THY EuroLeague’de Final Four adaylarından birisi. Bildiğin üzere son dönemde İstanbul’da birçok üzücü olay gerçekleşti. Final Four için Türkiye’ye gelmekten korkuyor musun?
İstanbul’a gitmekten korkmuyorum. Yaşananlar şehrin bir noktasında, ülkenin bir bölgesinde… Fakat gördüğün gibi dün akşam Berlin’de de oldu. Amerika’da da oluyor, Fransa’da da. Bu dünya adına kötü bir durum.
Son sorum Milli Takım’la ilgili. Sence yazın EuroBasket kadrosunda olacak mısın?
Bu soruları sormanı kim istedi? Yunan gazeteciler mi? (Güldü)
Hayır hayır. Ben merak ediyorum.
Şu anda Milli Takım hakkında konuşmak için bence çok erken.
Röportaja vakit ayırdığın için teşekkür ederim.
Bir şey değil.