Röportaj: Tugay Koç
Tugay Koç: ”Yaklaşık 20 senedir TBL’de forma giyen birisi olarak bu sezon ligin genç takımlarından Yeşilgiresun Belediyespor forması giyiyorsunuz. Yeşilgiresun Belediyespor’un basketbol organizasyonunu nasıl değerlendirirsiniz? Gelecek vaad eden bir takım diyebilir miyiz?”
İnanç Koç: ”Organizasyon olarak Yeşilgiresun Belediyespor daha genç bir yapı olmasına rağmen Yeşilgiresun Belediyespor organizasyonu gerek şehrin basketbola olan ilgisi gerek bu işi sahiplenmiş insanların tutkusu ile birlikte bence çok büyük bir enerjiye sahip. Tabii ki eksikler var, bence burada olan en büyük eksik daha büyük , daha modernize bir salon. Çünkü burada ki çoğu maçımızda insanlar dışarıda kalabiliyor. Ayrıca altyapı yapılanması için, burada ki gelecek vizyonunun devam etmesi için daha büyük bir salona sahip olması şart diye düşünüyorum.”
T.K: ”Yeşilgiresun çoğunlukla genç isimlerden oluşan bir takım.Genç isimlere abilik, kaptanlık yapmak nasıl bir duygu? Çalıştığınız genç oyuncuları nasıl değerlendirirsiniz? Türk basketboluna nasıl katkılar sağlayacağını düşünüyorsunuz?”
İnanç Koç: ”Bu takım zaten bu sene kurulurken gerek organizasyon olarak gerek misyon olarak Türk basketboluna ileride katkı sağlayabilecek, milli takıma aday olabilecek potansiyeldeki oyuncuların bir şekilde arkasında durup, gerekli süreleri almalarını sağlayıp, ilerisi için hem yatırım olarak, hem de şehrin aktif basketbol heyecanı ile birlikte daha güzel bir uyum sağlayacağını düşünerek kuruldu. Benim Yeşilgiresun Belediyespor’a gelme sebeplerimden en önemlisi zaten bu. Hem kendi tecrübem ile onların bir şeyleri başarabileceklerini, kendi potansiyellerini ortaya çıkarabilmelerine yardımcı olmak, hem de ilerideki kariyer planlamalarım için kendime yardımcı olabilecek şeyler öğrenmek. Bence çok da güzel başladık , çok da güzel devam ediyor. Bunun meyvelerini hem kısa süreli olarak görebiliriz, hem de eğer ki böyle bir organizasyon devam ederse ki şu anda sezon sonuna kadar bu devam edecek gibi görünüyor , sonraki dönemler için de devam ederse 2-3 yıl içinde bu organizasyondan çıkan genç oyuncuların yavaş yavaş yukarılara doğru , hedeflerine doğru gitmeye , belkide milli takıma doğru gitmeye başladıklarını görebileceğiz diye düşünüyorum.”
”Giresun küçük bir şehir. Ama taraftar olarak neredeyse her maçını kapalı gişe oynayan bir takım. Bu durum oyunculara nasıl yansıyor?”
”Evet burada haklısınız , biz burada televizyon tabiriyle ratingi en düşük maçımızı bile nerdeyse kapalı gişe oynadık. Dışarıda insanların kaldığı çok fazla maç oldu. Salona giremeyenler , bilet bulamayanlar gibi. Bu salonun küçüklüğü ile de alakalı ama şehrin takıma gösterdiği inanç ve enerji ile de alakalı.Onların içinde çok büyük bir enerji , çok büyük bir basketbol sevgisi var. Biz de bir şekilde onların bize verdikleri enerjiyi sahada yansıtmaya çalışıyoruz ki ben bu konuda içsahada başarılı olduğumuza inanıyorum. Tabii ki taraftarın o gücü bize geçtiğinde performansta açıkça artıyor.”
”Sosyal aktivitelerin az olduğu bir şehir Giresun. Bu size olumsuz yansıyor diyebilir miyiz?”
”Evet , sosyal aktiviteler kısıtlı ama bence genel yapı olarak basketbola uygun bir şehir. Hele ki böyle bir organizasyona sahip olduğumuz için günlerimiz dinlenme,yemek,idman ve az da olsa bazı sosyal aktiviteleri yapmakla geçiyor. Ayrıca kendimizde takım içinde sosyal aktiviteler yaratabiliyoruz. Çeşitli yemek buluşmaları olsun , takımdan birinin evinde toplanıp Playstation oynamak olsun , sinemaya gitmeler olsun , bu tarz aktivitelerle zaman geçiriyoruz diyebilirim. Çok da fazla aktiviteye zaman kalmıyor zaten diyebilirim.(Kaptan burada gülüyor.) Çünkü idman temposu hem çok yüksek hem çok ağır. O yüzden de bir şekilde sporcu gibi yaşamanın gerekliliğini yerine getiriyoruz burada.”