U17 Dünya Şampiyonası, oynanan final karşılaşması ile birlikte sona erdi. Milli Takımımız final maçında Amerika Birleşik Devletleri ile karşılaştı. Maçı baştan sona elinde götüren ABD, sahadan 96-56 galip ayrıldı ve şampiyon oldu.
Final karşılaşmasına Furkan Ayça, Onuralp Bitim, Yiğitcan Saybir, Erkin Şenel ve Ragıp Berke Atar beşi ile çıktık. Maça da aslında çok iyi başladığımızı söyleyebilirim. Onuralp Bitim’in savunmadaki agresifliği ile toplar çalan Milliler, Yiğitcan Saybir ve Erkin Şenel ile de yarı sahada etkili olunca skor bir anda 6-0‘a geldi. ABD’de de maça gergin başlamıştı. Ancak dakikalar geçtikçe toparlandılar. 14 numaralı pota altı oyuncusu Carter ve takımın en önemli potansiyeli olan Collin Sexton ile hücumda etkili olan ABD, skoru bir anda 8-8‘e getirdi. Sonraki dakikalarda da oyunun hakimiyeti onların eline geçti. Bu turnuvada hiç üç sayılık isabet bulamayan Knox ile dışarıdan açılışı yapan ABD, istediği tempoyu yakaladı ve skor bir anda 15-8‘e geldi. Bu dakikada da mola Fatih Elbaş’tan geldi. Fakat mola da bize yaramadı ve 8-2’lik skordan sonra 19-0‘lık seri yakalamalarına engel olamadık, dolayısıyla da periyodu da 25-10 önde tamamlayan takım Amerika Birleşik Devletleri oldu.
Karşılaşmanın ikinci çeyreğine de Amerika Birleşik Devletleri çok daha agresif başladık. Biz ise top kayıplarına maalesef ki devam ettik. Maçın ilk 12 dakikasında tam 13 top kaybettik. Eray Akyüz‘ün de yaptığı tercih hataları, ritmimizi iyiden iyiye kaybetmemize neden oldu. Amerika takımı oyunu çok iyi kontrol etti. Takımın generali olan Collin Sexton‘ın skorer oyunu ve sahadaki hareketleri gerçekten dikkat çekiciydi. 9 numaralı oyuncuları olan Brown ile de etkili oldular. Biz ise TOFAŞlı Mert Konuk ve içeriden Banvit oyuncusu olan Ragıp Berke Atar ile sayılar bulsak da soyunma odasına 50-20 geride gittik.
Soyunma odası bize yarar diye düşündüm ancak hiç de öyle olmadı. Furkan Ayça, Onuralp Bitim, Erkin Şenel, Ahmet Can Duran ve Berke Atar beşi ile başladığımız ikinci yarının ilk bir buçuk dakikasında üç top kaybı birden yaptık. Amerika Birleşik Devletleri de Trent Jr ile sayılar bulunca skor 53-20‘ye geldi. Bu dakikada ise karşılaşmadaki ilk üçlüğümüz geldi. Erkin Şenel ile hem dışarıdan, hem de içeriden bulduğumuz basketler ile sayı farkını 28’e indirdik. Oyunu dengelediğimiz bu dakikalarda ayrıca içeriden Berke Atar‘ı da iyi kullandık. Ancak yine ve yine ABD takımı oyunun temposunu arttırdı ve fark bir anda 30 oldu. Periyodun son bölümünde de oyunu şova döken Birleşik Devletler, son çeyreğe 73-36 önde girdi.
Karşılaşmanın son çeyreğine ise Ahmet Can Duran‘ın post oyunuyla başladık. 2000 doğumlu Mert Konuk ile de sayılar bulan Milliler, 9-1‘lik bir seri yakaladı. Tabii bunda Amerika’nın da rolü yok değildi. Farkın da vermiş olduğu rahatlık onları sardı ve savunmada konsantrasyonları biraz olsun düştü. Dakikalar ilerledikçe ise Eray Akyüz-Collin Sexton düellosu vardı. Tabii bu düellodan galip çıkan taraf Sexton oldu. Maçın son bölümünde de içeriden Berke Atar ile skor üretsek de sahadan 96-56 galip ayrılan Amerika Birleşik Devletleri, U17 Dünya Şampiyonası’nın şampiyonu olmayı başardı!
U17 Milli Takımımız ise turnuvayı gümüş madalya ile noktaladı. Çok yoğun geçen Kanada ve İspanya karşılaşmalarının ardından fiziksel olarak da çok kötü durumdaydık. Nitekim de bunun sıkıntısını bu karşılaşmada yaşadık. Sağlık olsun, bu çocuklar bize büyük gurur yaşattılar. 40 sayı fark ile sahadan mağlup ayrılmış olabiliriz ama finalde yer almayı gerçekten hak etmiştik. Diğer yazılarım da bahsedeceğim ancak takımımızdaki hiçbir oyuncuya bireysel ödül verilmemesi gerçekten çok ilginçti. Her neyse, bu çocuklara helal olsun diyorum. Yeni başarıların da geleceğine yürekten inanıyorum…
Bir dünya şampiyonasında gümüş madalyayı alan takımdan en iyi beşe oyuncu seçilmiyor. Ne acayip bit ülkeyiz. İşin acıtasyonu ir yana bende koyamıyorum hiç bir adamı en iyi beşe. Açıkçası ben altyapılarda hep sonuçtansa oyuncu odaklıyım. keşke a milli takım için işte bu diyebileceğimiz oyuncuyu çıkarsaydık. Özel bir söylemim Onuralp konusunda gerçekten üzüldüm çünkü işi gücü şov. O kadar iyi bir yeteneği var ki gerçek anlamda üzülüyorum. Blok koymaya çalışırken bile voleybol smacını deniyor her seferinde. Curry yi izlese keşke biraz. Basit oyunu önemli bir meziyet özellikle bu yaş grubunda bu yetenekte adamlar için ama tercih edilmezse de ileri seviyelerde geri düşüyorlar hep.
En iyi bese en yakin oyuncu Ragip Berke Atardi ! Ama oda özellikle Turnuvanin basinda kendini fazla gösteremedi !!!
Maalesef Onuralpa Amerika yaramamis! Umarim en kisa zamanda gelişimini pozitif anlamda sürdürür !
tebrikler çocuklar hepinizi canı yürekten kutluyorum…bu başarıyı kimse üzerine alınmasın başta tbf ve oyuncuların bağlı olduğu kulüpler.bu başarı tamamen çocuklar size aittir.eğer bu başarı da tbf ve kulüplerde benim payım var diyorsa bu çocukların geleceğini de düşünmeleri lazım.
amerikalı oyuncuların gelecek kariyerleri belli.3-4 tanesi nba olur geri kalanlar da Türkiye ye gelir. burda final oynadıkları bizim çocuklar da onlara bench de ya havlu sallarlar yada basketbol kariyerleri bitmiş tv den imrenerek izlerler ben bununla final oynamıştım diye iç geçirerek…..çünki burası TÜRKİYE!!!!
Dediklerine katılıyorum ama 3 4 değil 10 11 oyuncusu nba gider 1 2 si Türkiye ye gelir:)
iyide ispanyayı yendik kanadayı yendik ki o kanada faransaya tarihi fark attı amerikadan fark yedik diye kötü takım olduk el insaf yani hangi spor dalında u17 de dünya ikincisi oldukki başarıyı bile yorumlamakta tuhafız hepsi bu
İsmail Şenol maç boyu bu başarıyı abartmayin imajı verdi. Açıkçası üzdü biz eski koclari. 25 yıl önce ben 18 yaşındaki cocuklarla çalışırken dünya şampiyonasinda final oynamak hayalin otesindeydi arkadaslar. Takimlarimiz yugoslavyayla sadece mac yapacagi icin bile sevinir haldeydi. Birakin yenmeyi. Bu bir basaridir. Bu bizim hayallerimizin gerceklesmesidir. Sevinin ovunun takdir edin. İsmail kardesim sutten agzi yanan yoğurdu üfleyerek yer dedin durdun mac boyu ve diyemedin ki bu oyuncularda gelecek var diye. Aksine bu basarilar onemli degil dedin. Cok ama cok ayip ettin. Aslanlari kutluyorum. Daha iyi gunlere daha buyuk basarilara insallah.
İsmail Şenol , usa lı gençlerin hayat hikayelerine kadar anlatan ve onların hayranı olan biridir, sonra uyardılar heralde bizim gençler hakkında da başladı konuşmaya maçın sonuna doğru..
Fark yememize biraz üzüldüm ama gençlerimizin finale çıkması beni de çok mutlu etti. Sayın Atahan Hocam, olaya başka bir açıdan bakmamızı sağladığınız için teşekkür ederim. Ne yapmalıyız sizce bu çocukların bir üst seviyeye çıkabilmeleri ve başarılı olabilmeleri için?
Biz zamaninda elimizde az malzeme varken bile iyi oyuncu cikartmayi basarmis bir basketbol ulkesiyiz. Harunlar ibolar huseyinler ufuklar volkanlar hep piserek oyuncu oldu. Simdi elde malzeme bol ama pisirecek firin yok. Hic suslu cozum yollarina gerek yok. Bu oyuncuların sorumluluk alip oynadigi bir olusum icine girmeden gecisler hep sikintili olacak. Benim tavsiyem tbfnin bir alt ligde bir takim olusturup oynamak isteyen oyunculari bu takima almasidir. Bu benim nacizane tavsiyem. Burada cozum yoli bulacak kisi bizler degiliz. Her zaman söylerim. Biz altyapi antrenorleri her zaman en iyi oyuncuları yetistirdik ama bu oyuncu adaylarini oyuncu yapacak yetkililer yan gelip yatiyor yillardan beri. Bu ulkede bu basketbola en cok hizmet veren yillardir alt yapi antrenoru kardeslerimdir. Herkes gorevini yapsin. Cozum bulacak kisi basta. Takım yardakciligi yapacaklarina cocuklarla ilgilensinler. Sonra avrupa sampiyonlugu elde etmis cocuk bile gelir bize gelecek kaygilarini dile getirir. Utanmalari lazim az utanmalari. Buradan bu oyunculari yetistiren kimisi asgari ucrete calisan alt yapi hocalarimizi kutluyoruz. Herkes obrayi mobrayi konusur kimse yetistiricileri konusmaz tabi.
Hocam teşekkürler. Çok yerinde bir yorum olmuş. Peki Harun Erdenay’ın ümitler ligi açıklamasıyla ne düşünüyorsunuz? İşe yarar mı? Nasıl bir yapı/format başarılı olur?
atakan arkadaşım biraz mantıklı düşünürseniz ümitler liginin ne kadar gereksiz bişey olduğunu zaten anlayacaksınız.ümitler ligi sadece gençlerin 2-3 yılını çalmaktan öteye geçmez.ümitler liginde kiminle oynayacaklar yine yılardır oynadıkları aynı çocuklarla..peki bundan gençler ne kazanacak.hergün aynı kişiyle satranç oynarsanız ne siz bir fazla hamle görürsünüz ne karşınızda ki bir fazla hamle öğrenir.yerinizde sayıp durursunuz.bu gençlerde aynı kişilerle oynayarak ne kazanacaklar biri bunu açıklasın bana.kendinden iyilerle oynarsan bişeyler öğrenirsin.20-21 yaşlarına gelince sanki a takımlarında yer mi bulacaklar.95 jenerasyonundan,96 jenerasyonundan kaç oyuncu a takımlarda forma giyiyor ve süre alıyor buna tbl ve tbl 1.lig de dahil bir araştırın.sadece gençlere biraz daha umut ve biraz daha kandırılmaktan başka hiç bir faydası olmaz ki zaten bunu kulüplerinde kabul edeceğini sanmıyorum çünki onlara extra bir masraf kapısı açılacak.kimsenin gerçek çözümü bulmayı ve buna kafa yormayı sandığını düşünmüyorum…başta kulüplerin hegomonyasına girmiş tbf olmak üzere
Takım sayısını ligde 18e cikar bu ekstra iki takim tamamen gelecek vaat eden oyunculardan olussun. Hepsini kiralik al kuluplerden. Bu iki takim ligden asla dusmesin. Oyuncular fiziksel olarak dayak yesin ki güçlü rakiplerden savasmayi seviyeyi anlayip fiziksel ozelliklerine yatirim yapsinlar. Umitler ligine sicak bakmiyorum. Oyuncuların onune bir tane daha set ekliyoruz adeta. Oyuncularin en ust seviyede oynamasi lazim. Simdi tabi bir de su nokta var tabi. Olusturulacak iki takim gic olarak cok zayif olacagi ve kotu sonuclar ortaya cikacagi icin bir kac skorer amerikali da eklenebilir tabi takima. Tabi topu paylasanlar. Boylece oyuncularin gururunu ve isteklerini kirmadan mucadeleci bir takim olunabilir. Bu yolla bir sorunu halletmis oluruz ama hepsini degil. Bu takimlarda iyi antrenorletin ve imkanlarin olmasi lazim. Isinin ehli kondisyonerler ve teknik taktik bilgisi koclar ile aldiklari dakikalarin verimli gecmesi saglanmali. Oyuncularimizin her daim fiziksel ozelliklerini gelistirmesi lazim. 95 yilinda takimimda 3 yetenekli genc vardi. 3u de yetenekli ama cok gucsuzdu. Kendi yeteneklerine cok guvenip vucutlarina yatirim yapmadılar. 3u basketbolu birakti hic beklemedigimiz bir cocugumuz basketbolcu olup alt yapi milli takimlarina cagrildi. Niye cunku fiziksel anlamda kendini gelistirdi. Benim basketbol mottom once fizik sonra tekniktir. Beslenmelere dikkat edip salondan cikmamalari lazim. Furkan Egemen Emircan. Bunlar biraz guclense tabiri caizse ligin canina okurlar. Neyse biraz konu sapti galiba. Dedigim gibi bunu halledecek harun baskandir. Korkmasin lige iki takim eklesin. Ben sahsen o genclerin hicbir macini kacirmam.
Sayın Beşiktaşlı, Sayın Atahan Hocam çok teşekkürler. Katılmadığım bir husus yok diyebilirim. Bence bu konuların burada tartışılması fena olmuyor. Bu siteyi takip eden basketbolseverlere ilaveten birçok genç basketbolcu ve basketbolcu ailesinin de siteyi takip ettiğini düşünüyorum. Ben TBF’ye bir email atmaya karar verdim. Hiç belli olmaz. Birilerinin kulağına gider belki. Herşeyden önemli olan işin ucunu bırakmamak diye düşünüyorum.