”Şu son 20 yılda birçok kulüpte forma giydiniz.Bu süreçte Türk basketbolu nasıl bir gelişim gösterdi?Yabancı kuralı size göre ligimizi nasıl etkiledi?”
”Son 20 yılda Türk basketbolundaki gelişim tabii ki çok fazla.Yani ben iki yabancılı sistemle başlayıp , şu anda 6 devşirmelerle birlikte 7 yabancılı sistemle oynuyoruz.Ama dünyada global anlamda basketbolun yaptığı bir sıçrama var.Hem oyunun hızı , hem oyun içinde ki kuvvet , hem de teknik artık bir tıkla parmağınızın ucunda.Hangi oyuncunun hangi maçta kaç saniye dribbling yaptığını bile inceleyecek istatistikler bulabiliyorsunuz.Artık basketbolda detaylar farkı belirlemeye başladı.Ve en önemli şey ben hâlâ o prensipi hem kendime hem de genç arkadaşlarıma öğretmeye çalışıyorum ki o prensipte ; çalışmak.Ne kadar yetenekli olursanız , ne kadar kuvvetli olursanız olun , çalışmayı keserseniz ilerlemenizde duruyor.O yüzden bence basketbolda ki gelişim çok farklı boyutta. Yabancı sisteminin ne kadar etkilediği konusunda ki duruma gelince , ben tabii ki sahada daha fazla Türk oyuncu olmasını , altyapıya daha çok yatırım yapılmasını , özellikle altyapısı olan kulüplerin bu revizyonda arada kalan , genç takımda oynayıpta daha sonra A takıma çıkamayan ama potansiyeli olan gençleri bir şekilde değerlendirebilecek bir organizasyon olmasını istiyorum. Umarım böyle bir organizasyon oluşur , zaten de yapılacakmış gibi duruyor.Bekleyip göreceğiz.”
”Ayrıca bu süreçte bir çok kulüp finansal açıdan sıkıntı yaşayıp , kepenk indirdi diyebiliriz.Bu maddi sıkıntıların özellikle alt liglerde çokça görülmesini hangi etkenlere bağlıyorsunuz?”
”Tabii ki az önce de bahsettiğim gibi basketbolun gelişimine bağlı bütçeler de büyüdükçe ister istemez harcanan paralarda fazlalaştı.Kimi şirketler , kimi firmalar bu tarz organizasyonların arkasında duramadılar.Bu da gayet normal.Bu işin genel yapısında var ama çok da hevesli çok da kuvvetli bütçesi çok büyük ciddi kulüplerimiz de var.Ve bence olmaya da devam edebilir diye düşünüyorum.Hem tanıtılmamış hem de çok kısıtlı bir sponsorluk yasamız var.Umarım bu konuda da , bir şekilde bürokrasinin azaltılıp , bu tarz bir sponsorluk yasasının daha geniş kapsamlı bir hale getirilmesiyle birlikte bence daha kuvvetli , daha yüksek bütçeli takımlar ortaya çıkabilir.Daha güçlü altyapılar kurulabilir.”
”Son olarak İnanç Koç olmak için , yani çok kaliteli ve başarılarla dolu bir kariyeriniz var , bu noktaya gelebilmek için nasıl bir çaba gösterdiniz?Ülkemizde amatör liglerden en üst liglere kadar forma giyen genç Türk basketbolcu adaylarına ne gibi tavsiyeler verirsiniz?”
”Evet kesinlikle yeteneğimiz olabilir , belli bir potansiyele sahip olabiliriz ama ne olursa olsun en önemli şey ki , bu zamana kadar karşılığını hep aldığım ; çalışmayı kesmemek.Çünkü iyi günümüz , kötü günümüz , formsuz zamanımız yada yapmak istemediğimiz , baş edemeyeceğimizi düşündüğümüz zamanlar mutlaka oluyor.Ama o noktada eğer bırakıp giderseniz zaten her şey biter ve geri dönüşü olmayacaktır hiçbir zaman.Ama en önemli şey çalışmayı bırakmamak.Her zaman daha fazla çalışmak.Yani ben bu düşüncemin hiçbir zaman zararını görmedim.Ayrıca bununla birlikte imkanlar da fazlalaştı gerek antrenman anlamında olsun gerek antrenör konusunda olsun , salon , çalışma teknikleri konusunda olsun çok fazla imkan var artık.Bu konuda yukarılara çıkmak için yapabileceğiniz en iyi şey çalışmak.Umarım hepsinin hakkında da hayırlısı olur.”
İnanç Koç: ”Altyapılara daha çok yatırım yapılması gerekiyor.” | Röportaj