Rebuilt: Yeniden inşa etmek.
Kulağa ne kadar hoş ve çekici geliyor değil mi, bir şeyi yeniden yapmak, sıfırdan kurmak, eskiyi unutmak, yeni bir sayfa açmak.
Size kötü bir haberim var, hiç düşünüldüğü gibi bir süreç değil.
Bilhassa Türkler için planlaması ve uygulaması çok zor çünkü müthiş bir sabır ve devamlılık gerektiriyor. Türk sporunda sürekli değişen kadrolara, teknik ekiplere, kulüp yöneticilerine ve başkanlara bakarak bunun neden çok zor olduğunu anlayabilirsiniz.
Gençlere güvenmek, onlara süre vermek, en kötü performanslarında bile arkalarında durabilmek çok zor. Bol bol hayal kırıklığı, acı, hüzün, sinir bozukluğu. Onların gelişimini, gelişim sürecindeki zorlukları göğüslemek, yönetmek hatta televizyonda izlemek bile zor.
Curry ilk draft edildiğinde sene 2009’du ve kendisi ilk yüzüğünü 2015 yılında taktı, aynı şekilde Antetokounmpo 13. sırada Bucks tarafından seçildiğinde sene 2013’tü ve ilk yüzüğünü 2021’de kazandı. Phoenix’in durumu malum son 5 yıldaki yapılanmaları bariz bir rebuilt dersi.
Yani kısacası, bizim gibi kanı hızlı akan, hiperaktif toplumlar için (Yunanistan, Türkiye, İtalya) yeniden inşa çok ihtimal dahilinde değil ama NBA’de çok önemli bir yere sahip.
Kadro mühendisliği
Kadro mühendisliği, yeniden insanın bel kemiğidir. Hangi oyuncunuzu hangi pozisyonda geliştirmek istediğiniz, veteran seçimleriniz, iki yönlü (two-way player) kullanacağınız oyuncular, draft planlarınız, atletik bitiriciniz kim olacak, uzununuzun nasıl bir özelliği olmasını isteyeceksiniz, Kevin Love ve Towns gibi çok yönlü mü olacak yoksa Capela ve DeAndre Jordan gibi alçak postta mı işinizi görecek vs.
Çok uzun, stresli, mesaili ve layıkıyla yapanlara saygı duyulacak bir konu.
Şimdi Houston’ın sezonun ilk maçında sahaya çıktığı beşe bakıyoruz, çok ciddi bir kadro mühendisliği problemiyle karşılaşıyoruz.
Daniel Theis – Christian Wood – J`Sean Tate – Jalen Green – Kevin Porter Jr.
Öncelikle ball handler’lar ile başlayalım. Jalen da Kevin da tam anlamıyla play maker oynayabilecek oyuncular değil. Jalen için henüz konuşmak erken olabilir ama oyun yapıları playmarker’dan ziyade slasher (yırtıcı) dediğimiz, hızlı patlayıcı drive’lar ile çembere giden oyuncu yapısına daha uygun, ikisi de kesinlikle iki numara.
J`Sean Tate, Tate’ten üç numara yaratmazsın, geçtiğimiz sene second ball handler olarak çok iş başardı. Onu topsuz oyunda üçlük çizgisinde bomboş topla buluşturmanın hiçbir faydası yok çünkü bir playmaker ve üç numara yok. Maçı izlemeyenler istatistiklere bakarak ribaundlar başa baş diye düşünse de değil arkadaşlar, ilk iki periyotta Houston resmen ribaund alamadı, son çeyrekteki garbage time’da ribaundlar eşitlendi. Christian Wood ile Theis’ın aynı anda sahada olmaması gerekiyor çünkü maalesef Wood istatistiğe ve kendine oynayan bir oyuncu. Ne sert bir savunması var ne screenleri screen ne de hücumu düzenli.
Tecrübesiyle bu takıma ağabeylik yapacak kişiler kim olabilir diye baktığımızda Wall, Theis, Augustin, Eric Gordon’ı görüyoruz. Wall’u gönderdin, Augustin bence Türkiye liginde bile süre alamayacak bir oyun kurucu, Theis ile Eric henüz kariyer olarak kendini tamamlamamış oyuncular. İkisinin ağabeylik yapmadan önce önce kendilerine yardımcı olmaları gerekiyor.
Eric Gordon (bu ligde özellikle kişiliğini sevdiğim oyunculardan biri) ve bence NBA’deki aktif en iyi ilk beş üçlükçü arasında yer alıyor.
Sonuç olarak bu ilk beş yanlış, Oklahoma maçıyla birlikte müdahaleler olacağından eminim.
Alperen Şengün
Hidayet, Mehmet Okur, Mirsad Türkcan, Ersan, Ömer Aşık vb.
NBA’e gelip bu kadar hızlı adapte olan, bu yaşta bu kadar verim sağlayabilen ender oyunculardandır.
Şimdiden “Rookie of the Year” ve “ilk beşte oynamalı” yorumlarını duymaya başladık. Gerçekten de NBA kariyerine Houston’da başlaması çok büyük avantaj, kadro derinliği yok, boyalı alanda ciddi bir boşluk var.
Yolu açık olsun…
Not: Yazı Houston Rockets’ın sezonun ilk maçında Minnesota Timberwolves’a 106-124 yenildiği maçın ardından yazılmıştır.