Jason Concepcion: Wariors’ı bu denli sıkıcı görmemizin en genel nedeni sporların bir çeşit gösteri olması. Gösteriler, ilginç karakterler ve ilginç olay örgüleri talep ederler. Ve Warriors’daki herkes sıkıcı. Steph Curry? Sıkıcı. Kevin Durant? “Hademe”? Çok sıkıcı. Klay Thomzzzzz… Ne…ah, pardon. Draymond Green? Penisi, internette dolaşıyordu. Başka kim var ki? Sıkıcı. Kontrol altında oynayan JaVale McGee? Gözlerim kararmaya başlıyor. Zaza Pachulia, Zaza Pachulia’nın All-Star seçilmesi düşüncesinden daha az ilginç. Hepsi çok ama çok sıkıcı. Steve Kerr dışında. Bir NBA takımındaki en ilginç kişi koç ise, o takımın – “S.A. Spurs 1999–2016” tüzüğündeki 21. fıkraya göre- sıkıcı olduğu bir gerçektir.
Aslında Steve Kerr’in “ilginç” sıfatı ya da “ilgi uyandıran” sıfatı ya da spor ortamlarında sık kullanılan herhangi bir sıfat ile anılması onu hafife almaktır. Onun bakış açısı, ciddi anlamda önemli.
Büyükannesi Elsa Kerr ve büyükbabası Stanley Kerr, Aleppo’nun (Suriye) çevresinde yardımsever çalışanlar olarak bulunmuştu. Çocuklar için bir yetimhane işlettikleri Lübnan’da kalmışlardı, yetimhane kapatıldıktan sonra 40 sene boyunca Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde (Lübnan) öğretim görevlileri olarak çalıştılar. Steve’in babası Malcolm Kerr, 1931 senesinde Fransız istilası altında olan Beyrut’ta doğmuştur. Malcolm, hayatının geri kalanını Amerika ve Orta Doğu arasında mekik dokuyarak geçirebilirdi, Steve Kerr de tıpkı babası gibi Beyrut doğumlu (1975).
1975 senesinde başlayan Lübnan iç savaşının hala devam ettiği 1982 yılında Malcolm, Beyrut Amerikan Üniversitesi için rektörlük teklifi aldı. Teklifi kabul eden Kerr, 1984 yılında ofisinin dışında suikaste uğradı.
Günümüzde ABD hükümetinin yedi müslüman ülkeye getirdiği seyahat yasası hakkındaki fikirleri sorulduğunda Kerr: “Bunu, ailemin bir ferdini, babamı teröre kurban etmiş biri olarak söylüyorum; eğer terörle, insanlara ülkemize gelmeyi yasaklayarak ve ülkemizin prensiplerine tamamen karşı gelip, korku yaratarak savaşmaya çalışıyorsak doğru yolda değiliz demektir. Bu yaptığımızla terörü ve öfkeyi besliyor olabiliriz ve ben, bu nedenle olanlara tamamen karşıyım.”