Yazı: Alp Ulagay
EuroCup’ta normal sezon ilerliyor ve İngiltere’nin tek temsilcisi London Lions’ın iç saha sıkıntısı devam ediyor. Lions bu kez de İspanyol Gran Canaria’ya 57-60 yenilmekten kurtulamadı. Gran Canaria ise liderliğini sağlamlaştırdı.
Londra’daki EuroCup maçı öncesi Gran Canaria için fikstür sıkışıklığından ve uzun deplasman seyahatlerinin yol açtığı yorgunluktan söz edilebilirdi. İspanyol temsilcisi daha iki gün önce deplasmanda lig maçında Joventut Badalona’yı 91-75 yenip ayaklarının tozuyla Londra’a uçmuşlardı. Üstelik Gran Canaria’yı Londra’da tam bir şok bekliyordu. Kanarya Adaları’nın 25 derecesinden Londra’nın donduran soğuğuyla karşılaşmışlardı.
Gerçekten de maç başlayınca gördük ki, iki takım da sanki hücum gücünü idmanda bırakıp parkeye çıkmış. İlk çeyrekte ne Gran Canaria sezon başından beri üçlük çizgisinin gerisinden yağmur gibi yağan o üçlükleri bulabildi ne de Lions boyalı alanı istediği gibi kullanabildi. Buna Gran Canaria’nın top kayıpları da eklenince son derece düşük skorlu bir çeyrek izledik.
Yine de İspanyollar deneyimlerini konuşturup 11-17 önde geçmeyi başardı ilk 10 dakikayı. Bu arada EuroCup’ta bu sezon üst üste üçüncü kez ilk 5’te sahaya çıkan Türk forvet David Mutaf’ın çok çabuk iki faul yapınca 2 dakika 16 saniye sahada kalabildiğini hatırlatalım.
Nerede bu üçlükler?
EuroCup normal sezonunda haftalar ilerledikçe görüyoruz ki London Lions kötü bir takım değil ama hep iki soruna takılıp kalıyorlar: Üçlükler ve rakibe verilen hücum ribaundları. Bu akşam da ilk üçlük isabeti ikinci çeyreğin bitimine 3 dakika 30 saniye kala geldi. Ve kendi potaları altında kaptırdıkları ribaundlar Gran Canaria için âdeta can simidi oldu.
Buna karşılık Lions ilk devre boyunca dış adamlara baskı yapınca İspanyol takımı skor üretmekte zorlandı ve soyunma odasına altı sayılık üstünlükle gidebildi: 26-32. Bu düşük skor sizi şaşırtmasın çünkü iki takım ilk yarıda toplam 23’te 4 üçlük isabetiyle oynadı.
Tecrübe konuştu
İkinci yarıdaysa tam anlamıyla tecrübe konuştu. Gran Canaria, Bassas ve AJ Slaughter’ın öncülüğünde ritmi daha iyi kontrol etmeye başladı, ilk yarıda kaçan üçlükler bu yarıda çemberden geçmeye başladı ve skor da onların istediği gibi gitti. Bu tabii şaşılacak bir durum değil. Gran Canaria, EuroCup’ın tam anlamıyla gediklilerinden.
2015’te finale kaybetmişlerdi. İki kez yarı final oynadılar. Geçen yılda gruptan birinci çıktıktan çeyrek finalde diğer bir İspanyol takımı Andorra’ya elenmeleri büyük bir sürpriz olmuştu. Zaten bu sezon da en ciddi rakipleri olan Hapoel, Paris Basketball, Buducnost ve Türk Telekom’u yenmeyi başardılar.
İspanyollar üçüncü çeyreğin başında 13 sayılık bir fark yakaladılar (26-39). Sonra da bu farkı uzun süre 10 sayı civarında tutmayı başardılar. Ama son çeyrekte işler değişti, savunmada vidaları sıkan Lions son önce 6.30 kala Koufos’un sayılarıyla farkı 6 sayıya çekti. Sonra da Nelson’ın üçlüğü ve Sam Dekker’ın turnikesiyle son üç dakika içinde farkı tek topa indirdi (55-58).
Ancak İngiliz temsilcisi son bir buçuk dakikada önce Taylor, sonra Dekker’la üç sayı çizgisinin gerisinden fırsatları kaçırdı. Dekker 5 saniye kala turnikeyle farkı bir sayıya indirse de Gran Canaria yapılan taktik faulü iyi değerlendirdi ve maçtan 60-57 galip ayrıldı.
Böylelikle, Gran Canaria 12. maçında 10. galibiyetini alıp B Grubu’ndaki liderliğini pekiştirdi ve en yakın rakipleriyle farkı iki galibiyete çıkardı.