Aslında maçı kazanmıştık. Middleton’ın şutu sonrası savunma ribaundunu alabilsek iş bitmişti. Hatta Tatum’ın atacağı zorlama şut, tekrardan gördüğüm kadarıyla, %99 girmeyecekti. Faul yapmamak bile kazanmaya yetecekti. Böyle dramatik sonla uzayan maçta bozulan moralin de etkisiyle maçı kaybedeceğimizi düşünenlerin sayısı eminim ki az değildir. 12 Dev Adam buna da cevabını verdi. Maç boyunca çok kötü oynayan Cedi Osman uzatma periyodunda takımı sırtına aldı. Kötü geçen 40 dakika üzerine yaptığı çok hatalı faulden sonra iyice dağılabilirdi ancak genç yıldızımız çok net karakter gösterdi. Topu istedi, skor attı, takımını öne taşıdı.
Son 14 saniyeye 92-91 önde girdik. Mola dönüşü Doğuş rakibinin elinden topu çalıp sportmenlik dışı faule maruz kaldığında aslında maçı kazanmıştık. Bu sefer de son dokuz saniyede dört serbest atış kaçırıp dönüşünde açık sahada eksik yakalandık. O serbest atışların sadece sonuncusunu bile soksak en azından geri dengeli dönüp açık sahada yakalanmayacaktık. İki defa ABD’yi yendik, işi bitiremedik.
Moral bozmadan devam
Hayatımda hiçbir milli maçta hüzün ve gururu aynı anda yaşamamıştım. Takımımız turnuvanın en büyük favorisiyle kafa kafaya oynamış ve hatta üstün gelmişti. Ama günün sonunda tabelaya mağlubiyet yazıldı. Nesilden nesile anlatabileceğimiz zafer avucumuzun içinden kaçtı. Buna rağmen mucize mağlubiyete takılıp hedef maçı riske atmamak gerek. Çekya karşısında aynı disiplin ve istekle sahaya çıkıp grupta işi bitirmeliyiz. O zaman dönüp bu ABD maçına baktığımızda “Biz herkesle kafa kafaya oynayabiliriz” diyebiliriz. Çekya maçında alınacak ters bir sonuç ise ABD karşılaşmasının damaklarımızda çok daha acı bir tat bırakmasına sebep olur. Hemen unutup Çekya’ya konsantre olalım.
Cedi karakter gösterdi