Warriors 2006-07 sezonuna hayal kırıklığı beklentisiyle girmişti. Davis’i takas aracılığıyla Richardson’la çift etmişlerdi ve Draft 2005’in ikinci turunda liseden Monta Ellis’i seçmişlerdi. Arka alanda yetenekleri olduğu halde Ike Diogu, Patrick O’Bryant ve Adonal Foyle ön alanı Nelson’ın aklında olan şey pek değildi.
Nelson: “Takımı öyle çok beğenmiyordum. Bir şeyleri oldurmamız lazımdı zira takım bir önceki yıl kadar başarılı değildi. Hemen hemen aynı takım geri gelmişti ve o büyük takası yapma şansı bulduğumuzda, bu kesinlikle yapmak istediğim şeydi ve Chris’in de öyleydi, çok da işimize yaradı.
“Fazla yavaştık. Ön alanda vasat ve iyi oyuncularımız vardı, harika değillerdi. Bilirsiniz, sizi ancak yenecek kadar iyilerdi ve yapabildiğimiz kadar çabuk gelişim sağlamak istiyorduk çünkü fazla zamanımız yoktu.”
Ne var ki Warriors, Davis’in yardımıyla antrenman kampının başlangıcından hemen önce Barnes’ı buldu.
Ligdeki dört yılı boyunca, Barnes LA Clippers, Sacramento Kings, New York Knicks ve Philadelphia 76ers’da ve hatta NBA Gelişim Ligi’ndeki Fayetteville Patriots’ta sınırlı roller almıştı. 2006’ya geldiğimizde, Fair Oaks’taki Del Campo Lisesi’nin All-American tutucusu olan Barnes ligin dışında kalma ve bir başka sporun yolunda olduğunu düşünüyordu.
Barnes: “NBA’deki dördüncü veya beşinci yılıma giriyordum ama oynamak için hatırı sayılır bir şans elde edememiştim. Kendi çabamla NFL’den bazı deneme idmanları ayarlamıştım çünkü Amerikan futbolu benim ilk sporumdu ve karar verdim ki, s*ktir et eğer basketbol yürümezse, futbol sahasında neler yapabileceğime bakacağım.”
“Sıradan bir günde tek pota basketbol oynamaya gitmiştim, Baron Davis oradaydı ve ben de Sacramento’daydım. Bana gelip tesislerde onlarla tek pota oynamamı söylemişti. Oraya gittim ve iyi de oynamış bulundum fakat Don Nelson maç boyunca yukarıdan izlediğini o an bilmiyordum.”
“Oynamam bittiğinde aşağı indi, benimle konuştu ve bu sezon ne yaptığımı ve bir yere imza atıp atmadığımı sordu. Ben de ‘Hayır, bir takımım yok, bir şeyim yok.’ dedim. O da 16 garanti kontratlı oyuncularının olduğunu söyledi. ‘Takıma gireceğinin garantisi yok lakin bizimle antrenman kampına gelebilirsin.’ diyordu. Tüm ihtiyacım olan buydu.”
Barnes takıma girdi fakat sezona 18-20 başlayan, üç maçın üzerinde üç adet yenilgi serisi bulunan Warriors çekiş gücü alamamıştı.
Thompson: “Don Nelson’ı getirmişlerdi ama o dahi sihrini konuşturamamıştı.”
Barnes: “NBA’in geri kalanıyla karşılaştırınca çok yetenekli bir takım değildik. Baron’a sahiptik; J-Rich’e, genç Monta Ellis’e, genç Mickael Pietrus’a, genç Andris Biedrins’e sahiptik. Hakikaten bir kıvılcıma ve ateşe ihtiyaç duyuyorduk.”
Richardson: “Çokça enerjimiz vardı fakat bizim için zordu zira hala kaybediyorduk. Bir yolunu bulamıyorduk ama bu şekilde devam ettik ve olabildiğince çok maç kazanmayı ve yapabildiğimiz kadar sert oynamayı denedik.”
Ama yardım ufukta görünüyordu…