Genç Erkekler Türkiye Şampiyonası’nı izlemek için son 3 günü, yani finalleri seçtim ve İzmir’deki seyahatimde Pınar Karşıyaka-Banvit maçını izledikten hemen sonra, soluğu direkt Cuma sabahı Tekirdağ’da aldım. Bu sene bence Türkiye Basketbol Federasyonu yer konusunda Tekirdağ’ı seçerek güzel bir karara imza atmış, ilk olarak bundan bahsetmek lazım. İkincisi, TBF TV’nin bu sene şampiyonaları yayınlaması güzel bir olay, düşünen ve burada emek veren arkadaşlara teşekkürler. Hep eleştireceğiz değil ya! 🙂
Şimdi geçelim maçlara…
Pertevniyal Gençlik 67-61 Fenerbahçe Ülker
Grubunda Buca Belediye karşısında sürpriz bir mağlubiyet alarak turnuvaya oldukça kötü bir başlangıç yapan İstanbul şampiyonu Fenerbahçe Ülker, aslında neredeyse ilk gün gruptaki birincilik şansını kaybetmişti ve bu da muhtemelen çapraz grubun lideri olacak takımla oynamaları anlamına geliyordu. O takımda 3’te 3 yaparak grubu geçen Pertevniyal oldu.
Bu eşleşmeye baktığımız zaman elbette çoğu kişinin favorisi İstanbul’da oynanan ilk maçı kaybettikten sonra Pertevniyal’i üst üste 3 kez yenen Fenerbahçe Ülker’di. Maçta aslında öyle başladı ve ikinci periyot hariç Sarı-Lacivertliler domine ettiği oyunda son periyoda önemli bir avantajla, 42-50’lik skorla önde girdiler. Bu bölüme kadar Fenerbahçe’yi taşıyan oyuncu Egehan Arna oldu. Özellikle de maça kötü başladıktan sonra kendini toparlayan Ege Havsa, Pertevniyal’in geri dönüşünde ve galibiyetine aslan payına sahipti. Burada elbette Erten Gazi ve Tamer Erden’in de verdiği katkıları unutmamak gerek fakat Ege maçı adeta domine etti ve sonda da çok zor pozisyonda uzaktan attığı üçlük adeta maça noktayı koydu.
Fenerbahçe Ülker beklenildiği gibi ribaundlarda çok ezici bir üstünlüğe sahipti fakat bu üstünlüğü pek skora yansıtamadıklarını görüyoruz. Neredeyse Pertevniyal’in aldığı toplam ribaund (24) kadar hücum ribaundu (21) aldılar. Fakat yaptıkları 11 asiste karşı 25 top kaybı, bu seviyelerde maç kazanmak için bir hayli zor. Öte yandan Pertev’in neredeyse maç boyuna yaptığı alan savunmasına karşın Egehan dışında üç sayı isabeti bekledikleri oyuncuların hiçbirinden o katkı gelmedi. Doğancan, Uğurcan, Ayberk ve Ercan üçlüsü 2/20 ile oynadılar çizginin gerisinden, oldukça kötü bir yüzde. Alan savunmasına karşı bu kadar kötü yüzdeyle, bu kadar fazla (31 deneme) üç sayı atıyorsanız da kazanmak elbette kolay olmuyor.
Pertevniyal cephesi ise dışarıdan daha az, içeriden ise çok daha dominant bir oyun sergiledi. Özellikle de Ege Havsa’nın sonda bulduğu üçlüğün dışında sayılarının tamamı penetre ve serbest atışlardan geldi. Ege, bol bol içeri girerek adeta oradan maden buldu. Ömer Yurtseven’in hücumda bir şeyler üretememesi, doğal olarak savunmada da onu düşürdü ve bu kadar rakibin penetre ettiği, potaya saldırdığı maçta Ömer’den 2 bloktan fazlası gelmesi beklenirdi. Bloğun da dışında, özellikle de atış bozması. Ama beni bu noktada ondan daha çok şaşırtan, bence bu jenerasyonun uzun kollarıyla en iyi blokçularından ve çember savunucularından olan Ercan Bayrak’ın 0 blok ve pota altında çok caydırıcı güç olamaması oldu.
Potansiyel ve yetenek olarak baktığımızda Fenerbahçe Ülker’in elinde 2 tane Egehan Arna ve Ömer Yurtseven gibi kendi A Takımları’nı zorlayacak, şimdiden A Takımla idmanlara çıkan ve kendi jenerasyonlarında Avrupa çapında değerli olan 2 oyuncu var. Ercan Bayrak da bence potansiyeli olan, doğru ve oynayabileceği bir yapıda kendini kanıtlaması durumunda iyi yerlere gelebilecek bir oyuncu. Ahmet Can Duran da baktığımız zaman kendi jenerasyonunun en iyi pivotlarından birisi ve burada da aldığı kısıtlı sürelerde iyi işler yaptı, sırıtmadı.
Pertevniyal ise bu sene açıkçası A Takım potansiyelinin daha az olduğu bir takım fakat yine de iyi bir turnuva takımı olduklarını Fenerbahçe Ülker’i yenerek gösterdiler. Son 3 senedir koç Bilal Han Duru önderliğinde bu kategoriyi domine etmiş durumdalar ve bu sene kazanmaları halinde üst üste 4. Kez Genç Erkekler kategorisinde Türkiye Şampiyonu olacaklar. Yine de herkesin oldukça olumsuz baktığı bu takımla da son 4 arasına girmeleri bence büyük iş ve kupaya da 2 maç uzaklıktalar.
Ataşehir Yıldızları 81-87 Buca Belediye
Aslında iki takımı da hem oyun, hem de yaptıkları iş bakımından çok benzetiyorum. İki koç da (Cihangir Başaran ve Güven Öner) ellerindeki kısıtlı imkanlarla, büyük işler yapıyorlar ve saygı duyuyorum. Ataşehir Yıldızları ilk kez Türkiye Şampiyonası oynuyor ve Buca Belediyesi, yani 9 Eylül’e göre çok daha turnuva tecrübesi az olan bir takım. Oyuncuların çoğu Güven Öner’le birlikte Beşiktaş’ta turnuva oynasalar da, Buca Belediyesi küçük seviyesinden beri Onuralp Bitim dışında çekirdek kadrosunu korudu ve ilk gün yaptıkları sürprizle aslında bir kez daha bizlere turnuva takımı olduklarını hatırlattılar.
Maç çok keyifliydi. Özellikle de son 1 dakikası gerçekten çok enteresan ve Buca Belediyesi açısından aslında turnuvayı özetleyen nitelikteydi. Dışarıdan çok tehlikeli bir takımlar ve adeta şut ritmlerini bulduklarında rakip takım için çok sinir bozucu bir takım haline gelebiliyorlar. Ana 5 oyuncunun da dışarıdan şut tehdidi var ve bu onları bence turnuvanın en tehlikeli takımlarından birisi yapıyor. Eşleşmesi zor bir takımlar. Maçın sonunda Ataşehir Yıldızları geri döndü fakat 1 dakika kala 2 tanesi Alifer’den, 1’i de Necabettin’den olmak üzere üst üste 3 üçlük isabeti bulan Buca Belediye, karşılaşmadan galibiyetle ayrıldı ve Bandırma Kırmızı’nın yarı finaldeki rakibi oldu.
Bu iki takımın da bence çeyrek final oynamaları büyük bir başarıdır ve her iki koçu da tebrik etmek lazım…
Karşıyaka 79-81 Darüşşafaka Doğuş
Maç aslında beklediğimden çok daha farklı başladı ve Karşıyaka maçın başında çok silik bir görüntü ortaya koydu. Darüşşafaka Doğuş da turnuvanın favori takımlarından birisi ve maça oldukça sert başlayarak ilk periyotta 8 sayı gibi bir farkı yakaladılar. İkinci periyotta da oldukça etkili bir oyun ortaya koyan Daçka, soyunma odasına 36-51 gibi büyük bir farkla önde girdi. Özellikle de üçüncü periyotta toparlanan Karşıyaka, maça ortak olmayı başardı ve son bölümü oldukça heyecanlı bir maç oldu. Son topta Mert Başdan aceleci davranıp üçlüğü kullandı, isabet bulamadı fakat daha sonra topu çalarak Daçka’ya adeta hayat verdi.
Mehmet Alemdaroğlu’nu sağlıklı bir şekilde tekrar parkelerde görmek çok güzel. Geçirdiği sakatlıklardan sonra mental olarak sert kalıp, geri dönmesi ve şu anda da domine etmesi açıkçası beni sevindirdi. Bu maçta da 21 sayı-18 ribaundla turnuvada çıktığı 3. Maçta da double-double yapmış oldu. Genç Erkekler kategorisinde “kontenjan” oyuncudan beklenilen katkı ve dominasyonu onda görmek mümkün. Umut Geçen her ne kadar yüzde anlamında pek iyi gününde olmasa da, 21 sayıyla Mehmet’in ardından galibiyeti getiren oyuncuların başında geldi.
Karşıyaka’da kontenjan Mertcan Solkol’un dışında açıkçası benim dikkatimi çeken, Karşıyaka A Takımı’nda oynayabilecek potansiyele sahip oyuncu göremedim. Mertcan eğer tanrı vergisi atletizmine birkaç şey daha ekleyebilirse, mutlaka lig oyuncusu olacaktır. Bu atlet özelliklere sahip çok Türk oyuncu olduğunu 2 numaralı pozisyonda zannetmiyorum ve elbette bu turnuvada da bol dalgalı seyreden şut istikrarını geliştirmesi gerekiyor.
Geçtiğimiz sezon çeyrek finalde Pertevniyal’e kaybederek elenmişlerdi, bu sefer yine rakipleri yarı finalde Pertevniyal olacak.
Tofaş 68-87 Bandırma Kırmızı
Bandırma Kırmızı maça fırtına gibi başladı ve Tofaş’ın yaptığı üst üste top kayıpları sonucunda skoru 0-12’ye getirdiler. Bu bölümden sonra maç boyunca da olduğu gibi Berkan Durmaz ile toparlanmaya çalışan Bursa ekibi, özellikle de ikinci periyottaki iyi oyunuyla maça dengeyi getirdi. Fakat üçüncü periyotta yine tutuk bir oyun ortaya koyan Tofaş maçtan koptu ve Bandırma Kırmızı ikinci yarıyı domine ederek adını yarı finale yazdırmayı başardı.
Tofaş takımında Berkan Durmaz, turnuvanın en komple oyuncusu diyebiliriz. Fiziksel olarak da her ne kadar güçsüz olsa da, çok iyi bir uzunluğa sahip ve neredeyse 5 pozisyonu da oynayabiliyor bu seviyede (A Takım’da bu elbette 4’e düşecektir). Özellikle de bu maçta “catch and shoot” çok geliştirmiş bir Berkan gördük ve 10’da 5 üçlük isabetiyle, en büyük eksiklerinden biri olan şutta ilerlemeler kaydettiğini görmek sevindirdi. Muhtemelen bu takımdan Tofaş A Takımı için düşünülen ve yakın zamanda da oralarda görebileceğimiz bir isim Berkan.
Bandırma Kırmızı takımı ise muhtemelen turnuvadaki en derin kadroya sahip takım. 8 tane çok net rotasyon yapabilecekleri oyuncuya sahipler ve uzun rotasyonu da diğer takımlara nazaran çok daha kalabalık ve derin. TB3L’nin vermiş olduğu sertlikle beraber Darüşşafaka Doğuş maçını çıkartırsak rakiplerinde ortalama 60 sayıdan az yiyorlar. Tıpkı yukarıda bahsettiğim Mehmet Alemdaroğlu gibi çok önemli sakatlıklar geçiren ve basketboldan uzun süre uzak kalan Arber Berisha’nın da 23 sayı-10 ribaundla double-double yapması, turnuva boyunca da sağlıklı ve sağlam bir görüntü vermesi beni sevindirdi. Arber, sağlıklı olduğu takdirde bu jenerasyonun en iyi uzunlarından birisi.
Yarın oynanacak yarı final maçlarında tüm takımlara başarılar… Turnuva sonunda daha çok oyunculara konsantre olacağım, artık TB’de klasik haline gelen “Notlar” yazı dizisini bulabilirsiniz.
Son olarak Tekirda ve Türkiye Şampiyonası denince benim aklıma Karşıyaka-Fenerbahçe maçı geliyor… Oğuz Yenihayat’ın yüklediği, maçın son anlarını bir kez daha izleyelim ve biraz da “nostalji” olsun 🙂
https://www.youtube.com/watch?v=Kybo3ANKsyQ