ABD’de resmi tatil olarak kutlanan ve sosyal eşitlik anlamında büyük önem gören Martin Luther King Jr gününde, Golden State Warriors, Oracle Arena’da Cleveland Cavaliers’i konuk etti. Maçı Golden State Warriors 126-91 gibi farklı skorla kazanırken rakibini 4 maçlık aradan sonra mağlup etmiş oldu.
Geçen sezonun final serisinde 3-1 geriden gelip şampiyonluğu kazanan, Noel gecesi maçında kendi sahasında rakibini son çeyrekte geriden gelerek mağlup eden Cavs, Oracle’a güçlü rakibine karşı dört kere üstüste kazanmış olmanın psikolojik üstünlüğüyle geldi.
Buna karşılık Warriors bu seriyi bozma ve kendi evinde güven tazeleme niyetiyle maça çıktı. Cavs’de deplasmanda üstüste oynamanın yorgunluğu, Warriors’da 3 günlük boşluğun diriliği vardı. Bu durumun etkisiyle ilk çeyreğe Çavs’in top kayıpları ve isabetsiz şutları damga vurdu. Warriors ise hızlı hücumlarla farkı açmayı başardı. Warriors bazı boş atışları kaçırsa da çeyreği 36-22 önde kapattı.
İkinci çeyrek karşılıklı sayılarla ve bol faulle geçti. Çeyreğe damga vuran olay, Draymond Green’in Çavs hızlı hücumunda LeBron James’e yaptığı centilmenlik dışı faul oldu. Bu pozisyondan sonra oyun hakemlerin değerlendirmesi için bir süre dururken, zaten tansiyonu yüksek olan maçta seyircinin LeBron James’e büyük tepkisi oluştu.
Çeyreğin sonlarına doğru Çavs tekrar top kayıplarına başlarken, Warriors’ın yıldızları Curry, Thompson ve Durant kazandıkları toplarla ve akıllı hücumlarıyla farkın daha çok açılmasını sağladılar. Warriors devreyi 78-49 gibi farklı bir skorla önde kapatırken, asistlerdeki 26-4 üstünlüğü dikkat çekti. Cavs’in özellikle James ve Irvıng’le yaptığı top kayıpları farklı skorda rol oynadı.
Üçüncü çeyrek Thompson ve Curry’nin arka arkaya üçlükleriyle başladı. Fark bir anda 35’e çıkınca Lue hemen mola almak zorunda kaldı. Cavs’de Kevin Love’ın 2. yarıya çıkmaması takım için işleri daha da zorlaştırırken, Shumpert ve Korver’ın çabalarıyla oyuna tutunmaya çalıştılar. Warriors farka rağmen ciddiyeti elden bırakmasa ve farkı 36 sayıya kadar çıkartsa da, bench oyuncularına süre verdiği çeyreğin sonralarında Cavs’ın 13-1lik serisi farkı 24 sayıya indirdi. (95-71).
Warriors’un 3. çeyrek sonundaki tutukluğu 4. çeyreğin başında da devam etti. Cleveland Cavaliers bu fırsatı çok iyi değerlendiremedi ve skor konusunda üretken olamadı. Bu bölümde, İguodala ve Livingston dışındaki bench oyuncularından verin alamayan Warriors, özellikle Thompson’ın sayılarıyla farkı 20 sayının üzerinde tutmayı başardı. Maçın sonlarına doğru Cleveland’ın oyundan iyice düşmesi ve yıldızlarını kenara almasıyla fark tekrar arttı. Draymond Green’in triple double performansının yanısıra, Warriors ilk 5inin tamamının ve Iguodala ve Livingston’nin akıllı ve disiplinli oyunları ile Warriors maçı 35 sayı farkla 126-91 kazanmayı bildi.
Deplasman maçları yorgunu olan Cavs maça hiç ortak olamazken, Warriors daha önceki maçlarda yaptığı hatalardan ders almış göründü. Özellikle savunmada fiziksel direnç göstererek rakiplerini hem düşük isabet oranında tuttular hem de sadece 7 hücum ribaundu verdiler. Buna hücumdaki akıllı oyun farklı galibiyeti rahat bir şekilde getirdi. Warriors’da Draymond Green triple double yaparken, Klay Thompson, Stephen Curry ve Kevin Durant 20şer sayının üzerinde katkı verdiler. Cavs’de LeBron James 20 sayı bulmasına rağmen düşük atış yüzdesi ve top kayıplarıyla kariyerinin kötü gecelerinden birini yaşadı.