Ana Sayfa TB Özel Köşe Yazıları İlk süper takım 2003-04 Los Angeles Lakers’ın sözlü tarihi | ÇEVİRİ

İlk süper takım 2003-04 Los Angeles Lakers’ın sözlü tarihi | ÇEVİRİ

0
3 of 11

III

Tayshaun Prince, Detroit Pistons forveti, 2002-2013, 2015-2016: Olayı duyduğumda ilk tepkim “Şampiyonluğu veriyoruz herhalde.” şeklinde oldu. Tabii o zamanlar ne kadar iyi olabileceğimizi bilmiyorduk. Rasheed henüz bizimle değildi ve bizi daha iyi bir takım haline getiren takasları yapmamıştık. Yani o noktada kesinlikle onların favori olduğunu düşünüyorduk.

Jeanie Buss, Lakers İş İlişkileri Başkan Yardımcısı, 1999-Görevde: Bu bir takımı yeniden yapılandırma, taraftarların ilgisini çekme ve pazarlama hamlesiydi. Çok heyecan vericiydi.

Mark Heisler: Antrenman kampından bir hafta önce Times’ta her birimden insanların katıldığı bir toplantı yapmıştık. Büyük bir masanın etrafında en az 30 kişi, takımı her yönden nasıl ele alacağımızı konuşacaktık. Bense içimden şöyle geçiriyordum: “İçinde yer aldığım en kötü şey bu olacak.”

Getty Images

Rick Fox, Lakers forveti, 1997-2004: Ayağımdaki bağ sakatlığından sonra hazırlık kampına yetişebilmek için elimden gelen her şeyi yaptım. Bunu yapabileceğimi düşünmem gerçekçi değildi ama inanın bana, denedim. İlk beşin son üyesi olmak istedim. Gelmiş geçmiş en iyi takımlardan biri olacağını düşündüğümüz takımın bir parçası olacağıma emin olmak için kendimi tekrar sakatlama riskini göze aldım.

Devean George, Lakers forveti, 1999-2006: Delice bir şeydi çünkü zaten bu adamları izleyerek büyümüştüm. Onlarla sahiden birlikte oynayabilmek ve bir şeyler öğrenebilmek inanılmazdı. Uyum süreci falan yoktu. İlk günden itibaren sanki 10 yıldır bu takımdalarmış gibi olaya girdiler. Komiklikler, şakalar… İlk günden beri.

Luke Walton, Lakers forveti, 2003-2012: O zamanlar hazırlık kampına veteranlar dört beş gün geç gelirlerdi. Yani birkaç gün sadece gençler ve Phil olurdu. Sonra veteranlar geldi ve bir takım yemeği düzenlendi. Shaq, Karl, Kobe ve Gary grup olarak geldiler ve bana, babam dolayısıyla, kimin çaylağı olacağıma ve tabii ki hayatımı cehenneme çevireceğine karar verebilmek için uçakta bir iddiaya girdiklerini söylediler. Karl beni kendi çaylağı yapabilmek için $15,000 ödemişti.

Milwaukee gibi şehirlere giderdik -Milwaukee’yi özellikle hatırlıyorum çünkü kar yağıyordu- ve Karl “Tam da bu tarz bir kulaklığa ihtiyacım var.” derdi. Ben de her yeri aradım ama hiçbir yerde bulamadım. Karl’a dedim ki: “Karl, tek bulabildiğim karşı dükkandaki bu 20 dolarlık kulaklık.”. O da: “Yani, benim 20 dolarlık oyuncu olduğumu düşünüyorsan ederimin bu kadar olduğunu düşünüyorsan, git al.”. Ben tekrar: “Hayır Karl, cidden, sana bunları alırsam…”. O ise: “Hayır. İstediğini yap. Karar senin.” derdi. Ben de ona 100 dolarlık güzel bir kulaklık alabilmek için karlı bir havada taksiyle 30 dakika mesafedeki ücra bir yere gitmek zorunda kaldım ve ertesi gün uçaktan inerken kulaklığı koltuğunda bıraktığını gördüm. Çoktan inmişti bile. Beni de yeni kulaklık almaya gönderdi.

Rick Fox: Hawaii’den Los Angeles’a uçuşumuzda bile herkesin egosunun, kişiliğinin ve sezon beklentilerinin küçük bir tanıtımı vardı. Herkesin bireysel caka satmaları ve gündemi vardı. Burada süper yıldız olmayan ama üç yüzüğe sahip adamlar var. Ben bir süper yıldız değildim, Derek Fisher süper yıldız değildi, ama LA’de süper yıldızdık. Üç kez NBA şampiyonuyduk. Ama orda Hall of Famer’lar Gary Payton ve Karl Malone vardı. Yüzüğü olmayan bir Hall of Famer olarak uçağa nasıl yürürsünüz? Ve üç kez NBA şampiyonu olup, kendinizi onlarla eşit göremezken uçağa nasıl yürürsünüz? Ve bu bir takım sporu. Bireysel bir spor değil ve yine de bireysel başarının ağırlığı çok fazla.

3 of 11

III

YORUM YOK

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Exit mobile version