Türkiye Basketbol Federasyonu başkanı Hidayet Türkoğlu, çeşitli konularda bir takım açıklamalarda bulundu.
Tivibu Spor’da Ribaund programında Özgür Buzbaş ve Kaan Kural’ın konuğu olan Hidayet Türkoğlu, Milli Takım, BSL, BGL ve kapanan kulüpler ve daha birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Hidayet Türkoğlu‘nun açıklamaları şu şekilde:
“Türk basketboluna oyuncu olarak hizmet vermiş bir yönetim ekibi olarak şimdi de aynı amaç doğrultusunda böyle bir oluşum içerisine girdik ve ikinci senemizi doldurduk. Önümüzde iki sene daha var. Umarım hep beraber güzel işler yapmaya devam ederiz. Ben her zaman yöneticiliği de bir takım oyunu olarak görmüş ve bu yönüyle basketbolculuğa benzetmişimdir. Tabii oyuncuyken her şey bireyseldi. Yani maça hazırlanmanız, antrenman temponuz ve performansınız sizin elinizdeydi. Yöneticilik tarafına geçince Türkiye’deki tüm basketbol organizasyonlarının başına geçmiş oluyorsunuz. Kolay mı? Değil. Ama zevkli. Üstelik bildiğimiz bir iş. Etrafımızda güzel paydaşlar var. Kulüplerle çok iyi ilişkiler içerisindeyiz. Samimi ve şeffaf davranıyoruz. İnşallah hep beraber bu işten alnımızın akıyla çıkar ve bu dört senelik dönemde güzel işler yaparız. Sonrasında camia ve kamuoyu bizim devam etmemizi isterse, o günkü sürecin gerektirdiklerini de değerlendirmek kaydıyla devam etmek isteriz.
Bazı değişiklikler radikal kararlar gerektiriyor. Biz göreve geldiğimizde halihazırda sezon başlamıştı. O dönem bir değişiklik yapmamız zordu. Zaman geçtikten ve artılarla eksileri değerlendirdikten sonra yabancı sayısını azaltmaya karar verdik. Bunu kulüplerimizle de istişare ettik. Ben NBA’de uzun yıllar oynayan biri olarak her zaman kendi imkânlarıyla mücadele etmek gerekliliğine inanan bir insanım ve bu yüzden hiçbir zaman ayrımcılıktan yana değilim. Ama burada belli kararlar almamız ve nelere sahip olduğumuzu görebilmek için bir şekilde bu imkânı tanımamız gerekiyordu. Aldığımız karar doğrultusunda önümüzdeki iki sezon Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde takımlar beş yabancıyla oynayacak. Bu da sadece Milli Takım’a değil kulüplerimize de yarayacak. Onlar da oyuncularının durumunu görme şansı yakalayacaklar. İnşallah oyuncularımız öncelikle kendi kulüplerinde iyi performanslar sergilerler. Bunu yaparlarsa Ufuk Sarıca ve ekibi bu arkadaşlarımızı Milli Takım’a davet edecektir. Benzer bir kararı antrenörler konusunda da aldık. Biliyorsunuz şu an Eğitim Kurulu Başkanımız Aydın Örs. Onlarla yaptığımız çalışmalar neticesinde Türk antrenörlerimize fırsat yaratacak kriterler getirdik. Biz federasyon olarak üzerimize düşeni yaptığımızı düşünüyoruz. Bundan sonra gerek sporcularımızın gerekse antrenörlerimizin göstereceği performanslar kendilerinin elinde olacaktır. İnşallah aldığımız bu kararlar hepimiz için hayırlı olur.
Öncelikle NBA’de oynayan kardeşlerimize teşekkür etmek istiyoruz. Çağrıldıklarında hiç düşünmeden geliyorlar. Cedi ile Furkan çok iyi performans sergilediler. Bu yaz Ersan’ın tekrar dahil olması da bizi olumlu etkiledi. Bu isimler dışında Metecan Birsen, Buğrahan Tuncer, Sertaç Şanlı, Tolga Geçim gibi genç arkadaşlarımız var. Banvit, TOFAŞ ve Efes gibi kulüplerimizde oynayan gençlerimiz de sürece dahil olduğunda gerçekten de önümüzdeki 10 yıl boyunca Milli formayı giyecek bir kadronun temelleri atılmış olacak. Zaten bizim yeni yabancı kuralını getirmemizin başlıca nedenlerinden biri de buydu. Tabii ki bunun meyvelerini hemen 2019’da alamayabiliriz fakat ben genç arkadaşlarımızın kulüplerinde bulacakları ekstra sürelerle çok daha iyi konuma geleceklerine inanıyorum.”
Geçen sene de NBA oyuncularımızın gelemediği maçlar oynadık fakat Türkiye’de oynayan Melih Mahmutoğlu, Doğuş Balbay ve Sinan Güler gibi arkadaşlarımız takımı sırtlamıştı. Ben Ufuk Sarıca’nın bu iki aylık süreçte oyuncularımızın sergileyeceği performanslara göre 29 Kasım’da İspanya’ya ve 2 Aralık’ta Karadağ’a karşı en iyi kadroyu çıkaracağına inanıyorum. Cedi, Furkan, Metecan ve Buğrahan gibi oyuncularımızın yaş ortalaması çok genç. Bu arkadaşlarla benim final oynadığım süreçteki gibi karşılaştırmalar yapılırsa, oyuncular için de iyi değil. Zamanla iyi fırsatlar verildiğinde potansiyeli görebiliriz ama henüz olmamış bir şey hakkında hemen eleştiri yapıp, bu çocukları da demoralize etmek de iyi bir şey değil. O anlamda biz her fırsatta Kerem Tunçeri ve Haluk Yıldırım ile çocuklarla bir şekilde diyalog kurmaya çalışıyoruz. Çok şükür hepsi, çok efendi çocuklar. Biraz daha zamana ihtiyacı var. Eskiye baktığımızda Cedi, bu saydığım arkadaşların bir adım gerisindeydi. Şimdi verilen fırsatları iyi değerlendirdi ve bir adım öne geçti. Bu arkadaşlara da fırsat verilirse aynı seviyeye geleceklerdir. Hepsi çok yetenekli ve istekli arkadaşlarımız. Önemli olan bunu zamana yayabilmek. Bizim de önümüzde zaman var.
Doğal olarak her zaman başarıyı istiyorsunuz. İçinizde o hırs ve istek oluyor. Kadın Milli Takımımız gerçekten bizim gurur kaynağımız. Bizim bile içinde bulunduğumuz jenerasyonların elde edemediği başarıları Kadın Milli Takımlarımız elde etti. İki defa Olimpiyat’a gitmeye hak kazandılar. Avrupa Şampiyonalarındaki başarıları var. Bize geçmişte bunları tattırdıkları için biz yöneticilerde de beklenti hep yüksek oluyor. Ekrem Hoca ve ekibinin takımı gerçekten iyi hazırladığına inanıyoruz. Ama bu turnuvalar her zaman farklı oluyor. Zaman zaman erken form tutma ya da form tutamama süreçleri yaşanıyor. Biz de böyle talihsiz bir süreçle karşılaştık. Fakat telafi edebilecek imkânımız var. Kasım ayında Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde oynayacağımız iki karşılaşmayla grubu ilk sırada bitirme şansımız olacak. Bu durum Avrupa Şampiyonası’nda biraz daha avantajlı duruma geçmemizi sağlayabilir.
Amacımızı her fırsatta dile getirmeye çalışıyoruz: Basketbolu her yerde yayabilmek. Bu anlamda da geçen sezon Kadınlar Türkiye Kupası’nı düzenlediğimiz Mardin’deki geri dönüşler bizi çok mutlu etti. Buradan Mardin Valisine ve Belediye Başkanına tekrar teşekkür ediyorum. Bizi çok iyi misafir ettiler. Bu sene de bizim için en anlamlı kupa diyebileceğimiz Cumhurbaşkanlığı Kupası’nın 34.’sü Ankara’da düzenlendi. Sayın Cumhurbaşkanımızın her anlamda bizi sahiplendiğini ve desteklediğini bire bir bilen bir insan olarak, o karşılaşmaya gelen dört bakanımıza da teşekkür etmek istiyorum. Bu seneki Kadınlar Cumhurbaşkanlığı Kupası ise Adana’da olacak. Adana, Mersin ve Hatay bölgesi kadınlara uzun yıllardır yatırım yapıyor. İnanıyorum ki Adana’daki maçımız da hınca hınç dolacaktır. Türkiye Kupası ve diğer etkinlikleri ülkemizin farklı yerlerine vermeyi düşünüyoruz. Çünkü iki günlük organizasyon bile olsa şehirlerimiz bunları sahipleniyor. Sadece federasyon olarak biz değil, kulüplerimiz de Mardin’de bulunduğumuz süre içerisinde gördüğümüz misafirperverlikten dolayı çok mutluydu. Diğer şehirlerde de aynı sıcaklığı yaşayacağımıza inanıyorum.
Federasyon başkanı olarak, ligimizi hep en iyi lig olarak görürüm. Ligimizin şu an İspanya’dan hiç farkı yok. Son üç dört yıla baktığınız zaman iki EuroCup şampiyonu, Galatasaray ve Darüşşafaka Türkiye’den çıktı. EuroLeague’de Fenerbahçe, son dört senenin birinde şampiyon olmuş ve hepsinde Final Four yapmış bir ekip. FIBA Şampiyonlar Ligi’ndeki takımlarımız final oynamış, yarı finalde yer almış… Bundan önce iki kez Pınar Karşıyaka ve Trabzonspor ile final kaybettik. Baktığınız zaman son beş yılda kadınlarımız da Avrupa’da başarıya ulaşmış. Galatasaray, geçen sene EuroCup Women’ı kazandı. Son beş yılda FIBA ya da EuroLeague’de mutlaka bir takımımız var.
Oralarda kalıcı olmak istiyorsanız, doğal olarak bu tempoya bir şekilde kendinizi mental seviye ve organizasyon anlamında hazırlamanız gerekiyor. Kadronuzu geniş tutmanız lazım. Kulüplerimizin bu anlamda doğru yatırımlar yaptığını ümit ediyoruz. Federasyon olarak her kulübümüzü çok değerli görüyoruz ve onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. İnşallah onlar da sağlıklı adımlar attılarsa gerek Avrupa’da gerekse Türkiye’de güzel bir yıl geçirirler. Özellikle Avrupa’daki başarılar ülke puanı anlamında bizi daha üst seviyelere çekiyor.
Yıllarca basketbol oynamış biri, bir basketbol sever ve bir spor adamı olarak, göreve geldiğimiz ilk günden itibaren Türkiye’nin her yerine basketbolu götürmek isteyen bir ekibiz. Yaptığımız araştırmalarda okulların doğru adres olduğunu düşündük. Çünkü çocuklarımızın özellikle yıl içinde 10 aylık bir süreçte en çok zaman geçirdikleri yer okulları. Bu proje için bir sene hazırlık yaptık. Bu noktada Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Kendisi her fırsatta bu projeyi dile getirdi ve bu projenin hayata geçirilmesi için talimatlar verdi. Bu projenin tüm bütçelendirmesini federasyonumuz bünyesinde üstlenerek, sponsorlarımızın da desteği ile birlikte Türkiye’nin her yerine bu projeyi yaymak istiyoruz. Bu proje kapsamında Ankara’da Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk ve Gençlik ve Spor Bakanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun katılımlarıyla bir protokol imzaladık. Sayın Bakanlarımıza teşekkür ediyorum. Bu proje ülkemizde gençlerimize ve çocuklarımıza spor yapabilecekleri bir fırsat yaratmak için çok önemli. Bazı çocuklarımız basketbol oynayacak, bazı çocuklar ise o alanlarda başka sporlar yapacaktır. Önemli olan o imkânı bu çocuklarımıza götürmek. Daha sonra bu sahaları yapacağımız her okula top, eşofman ve malzeme yardımında da bulunmak istiyoruz. Hatta bu okullarımızda yer alan beden eğitmenlerine basketbolla ilgili eğitim de vereceğiz. Bu iki sene içerisinde bu projeye çok büyük zaman ve emek harcayacağız. İnşallah istediklerimizi hayata geçiririz. Basketbolun bilinirliği ve izlenilirliğini artırmak bizim en büyük isteğimiz.
BGL’yi deplasmanlı olarak düzenliyor ve tüm masrafları federasyon olarak biz üstleniyoruz. Böylece hem kulüplerimizi bir yükten kurtarmış hem de genç kardeşlerimize deplasmanlı bir ligde oynama tecrübesi yaşatmış oluyoruz. Biliyorsunuz deplasmanlı lig oynamak yorucudur. Süper Lig kulüplerimiz bile sezonların sonlarına doğru bunu hissediyorlar. BGL sayesinde genç arkadaşlarımız erken yaşlarda bu tecrübeyi yaşamış ve bu tempoya alışmış oluyorlar. Geçen sene iyi bir başlangıçtı. Sinan Erdem’de güzel bir Final Four düzenledik. Orada Tofaş ailesi de finalin MVP’sine bir araba hediye etmişti. Bu vesileyle onlara tekrar teşekkür ederiz. Biliyorsunuz BGL öncesinde Süper Lig’de bile birçok takımımızın altyapısı yoktu. Oysa BGL sayesinde Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde mücadele eden tüm ekiplerin bir altyapı takımı kurulmuş oldu.
İki senedir her konuya yetişmeye çalışıyoruz. İnternet üzerinden daha geniş bir kitleye ulaşmaya çabalıyoruz. Teknoloji anlamında her şeyi takip ediyoruz. Örneğin kendi uygulamamızı çıkarttık. Artık canlı maç sonuçları, fikstür ve oyuncu bilgileri de dahil olmak üzere birçok bilgiyi TBF uygulamasından takip edebilirsiniz. E-learning ile hakem ve antrenörlerimizin eğitimlerini internet üzerinden takip edebilecekleri bir sistem de yarattık. Tabii ki biz fikstür doğrultusunda seminerler yapıyoruz ve gelişimlerini sürdürmeleri için onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz ama hakem ve antrenörlerimiz artık e-learning sistemi ile kendi gelişimlerini kendileri de sürdürebiliyorlar. Bu konularda gerek Yönetim Kurulumuz gerekse dışarıdan bize destek olan arkadaşlarımız ve büyüklerimiz var.
Lige eksik bir takım ile başlamak bizi ve seyircileri mutlu etmiyor. Çekilmiş ve belirlenmiş bir fikstür bulunuyordu. Şimdi her hafta bir takımımız maç yapmıyor olacak. Biz federasyon olarak her anlamda kulüplerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz ama bazı noktalardan sonra bu bireyselleşiyor. Düzgün bütçelendirme ve planlama yapılmazsa böyle süreçler ile karşılaşıyoruz. Bu bizim de rahatsız olduğumuz noktalardan bir tanesi. Umarım aynı durum ile bir daha karşılaşmayız. Bu bizim ligimizin kalitesi için de çok önemli. Dediğim gibi kulüplerimiz bütçe ve planlama süreçlerinde daha dikkatli olur ve doğru adımlar atarak uzun soluklu bir süreç yaşarlar.”